Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
101. Bölüm

VATANDAŞ GÜNE ZAMLA UYANIYOR: EKONOMİK KRİZ DERİNLEŞİYOR

30 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
VATANDAŞ GÜNE ZAMLA UYANIYOR: EKONOMİK KRİZ DERİNLEŞİYOR

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinin ardından ülkemizde hızla yükselen ekonomik kriz, şimdilerde içinden çıkılmaz bir hal aldı. Son iki yılda yaşanan hayat pahalılığı ve olumsuzluklar, vatandaşın alım gücünü derinden etkiledi. Ne yazık ki, bu durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Devlet memuru statüsünde olmayan, gündelik yevmiye ile geçimini sağlamaya çalışan birçok insanın yaşadığı zorlukları yakından biliyorum. Yaşadığım yerleşim yerlerinde, uzun süre işsiz kalan bu insanlar büyük mağduriyet yaşıyor. Özellikle kiracı olan kesim için sorunlar çok daha derinleşmiş durumda.
Keşke bu hayat pahalılığı yaşanmasaydı da bugün bu olumsuz manzaralara tanıklık etmeseydik. Ancak gelinen tabloda, ekonomik olarak çok zor günlerden geçtiğimiz aşikâr. Son yıllarda yaşadığımız zamlar konusu ise başlı başına bir sorun yumağı.
Zamlar Artık Dakikalık Geliyor
Eskiden zamlar genellikle yılbaşından yılbaşına gelirdi. Şimdi ise ne yazık ki "dakikalık" zamlarla karşılaşıyoruz. İnsanlar artık market ve pazara gitmekte zorlanıyor. Bu zam furyasına artık kesin bir "dur" denilmesi gerekiyor. Son bir yılda yapılan zam oranları, geçmiş yıllara kıyasla katbekat arttı. Akaryakıta gelen zamların etkisi ise tüm ürünlere domino taşı etkisiyle yayılıyor.
İnsanların tüm ihtiyaçları nakliye üzerinden gerçekleştiğinden, akaryakıta gelen her zam, bütün ürünlerin maliyetini doğrudan etkiliyor. Akaryakıt fiyatları bir şekilde sabitlenmedikçe, bu maliyet artışı tüm ürünlere yansımaya devam edecektir.
Ulaşım ve Seyahat Kısıtlaması
Ulaşım zammı sonrasında Adıyaman’da birçok insan toplu taşıma araçlarını kullanmaktan vazgeçti. İlimizde vatandaşın alım gücü oldukça düşük ve bu durum aslında pek çok il için de geçerli. Toplumun büyük bir bölümü bu zamlar karşısında mağdur ve ne yapacağını bilemez durumda.
Gıda ürünleri başta olmak üzere, akaryakıt, elektrik, doğalgaz ve suya gelen ardı arkası kesilmeyen zamlar, insanları eski günlerini aratır hale getirdi. Yaşamım boyunca Çiller ve Ecevit krizlerini deneyimlemiş biri olarak, bu son zam dalgasının, o krizlerden çok daha fazla insanı etkilediğini düşünüyorum. Zamların durmaması, vatandaşın kafasında büyük bir karmaşaya yol açmış durumda.
Eskiden insanlar aileleriyle hafta sonu Şanlıurfa ve Gaziantep gibi çevre illere gezmeye giderken, artık zaruri olmadıkça araçlarının kontağını dahi açmıyorlar. Hayat pahalılığı nedeniyle araç modellerini değiştirmek bir yana, mevcut aracı kullanmak bile lüks haline geldi. Bu devirde aracı olan ve kullanabilen kişiye ne mutlu! Çevre illere seyahat eden vatandaşlarımız artık yolculuk yapamaz duruma geldi. Akaryakıt zamlarına bakıldığında, ailece yolculuk etmek neredeyse imkânsız hale geldi. Üç yıl öncesinde bu zam oranlarından bahsedilse kimse inanmazdı.
Üretimde Dışa Bağımlılık ve Gıda Zamları
Vatandaş sabah uyandığında zamla karşılaşıyor. Üretim konusunda dışa bağımlı olmamış olsaydık, belki de tahıl ürünlerine bu kadar zam yapılmayacaktı. Soframızda kullandığımız ürünlerin büyük bir kısmının dışarıda üretilmesi, ülkemizde vatandaşlara ulaşmasını bir hayli maliyetli hale getiriyor. Ülkemiz iklim olarak eşi benzeri olmayan bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen, hâlen gıda ürünlerini dışarıdan alan bir ülke konumundayız.
Son zamanlardaki zam oranlarına bakıldığında en çok zammı gıda ürünleri aldı. Bu nedenle maddi durumu iyi olmayan insanlarımız, gıda ürünlerini artık "ölçülü" bir şekilde kullanmak zorunda kalıyor.
Konut ve Kira Krizi
Konutlara, kiralara ve araçlara gelen zam oranlarına ise ne demeli? Adıyaman’da yaşayan bir birey olarak bu zam oranlarını görünce şoke oluyorum. Adıyaman, metropol bir şehir olmamasına rağmen ev kiraları almış başını gidiyor. Sabit bir aylığı olmayan bir kişinin, bahsedilen bu kira oranlarını nasıl ödeyeceğini anlamak mümkün değil.
Bir yıl öncesinde bin TL’ye kirada oturan bir kişi, şu anda 3 bin TL’ye ev bulamıyor. Bu kira oranları çoğu mahallede 6 bin TL’ye kadar çıkıyor. Peki, asgari ücretle geçimini sağlayan bir kişi nasıl geçinebilir?
Hasılı kelam, hayat o kadar zor ki, insanların önünü görmesi çok güç.
Hüseyin TURHAL
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL