Adıyaman, Nemrut Dağı. Binlerce yıldır Kommagene Krallığı'nın sırlarını uykuya yatıran mistik zirve.
Arkeolog Nurten, Defineci Hüseyin ve bilge Dayı, Kral Nemrut’un kayıp mezarını ve hazinesini bulma...
Kralı Uyandırmak: Epilog Büyük Tümülüs'ün Sırrı ve Aşkın Tılsımı
Göz Şifresi'nin çözülmesinin ardından açılan son dehliz, Nurten ve Hüseyin’i Büyük Tümülüs’ün çekirdeğine, kayıp lahit odasının hemen altına inşa edilmiş, yüksek tavanlı, görkemli bir odaya ulaştırdı. Odanın atmosferi, diğer dehlizlerden farklıydı; kuru ve temizdi. Duvarlar, Kommagene mitolojisini anlatan, canlı renkli fresklerle süslenmişti. Odanın merkezinde, ne altından bir sandık, ne de değerli taşlar vardı. Sadece, mermer bir kaide üzerinde duran, özenle mühürlenmiş, tunç bir kutu duruyordu. Bu, Kral Nemrut'un hazinesiydi. Nurten ve Hüseyin, titreyen ellerle kutunun mührünü kırdılar. İçinden çıkanlar, arkeoloji dünyasını sarsacak nitelikteydi: Roma İmparatorluğu'nun kayıtlarında hiç geçmeyen, Kommagene Krallığı'nın kayıp son yıllarına ait, Kral Antiokhos’un kişisel kronikleri ve el yazması astronomik haritaları. "Bu," diye fısıldadı Nurten, gözleri yaşlı. "Bu bir definenin çok ötesinde. Bu, tarihin ta kendisi. Kral, bize kendi bilmecelerini ve gerçeğini bıraktı." Şeref Dayı, arkalarından odaya girdi. Yüzünde, ömrünün macerasının sonuna gelmiş bir bilgelik ve huzur vardı. "Hazine, her zaman bilgidir, Nurten kızım," dedi Dayı. "İşte bu yüzden Kral Antiokhos onu, ne altının ne de demirin çürümeyeceği bir yere, kendi kalbinin en derinlerine sakladı." Sofraz’dan Yükselen Güneş Ekip, bulgularıyla Sofraz Tümülüsleri'nden ayrıldı. Altın ve mücevher değil, paha biçilmez tarihi belgeler taşıyorlardı. Belgeler derhal Adıyaman Müzesi'ne teslim edildi. Nurten, keşfin bilimsel yüzü olarak tüm dünyada tanınırken, Hüseyin ve Şeref Dayı, efsaneleri gerçeğe dönüştüren yerel uzmanlar olarak saygı gördüler. Nurten’in akademik kariyeri zirveye ulaşmış, Hüseyin ise artık resmi kazılarda danışmanlık yapan, tecrübeli bir kaşif olmuştu. Altı ay sonra, Sofraz'ın keşfiyle ilgili büyük bir konferansın ardından, Nurten ve Hüseyin, bu kez Büyük Tümülüs'ün tepesinde, gün batımını izlemek için buluştular. Hüseyin, Nurten’e döndü. Boynunda, Kralın Gözü odasından aldıkları tılsım madalyonu asılıydı. "Hatırlıyor musun, Nurten," dedi Hüseyin. "Hep bu tünellerde, şifrelerde kaybolmaktan korkuyordun." Nurten gülümsedi. Elini, Hüseyin'in eline kenetledi. "Kaybolmadım. Sadece, seninle birlikte, bilimsel kesinliğin dışındaki o harika dünyayı buldum. Sen, benim mantığımı sevginle aydınlattın." Hüseyin, boynundaki tılsım madalyonunu çıkardı ve Nurten'e uzattı. "Kralın mesajı açıktı: 'Tılsım, aşık olana yol gösterir.' Bu madalyon, aşkımızın başlangıcı. Seni o kaygan merdivenlerde yakaladığım an, biliyordum. Sen benim için sadece bir keşif değil, en büyük hazinemsin." Hüseyin, tıpkı maceranın başlangıcında yaptığı gibi, Nurten'in elini tuttu. "Arkeolog Nurten," dedi Hüseyin. "Kralı uyandırdık. Şimdi, hayatımızı uyandırma sırası. Benimle evlenir misin?" Nurten'in gözleri sevinçle parladı. Tereddütsüzce başını salladı. "Evet, Defineci Hüseyin. Sonsuza dek seninleyim. Aşk Güneşi, sadece Sofraz’ın tarihini değil, bizim geleceğimizi de aydınlatacak." Onlar birbirlerine sarılırken, güneş, Sofraz Tümülüsleri'nin arkasında son kez battı ve yerini Adıyaman'ın yıldızlarla dolu gökyüzüne bıraktı. Nurten ve Hüseyin'in hikayesi, Kral Nemrut'un kayıp lahitlerinin altına, sonsuza dek mühürlenmişti. SON
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.