Sabah erkenden yataktan kalktı ,derin bir nefes alarak, evin önündeki bahçeye bakan verandanın sürgülü kapısını açtı. Bahçeden gelen mis gibi çiçek kokularını içine çekti. Mutfağa giderek çayın altını yaktı. Her zaman akşamdan hazırlardı ki , sabah kalkınca hemen altını yaksın. Kahvaltılıkları tezgaha çıkardı. Şöyle uzunca dolaba baktı . Tost mu? Yumurta mı?diye düşündü ve yumurtalarıda çıkardı. Tekrar verandaya çıktı . Kapının yanında sehpada duran sardunyasının yapraklarına dokundu ve kokladı. En sevdiği çiçeklerden di sardunya, çocukluğumun kokusu derdi ona. Çiçeklerinin değil de yapraklarının kokması da ona her zaman aykırı olanın güzelliğini hatırlatırdı. çok nadirdir çiçeğin kendisi değil de yaprağının kokması. Bahçesine şöyle bir bakardı her verandaya çıktığın da . Bu ona hayellerin bir gün gerçekleşeceğine ilişkin somut bir delildi. İçeriye girerek çayı demledi , kahvaltısını hazırladı. Kahvaltısını hava güzel ise verandada yapmayı severdi. yan evlerde henüz ses yoktu . Bu da kızının ve oğlunun evlerinde hala uyku olduğunu anlatmaktaydı. Perdelerde kapalıydı. Gülümsedi masaya oturdu. çayından bir yudum aldı,her sanah ki rutinini yaptı. Dua etti şükretti . "Hayal ettiklerimi verdiğin için, sağlığım ,ailem,bedenim, bolluğum , bereketim, çiçeklerim, bahçem, kuşlarım ve kalbimde olupta gerçekleşmiş var olan her şey için sana teşekkür ederim. İnsanların iyi ve güzel olan herkes için faydalı olan tüm dualarını ve hayallerini gerçekleştir . Günüş yükselmeye ve etrafı aydınlatmaya can vermeye başlamıştı. Erken kalkma alışkanlığını edinmek onun içinuzun süren , bir süreç olmuştu. Eskiden geç yatar ve istediği kadar verimli bir gün geçiremez ve hep üzülürdü. Sonra bir süre saat kurarak erken kalmaya ve akşam uykusu olmasa da yatma saatini hep biraz geriye alarak , kendine bu düzeni kurdu. Herkes uyanana kadar o bir çok şey yapıyordu. Hem bu sayede daha huzurlu ve sağlıklı olduğunu da fark etmesi uzun sürmemişti. Kahvaltı masasını topladı ve keyif çayını da doldurarak içeride pencere önündeki çalışma masasına oturdu ve yazı çalışmalarına devam etmek için eline kalemini aldı yazdığı son sayfayı okudu ve devam etti. Yazmaya başlayınca dakikalar hızla geçiyor o ise adeta hipnotize olmuş gibi gelen kelimeleri kağıda aktarıyordu. Eliyle yazmayı hep sevmişti. bilgisayara geçirirkende onun için hem bir okuma düzeltme çalışması oluyordu. İki aşamalı bir çalışmaydı bu. Hayatını düzene sokmak ve olmak istediği kişi olmak aşamasında da hep yazmaktan yararlanmıştı. Okuduğu bir kitapta ve arkadaşının gönderdiği bir mesajdan sonra ,hayallerini ve nasıl bir yaşam ve insan olmak istediğini yazıya dökmeye başlamıştı. Şimdi mi , evet şimdi o yazdığı yaşamda ve istediği kişi olmuştu. Bir film senaryosu yazmıştı ve şimdi oynuyordu. Tıpkı yaşam ve ruh gibi.Yazmak hep hayaliydi ama bu çalışmalardan sonra onun için bir sığınak, bir yaşam kılavuzu olmuştu. Yazmayı hayalden , sevdiği bir şeye dönüştürdü önce sonra yaşam kaynağı oldu. Yazdıkça yaradanın onun ve çevresindekilere sunduklarından alma hakkını kullandiğinı düşünüyor ve inanıyordu. sadece tek dikkat ettiği şey kendi için istediklerinin çevresindekiler de güzellikler getirdiğini eklemekti dahil ediyordu hayaline onların ve kendinin en iyi hallerinde deneyimlemelerini dileyerek, dua ederdi. Derin bir nefes aldı, bu gün içinde yaptığı bir şeydi arada derin bir nefes almak sanki bak hayat buradayım demekti. Bunu ardından yüzüne bir gülümseme yayılırdı hep anı hissetmek , bir nefeslik durmak varoluşun ,ona merhaba demesi gibiydi. Geçmişe gitti bir an şuan olanları yapmak isteyipte yapamadığı ve hayal kurduğu , bir anlamda da gerçekleşmemsine inandığı kendine kızdığı zamanlara. İyi kötü bir çok şey gelmişti başına , en fenası kendini bulamadığı , inanmadığı, kızdığı , kendinden nefret ettiği ama bunun farkında olamayıp , kendine acı çektirdiği zamanlar. Hep bir başkasından onay beklediği sanki onlar onu kabul ederse , oda kendini vsr hissedecekti. Şimdi tüm bunlar onu gülümsetiyordu. Hayat aldığı o derin nefes kadar kısaydı. İnsanın belli bir aşamaya gelebilmesi için onları tanıması yaşaması gerekiyordu. Yoksa nasıl bilebilecekti ki kendini bulduğunda bunu güzelliğini ve değerini. Yalnız o günlerde buna inanmak biraz güç bir işti.Yapabileceği tek şey hayal kurmak o hayali gerçek kılmak ve içinde mutlu olmaktı.O ZAMANLAR BU SADECE BİR HAYALDİ.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.