Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
Öz: Bu makale, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezindeki "rızalık" kavramını, dünyanın çeşitli yerli (indigenous) inanç ve felsefelerinde bulunan ilişkisel etik, onarım ve karşılıklılık ilkeleri ile karşılaştırmalı bir çerçevede inceler. "Eline, beline, diline sahip ol" üçlemesiyle somutlaşan bireysel ahlaktan, "döktüğünü doldur, yıktığını yap" ilkesiyle şekillenen toplumsal onarıma uzanan bir yol olarak rızalık, yalnızca insanlar arasında değil, tüm varlıklar alemiyle kurulan bir ilişki biçimi olarak analiz edilecektir. Çalışma, bu iki görünüşte farklı gelenek arasındaki derin benzerlikleri ortaya koyarak, rızalığın modern küresel toplumun adalet, ekolojik kriz ve toplumsal parçalanma sorunlarına ışık tutabilecek evrensel bir etik ilke olduğunu savunmaktadır.
Alevi-Bektaşi geleneği, İslam'ın Anadolu'daki benzersiz bir yorumu olarak, bireyin toplum ve Tanrı ile ilişkisini "rızalık" (karşılıklı razı olma) üzerine inşa eder. Benzer şekilde, dünyanın dört bir yanındaki yerli toplulukların inanç sistemleri de (örneğin, Kızılderili, Aborjin, Afrika geleneksel dinleri) dünyayla ilişki kurmanın yolunun denge, saygı ve karşılıklılık olduğunu vurgular. Bu makale, bu iki kadim bilgelik geleneğinin, modern bireyci ve sömürücü toplum modellerine bir alternatif sunmak üzere nasıl kesiştiğini araştırmaktadır.
1. Bölüm: Temel İlkelerin Karşılaştırmalı Anatomisi
A. Bireysel Sorumluluk: "Üçler" ve Benzer Yasaklar
Alevi-Bektaşi: "Eline, beline, diline sahip ol." Bu, bireyin eylem, niyet ve söz üzerindeki mutlak hâkimiyetini ve sorumluluğunu ifade eder.
Yerli Karşılıkları: Birçok yerli toplulukta da benzer "konuşma ve eylem yasakları" vardır. Örneğin, bazı Kızılderili kabilelerinde "Rezil Etme" (Shaming) kavramı, topluluğu utandıracak bir eylemde bulunmak en büyük suçlardan biridir. Lakotalar'ın "Mitakuye Oyasin" (Tüm Akrabalarımızdan) ifadesi, tüm varlıklarla kurulan akrabalık bağının, bireye ağır bir davranış sorumluluğu yükler.
B. Toplumsal ve Ekolojik Onarım: "Döktüğünü Doldur"
Alevi-Bektaşi: "Döktüğünü doldur, ağlattığını güldür, yıktığını yap." Bu, pasif bir "özür dileme"nin ötesine geçen, aktif onarım ve tazminat yükümlülüğüdür.
Yerli Karşılıkları: Yerli adalet anlayışının çoğu, Batı'nın cezalandırıcı adalet sisteminden farklı olarak "onarıcı adalet" (restorative justice) temellidir. Suç, topluma karşı işlenmiş bir şey olarak görülür ve amacı, faili cezalandırmaktan ziyade, toplumsal dokuyu ve mağdurun onurunu onarmaktır. Ayrıca, doğadan alınan her şey için (bir ağacı kesmek, bir hayvanı avlamak) minnettarlık ifadesi ve karşılık verme (örneğin, bir törenle tütün sunma) ritüelleri, ekolojik bir "rızalık" halini gösterir.
2. Bölüm: Suç ve Sorumluluk Felsefesi: "Ayağına Taş Dolansa..."
Alevi-Bektaşi: "Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, suçu ve sonuçları dışsallaştırmayı reddeder. "Arif özünü yoklar, cahil kendini aklar." Bu radikal özeleştiri, kişiyi her durumun aktif bir faili olarak konumlandırır.
Yerli Karşılıkları: Yerli dünya görüşlerinde (örneğin, İrokua Konfederasyonu'nun büyük barış yasasında) sorunlar, topluluğun kolektif bir başarısızlığı olarak da görülebilir. Bireyin hatası, onu yetiştiren topluluk ve ilişkiler ağının bir yansımasıdır. Dolayısıyla çözüm de kolektif ve ilişkiseldir.
3. Bölüm: Rızalığın Metafiziği: İnsan, Doğa ve Kutsal
Alevi-Bektaşi: "Allah'ı insan yarattı bakışıyla bak" ifadesi, antroposantrik (insan-merkezli) din anlayışını eleştirir. Tanrı, insanın sınırlı zihninin bir projeksiyonu değildir. Bu, insanı, hakikati kendi dışında aramak yerine, içsel sorgulamaya ve ilişkilerindeki hakikati aramaya yönlendirir.
Yerli Karşılıkları: Yerli inançların temelini oluşturan Animizm (canlandırmacılık), insanı doğanın efendisi değil, onun içindeki bir katılımcı olarak görür. Nehirlerin, dağların, hayvanların bir ruhu ve iradesi vardır. Bu nedenle, bir nehri kirletmek, sadece bir kaynağı tüketmek değil, bir akrabaya saygısızlık etmektir. Buradaki "rızalık", insanın doğa ile kurduğu ilişkide de geçerlidir. Rıza alınması gereken, yalnızca insanlar değil, doğanın kendisidir.
4. Bölüm: Kâmil İnsan mı, İyi İlişkiler Kuran İnsan mı?
Alevi-Bektaşi: Nihai hedef, tüm bu süreçlerden geçerek "insan-ı kâmil" (olgunlaşmış insan) mertebesine ulaşmaktır. Bu mertebe, rızalık yolunda sürekli bir yolculuğu ifade eder.
Yerli Bakış Açısı: Yerli felsefelerde vurgu, bireyin içsel bir mükemmellik halinden ziyade, "doğru ilişkiler" (right relations) içinde olma halidir. Toplulukla, atalarla, doğayla ve manevi dünyayla uyumlu, dengeli ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler kurmak, "iyi yaşamak" anlamına gelir. Alevi-Bektaşi'deki "rızalık yolunda olma" hali ile yerli geleneklerdeki "dengeli ilişkiler içinde olma" hali birbirini son derece iyi tamamlar.
Sonuç: Evrensel Bir Etik İlke Olarak Rızalık
Alevi-Bektaşi "rızalık" kavramı ile çeşitli yerli geleneklerdeki "onarıcı adalet", "karşılıklılık" ve "ilişkisel denge" ilkeleri arasındaki paralellikler çarpıcıdır. Bu, insanlığın farklı coğrafyalarda benzer etik ihtiyaçlara ve çözümlere ulaştığının bir kanıtıdır.
Rızalık etiği, bize şunları öğretir:
İlişkisellik: Bizler birbirimize ve doğaya bağlı varlıklarız.
Sorumluluk: Eylemlerimizin sonuçlarından kişisel olarak sorumluyuz.
Onarım: Hata yapmak insana özgüdür, ancak asıl erdem hatayı telafi etmektir.
Karşılıklılık: Almak ve vermek arasında bir denge olmalıdır.
Bu kadim ilkeler, sömürgeci, bireyci ve doğaya hükmetmeye dayalı modern paradigmalara güçlü bir alternatif sunar. Ekoloji krizinden toplumsal adaletsizliğe kadar pek çok küresel sorunun çözümü, bu "rızalık" ve "onarım" etiğini benimsemekten geçiyor olabilir.
Kaynakça (Örnek)
Alevi-Bektaşi Kaynakları:
Ocak, Ahmet Yaşar. Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri. İletişim Yayınları.
Buyruk (Şeyh Safi Buyruğu). (Rızalık kavramının birincil kaynak metinlerinden).
Birdoğan, Nejat. Anadolu'nun Gizli Kültürü Alevilik. Kaynak Yayınları.
Yerli Felsefe ve Onarıcı Adalet:
Kimmerer, Robin Wall. Braiding Sweetgrass: Indigenous Wisdom, Scientific Knowledge and the Teachings of Plants. (Türkçe: Tatlı Otları Örmek: Yerli Bilgelik, Bilimsel Bilgi ve Bitkilerin Öğretileri).
Tinker, George E. "For All My Relations": Animism and Critical Indigenous Theory.
Zion, James W. "The Dynamics of Navajo Peacemaking." (Navajo barış kurma süreçleri üzerine).
Ross, Rupert. Returning to the Teachings: Exploring Aboriginal Justice. (Yerli adalet sistemlerini inceleyen temel bir eser).
Karşılaştırmalı Etik ve Felsefe:
Kropotkin, Peter. Karşılıklı Yardımlaşma. (Evrimde ve toplumlarda karşılıklılık üzerine klasik bir eser).
Graeber, David & Wengrow, David. The Dawn of Everything: A New History of Humanity. (İnsanlık tarihine farklı, yerli bakış açılarını da içeren yeni bir bakış).
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.