Gölgelere sinmiş eski bir adın, zamanın içinden bugüne sızan lirik bir yankısı. “Nasrel”, taşlara kazınmış bir kaderle bir gölgenin yarım kalmış hikayesini buluşturan bir yaşam rivayeti. Bir vadide ba...
Yıllar geçti. Çocuk büyüdü, yetişkin oldu, sonra yaşlandı. Kimse ona gerçek bir ad veremedi. Çünkü onun adı, kendinden önce gelen iki ruhun birleştiği yerdi. Bir isim değil, bir dönüşümdü. Sütun artık konuşmaz oldu. N harfi de silikleşti. Ama taşın hafızasında hâlâ o geceye dair ince bir çizik kaldı. Çocuk, ya da o yetişkin, ya da iki ruhun birleştiği kişi ölmeden önce vadinin yamacına yürüdü. Buradan yıllar önce Nasrel kaybolmuştu. Buradan yıllar önce sen taşın ağırlığına yenilmiştin. Gökyüzüne baktı ve kendi kendine söyledi: “Ruh bir yere kaybolmaz. Sadece yer değiştirir.” O gece öldü. Ama vadi bunu bir ölüm olarak kabul etmedi. Çünkü ertesi sabah sütunun dibinde küçük bir taş bulundu. Hiçbir işaret yoktu üzerinde. Ama taşı eline alan herkes aynı şeyi hissetti: Sanki taş, üç nefes taşıyordu.
Vadinin son efsanesi şöyle oldu: “Taş ustası taşa, gölge geceye, üçüncü ruh döngüye karıştı.” Ve döngü böylece tamamlandı.
Çünkü bazı hikayeler bitmez; yalnızca yer değiştirir...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
