GAZEL
HACI BEKTAŞ VELİ HAZRETLERİNE

Gönlümüzden kalkmaz aslı nûrun ol Velî nâzım-dârı
Dilde zikrim, yolda fikrim, dâim olsun ol Hünkâr-ı

Horasan'dan Rum'a gelmiş, Hak aşkıyla dolmuş cânı
Ona kurban can u tenler, o ki âlemin serdârı

İlim dedikçe açılmış ol canlara Hakk'ın yolu
Cehli kovup nûra ermek, yoksulların hâk-sârı

Dört kapıdır kırk makamda, nice sırdır makâlâtı
Ona uyan, yola giren, bulur gönlünün huzûr-ı

Sevgi ile yuğrulmuştur, nefs-i emmâreyi bilmiş
Hoşgörüyle Hakk'ı bulmuş, ol insân-ı kâmil yârı

Yüreğinde taşıdı ol, Muhammed-Ali sırrını
Hakk'a giden yolları açtı, ol Bektâşîlik dehr-i

Gözü tokdur, eli açıktır, kimseden ummaz bir himmet
Erenlerin sofrasında, lokmasıdır cömertlik şârı

Bir olur dilde, gönülde, her millette, her dinde
Ne mutlu ki aşkla yanan, ol dervişlerin hûn-ı zârı

Gâh Semâh'a durur cânlar, gâh meydanda zikrederler
Edep dergâhın temeli, can evinde aşkın kârı

Gönül yıkmak Kâbe yıkmak, Hak rızası edep ile
Hiçbir fark görmez o er ki, yeryüzünde Hakk'ın yârı

Pir elinden bade içmek, bu aşkı tatmak ne güzel
Mübarek toprağı öpmek, ol Sulucakarahöyük dârı

Bu hakîkat deryâsında, bir damla oldur TURHAL'a
Şükrânım olsun yoluna, ol Hacı Bektaş pîr-i

Hüseyin TURHAL