Sana cennet hazinelerinden birini söyleyeyim mi, dedi. Ben “Evet yâ Resûlallah!”, dedim.“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh. (Kuvvet ve kudret, ancak Allah’ın yardımı iledir.)” sözüdür,
amellerinizin en hayırlısı Allah Teâlâ’yı zikretmektir,
hayırlı olan amel Allahı zikretmektir, .
İsra gecesi (Mirac’a çıkarıldığım zaman) İbrahim (as) ile karşılaştım. Bana “Ey Muhammed, ümmetine benden selâm söyle ve onlara haber ver ki cennetin toprağı güzeldir, suyu tatlıdır
Cennetin) ağacı ise “Sübhânallâhi ve’l-hamdü li’llâhi ve lâ ilâhe illa’llâhu va’llâhu ekber. zikridir.
Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Hamd, O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur ve O, en büyüktür.)”
Her kim, “Sübhânallâhi ve bihamdihî (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O’na hamd ederim.)” derse, onun için cennette bir hurma ağacı dikilir.
Ashâb:–Ey Allah’ın Resûlü, müferridûn kimlerdir, diye sordular. –Allah’ı çok zikreden erkek ve kadınlardır, buyurdu.
Allah Teâlâ buyurdu ki Kulum beni nasıl bilirse ben öyleyim. Beni andığında onunla beraberim.
Kulum O, beni kendi başına anarsa ben de onu kendim anarım. Beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.”
İçinde Allah’ın zikredildiği ev ile zikredilmediği ev, diri ile ölüye benzer,
Rabbini zikreden ile zikretmeyen, diri ile ölüye benzer.
bütün gün söylediğin zikirlerle ölçülse bu kelimeler sevapta onlara ağır basar. Bu şu kelimedir Sübhânallâhi ve bihamdihî adede halkihî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtih.
Mahlukatı sayısınca, kendisinin hoşnut olacağı kadar, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ben, Allah’ı makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamd ederim
Her ekleminiz için bir sadaka vermeniz (uygun olur).
Her tesbih (sübhânallâh) sadakadır. Her tahmid (elhamdülillâh) sadakadır. Her tehlil (lâ ilâhe illallâh) sadakadır. Her tekbir (Allahü ekber) sadakadır. İyiliği emretmek sadakadır.
Kötülükten sakındırmak sadakadır. Kişinin kuşluk vaktinde kılacağı iki rekât namaz ise, bunların hepsinin yerini tutar.
Resûl-i Ekrem: –Yüz kere “Sübhânallâh” der, ona bin sevap yazılır veya ondan bin günah silinir, buyurdu.
Bir gece Peygamber rükû ve secde ediyor ve şöyle dua ediyordu Sübhâneke ve bihamdike lâ ilâhe illâ ente Seni tenzih eder ve sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur
Allah’ım, gazabından rızana, cezandan affına ve senden yine sana sığınıyorum. Senin kendini övdüğün gibi sana layık övgüleri ifadeden acizim
Allah’ım, günahlarımın hepsini; küçüğünü, büyüğünü, öncekileri ve sonrakileri, gizli ve aşikâr olanları, hepsini bağışla!
Bir kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu zamandır. (Öyleyse orada) çok dua edin.
Rükûda, “Sübhâne Rabbiye’l-azîm” diyerek Allah’ı yüceltin; secdede ise dua etmeye çalışın; çünkü oradaki duanız kabule şayandır.
Resûlullah rükû ve secdesinde şöyle derdi: Sübbûhun Kuddûsün Rabbü’l melâiketi ve’r-rûh.Allah çok yüce ve çok mukaddestir. Tüm meleklerin ve Cebrail’in Rabbidir.
Hz. Peygamber , rükû ve secdesinde şu sözü çok söylerdi: “Sübhâneke Allâhümme Rabbenâ ve bihamdik, Allâhümmağfirlî. (Allah’ım, seni hamdinle tesbih ederim. Allah’ım, beni bağışla.)”
Allah’ım, evvelce işlediğim ve bundan sonra işleye(bile)ceğim, gizli ve açıkça yaptığım, ölçüyü aştığım ve benden daha iyi bildiğin (bütün) günahlarımı bağışla.
Öne geçiren de, geri bırakan da sensin. Senden başka ilah yoktur.
Allah’ım, cehennem azabından, kabir azabından, hayat ve ölüm fitnelerinden ve Deccal’in şerrinden sana sığınırım.
Ey Muâz! Vallahi ben seni severim. Ey Muaz, sana her namazın ardından dua okumanı tavsiye ederim:
Allah’ım, seni zikretmek, sana şükretmek, sana güzelce ibadet etmek hususunda bana yardım et.)”
Resûlullah , namazların sonunda Allah’a dua ederek sığınırdı Allah’ım! Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Düşkün ihtiyarlıktan sana sığınırım. Dünya fitnelerinden sana sığınırım.
Namaz sonunda öyle kelimeler vardır ki, onları her farz namazda söyleyen zarara uğramaz. Bunlar, otuz üç kere “Sübhânallâh otuz üç kere “Elhamdülillâh”, otuz dört kere de “Allahü ekber” dir.
Allah’tan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur, mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O, her şeye kadirdir.)” diyerek (bu tesbihatı) yüze tamamla denizin kadar çok olsa da hatalar bağışlanır
servet sahipleri, yüksek dereceleri, ebedi nimetleri kazanıp götürdüler. Onlar, namaz kılıyorlar oruç tutuyorlar, hac ve umre yapıyor, Allah yolunda savaşıyor, sadaka veriyorlar.
“Size kimsenin sizden daha üstün olamayacağı bir şey öğreteyim mi?” –Her namaz arkasında, otuz üçer defa tesbih, tahmid ve tekbir getirin,
Tesbih, tahmid ve tekbirin nasıl getirileceği sorulduğunda, Resûlullah : –Sübhânallâh, elhamdülillâh, Allahü ekber, dersiniz. otuz üçer defa buyurdu.
bu, Allah’ın vergisidir onu dilediğine verir, .
Allah’tan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur, mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O, her şeye kadirdir.
Kuvvet ve kudret, ancak O’nun yardımıyladır. Allah’tan başka ilah yoktur. Biz yalnız O’na ibadet ederiz. Her türlü nimet, fazilet ve güzel övgüler O’nundur.
Allah’tan başka ilah yoktur. Kâfirler istemese de biz, dini yalnız O’na tahsis ederiz Bir Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur, mülk O’nundur.
Hamd O’na mahsustur, O’nun her şeye kudreti yeter. Allah’ım, senin verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek yoktur.
Allah’ım,Bir kimsenin güç ve serveti, senin yardımın olmadıkça ona fayda vermez.
Allah’ım, sen dirlik-esenlik sahibisin, esenlik sendendir. Ey yücelik ve ikram sahibi (Rabbim)! Sen (çok) kutlusun!)”
–İstiğfar nasıl söylenir, diye sordular. –“Estağfirullâh, estağfirullâh (Allah’tan bağışlanma dilerim, Allah’tan bağışlanma dilerim.)” dersin, cevabını verdi.
Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı da yoktur. En büyük Allah’tır, en çok övgü O’nadır. Alemlerin Rabbi olup, yüceler yücesidir.
Azîz ve Hakîm olan Allah’ın gücü kuvveti dışında hiçbir güç kuvvet yoktur.) de, Bu cümleler Rabbim içindir.
“Allâhümmağfirlî verhamnî vehdinî verzuknî (Allah’ım, beni bağışla, beni esirge, beni hakka ve hayra yönelt ve bana yeterli rızık ver.)”
Temizlik, imanın yarısıdır.
Elhamdülillâh (Hamd Allah’a mahsustur.
Sübhânallâhi vel-hamdülillâh (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, O’na hamd ederim.)” sözlerinin sevabı ise yerle gök arasını doldurur.
Allah katında sözlerin en sevimlisi Allah’ın en sevdiği söz ‘Sübhânallâhi ve bihamdih (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O’na hamd ederim.)’ cümlesidir.”
Allah’tan başka ilah yoktur, sadece tek bir Allah vardır. O’nun ortağı da yoktur, mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O her şeye kadirdir.
Allah’tan başka ilah yoktur, sadece tek bir Allah vardır. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O her şeye kadirdir.
zikrin tekrarı o kimse için on köle azat etmenin sevabına denk olur ve ona yüz iyilik yazılır, ondan yüz kötülük silinir ve o kimse için o gün akşama kadar, şeytanın şerrine karşı bir sığınak olur.
hiçbir kimse onun zikrini okumakdan daha faziletli bir şey yapamaz.
kim günde yüz defa “Sübhânallâhi ve bihamdih (Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O’na hamd ederim.)” derse –denizin köpükleri kadar çok olsa bile– hataları bağışlanır.
Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, O’na hamd ederim, Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür. demem, bana üzerine güneş doğan her şeyden daha sevimlidir.
İki cümle vardır ki, dilde hafif, mizanda ağır, Rahman olan Allah’a ise sevimlidir: Sübhânallâhi ve bihamdihî, sübhânallâhil-azîm.
Bismillahirrahmanirrahim Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir... (Ankebût, 29/45)
Öyleyse yalnız beni anın ki, ben de sizi anayım...(Bakara, 2/152)
Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah-akşam zikret ve gafillerden olma! (A’râf, 7/205)
...Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz. (Cum’a, 62/10)
Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar... Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.(Ahzâb, 33/35)
Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin ve O’nu sabah akşam tesbih edin. (Ahzâb, 33/41-42)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.