Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
52. Bölüm

Ateist Bir Perspektiften Alevi-Bektaşi Etik Sisteminde Rızalık ve Kâmil İnsan Olma Felsefesi

20 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde yer alan "Rızalık" ve "İnsan-ı Kâmil" kavramlarını, teolojik bir çerçeveden arındırarak, seküler ve hümanist bir etik sistem olarak yeniden okumayı amaçlamaktadır. "Eline, beline, diline sahip ol" gibi temel ilkeler ve "Ayağına taş dolansa suç sende mi?" gibi özeleştiri mekanizmaları, ateist bir bakış açısıyla (yani, bir tanrı inancı veya metafizik ödül/ceza sistemine ihtiyaç duyulmadan) incelenecektir. Çalışma, bu öğretilerin, evrensel insani değerler, toplumsal sorumluluk ve etik olgunlaşma için kendi başına yeterli ve güçlü bir çerçeve sunduğunu iddia etmektedir. "Allah'ı insan yarattı bakışı" ifadesi, bu bağlamda, dinlerin antroposantrik kökenine yapılan bir vurgu olarak yorumlanacak ve etiğin kaynağının insanın kendi toplumsal ve bireysel ihtiyaçları olduğu argümanını desteklemek için kullanılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Seküler Alevilik, Ateist Etik, Rızalık, İnsan-ı Kâmil, Sosyal Sözleşme, Özeleştiri, Telafi, Hümanizm.

Giriş

Alevi-Bektaşi öğretisi, geleneksel olarak "Hak-Muhammed-Ali" üçlemesi içinde anlaşılsa da, onun etik kodları sıklıkla bu teolojik çerçevenin ötesine geçer. Bu makale, öğretinin teistik unsurları bir kenara bırakıldığında dahi, geriye son derece tutarlı, rasyonel ve seküler bir ahlak felsefesinin kaldığını savunmaktadır. "Rızalık" kavramı, bir tanrıya değil, topluma ve bireye verilmiş bir söz olarak; "İnsan-ı Kâmil" ise dini bir mertebeden ziyade, etik olgunluğa erişmiş bir bireyi tanımlamak için kullanılabilir.

1. Bölüm: Metafizikten Bağımsız bir Etik: "Üçler"in Seküler Yorumu

Ateist bir bakış, "eline, beline, diline sahip ol" ilkesini, toplumsal bir sözleşmenin temel kuralları olarak görür.

Eline Sahip Olmak: Bu, bir tanrı korkusundan değil, toplumdaki diğer bireylerin mülkiyet hakkına ve emeğine saygı duymaktan kaynaklanır. "Koymadığını alma" ilkesi, toplumsal düzenin ve karşılıklı güvenin temelidir. "Döktüğünü doldur" ise, seküler adalet anlayışının özü olan tazminat ve telafi fikridir.

Beline Sahip Olmak: "Yanlış yatakta uyuma" emri, metafizik bir günahtan ziyade, ilişkilerdeki rıza, sadakat ve karşılıklı saygı kavramlarıyla açıklanabilir. Bu, bireylerin duygusal ve fiziksel bütünlüğünü korumaya yönelik seküler bir ilkedir.

Diline Sahip Olmak: "Görmediğini söyleme" ve "incitme" ilkeleri, yalan ve iftiranın toplumsal güveni zedeleyeceği; "incinsen de incitme" düsturu ise şiddet sarmalını kırarak toplumsal barışı tesis etmeye yönelik akılcı bir stratejidir.

2. Bölüm: Sorumluluğun İçselleştirilmesi: Tanrı'yı Suç Ortaklığından Çıkarmak

Ateist perspektif, sorumluluğun tamamen bireye ait olduğu fikrini merkeze alır.

"Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, ateist etikte çok önemli bir yere sahiptir. Kader, şanssızlık veya tanrı'nın iradesi gibi dışsal faktörleri suçlamak reddedilir. Birey, hayatındaki olaylar ve bu olaylara verdiği tepkilerden nihai olarak kendisi sorumludur. Bu, Jean-Paul Sartre'ın "insan kendi yaptığı şeydir" ve "seçimlerimizden biz sorumluyuz" şeklindeki varoluşçu felsefesiyle birebir örtüşür.

"Cahiller kendini aklar" tespiti, seküler psikolojideki bilişsel çelişki ve kendini haklı çıkarma mekanizmalarına işaret eder. "Ariflerin özünü yoklaması" ise, eleştirel öz-düşünüm (self-reflection) ve psikoterapötik bir süreç olarak görülebilir.

3. Bölüm: Rızalık: Toplumsal Uzlaşının Seküler Mekanizması

"Rızalık", Alevi-Bektaşi öğretisinin ateist bir okumayla en güçlü şekilde sahiplenilebilecek kavramıdır.

Hiyerarşik bir Tanrı-insan ilişkisi değil, yatay bir insan-insan ilişkisidir. Hedef, bir tanrıyı hoşnut etmek değil, zarar verilen bireyi veya topluluğu hoşnut etmektir.

Metaforik Okuma: "Kümeste tavuk yiyen köpek" örneği, insanın doğal dürtüleriyle toplumsal kurallar arasındaki çatışmayı anlatır. "Tavukların parasını ödemek", seküler hukuk sistemlerindeki medeni hukuk ve tazminat davalarının ta kendisidir. "Rızalık almak" ise, hukukun ötesine geçen, uzlaşma ve affedicilik üzerine kurulu bir insani ilişki biçimidir.

Bu süreç, "sırette insan-ı kâmil" olmayı, yani etik olgunluğa erişmiş seküler bir birey olmayı tanımlar. Bu mertebe, öbür dünya inancına değil, bu dünyadaki ilişkilerin kalitesine ve bireyin kendi vicdanındaki huzura bağlıdır.

4. Bölüm: "Allah'ı İnsan Yarattı Bakışı": Ateist Bir Manifesto

Metindeki bu ifade, ateist perspektiften bakıldığında çok net bir anlam kazanır.

Bu, Ludwig Feuerbach'ın Hıristiyanlığın Özü eserindeki tezinin özüdür: Tanrı, insanın yabancılaşmış özelliklerinin (sevgi, adalet, kudret) bir yansımasıdır. İnsan, kendi idealize edilmiş niteliklerini dışsallaştırıp ona tapar.

"Allah'ı insan yarattı bakışıyla bak" çağrısı, bireyi bu yansımadan kurtulmaya ve bu ideal nitelikleri (sevgi, merhamet, adalet) tekrar insana, topluma ve bu dünyaya ithaf etmeye davet eder. Bu, tanrıyı reddetmek değil, insani değerleri yüceltmektir.

"Tevrat, İncil, Kur'an'ı incele..." emri, bu bağlamda, bu metinleri insan yapımı, tarihsel ve toplumsal koşulların ürünü olarak eleştirel bir gözle okumak anlamına gelir. Bu, dinler tarihi ve eleştirel kutsal metin analizi (critical biblical scholarship) alanlarının tam da yaptığı şeydir.

Sonuç

Alevi-Bektaşi öğretisinin etik ilkeleri, teolojik bir çerçeveden bağımsız olarak incelendiğinde, son derece güçlü ve modern bir seküler ahlak felsefesi olarak karşımıza çıkar. "Rızalık" kavramı, toplumsal barış ve bireysel sorumluluk için metafizik bir beklentiye ihtiyaç duyulmadan işleyebilen bir model sunar. "İnsan-ı Kâmil" idealı, dini bir amaç olmaktan çıkıp, eleştirel düşünen, öz-sorgulama yapan, hatalarını telafi eden ve toplumla uyum içinde yaşayan etik olarak olgunlaşmış bireyi hedefleyen hümanist bir amaç haline gelir. "Allah'ı insan yarattı" bakışı ise, bu etik sistemin odağının, gökyüzünden yeryüzüne, tanrı'dan insana kaydırılması gerektiğine dair ateist ve hümanist bir çağrı olarak okunabilir. Bu nedenle, bu öğretiler, inançlı ya da inançsız, etik bir yaşam arayışındaki herkes için değerli bir rehberdir.

Kaynakça

Feuerbach, Ludwig. Hıristiyanlığın Özü. (Çeviri). İthaki Yayınları. (Dinlerin antropolojik kökenine dair temel eser)

Sartre, Jean-Paul. Varoluşçuluk Bir Hümanizmadır. (Çeviri). Say Yayınları. (Bireyin radikal sorumluluğu fikri için)

Hitchens, Christopher. Tanrı Büyük Değildir. (Çeviri). Profil Yayıncılık. (Dini eleştiri için)

Fromm, Erich. Sevme Sanatı. (Çeviri). Say Yayınları. (Üretken ve olgun sevgi kavramı için)

Dawkins, Richard. Tanrı Yanılgısı. (Çeviri). Kuzey Yayınları. (Doğalcı ve bilimsel bir dünya görüşü için)

Peterson, Jordan & Doidge, Norman. 12 Kural. (Çeviri). Pegasus Yayınları. *(Klasik ahlaki kuralların modern, seküler bir psikolojik yorumu için - Kural 7: Anlamlı Bir Hayatın Peşinden Git, Kural 8: Daima Doğruyu Söyle, "Döktüğünü doldur" ile ilişkili)*

Alevi-Bektaşi Geleneği Üzerine:

Melikoff, Irene. Uyur İdik Uyardılar: Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları. Demos Yayınları.

Ocak, Ahmet Yaşar. Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslam Öncesi Temelleri. İletişim Yayınları.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL