Türk Tarımının Çöküşü: Çiftçiler Can Çekişiyor
Bu bilim ve teknoloji çağında, son yirmi yıl içinde, Türk tarımının yaşadığı çöküşü ve bu durumun yol açtığı perişan çiftçi halini irdelemek elzemdir.
Yenilikçi, ekonomik tarım politikalarının eksikliği, tarıma yönelik yatırımların yetersizliği ve çiftçilerin görmezden gelinmesi, mevcut tarımsal krizin zeminini hazırlamıştır.
Ana Sorunlar ve Eleştiriler
Metinde dile getirilen temel sorunlar ve eleştiriler aşağıdaki başlıklarda toplanmaktadır:
1. Su Kaynaklarının Yönetimi ve Sulama Sorunu
Türkiye'nin üç tarafı sularla çevrili olmasına ve çok sayıda baraj inşa edilmesine rağmen, verimli tarım arazilerinin hala susuz kalması büyük bir çelişkidir. Yapılan barajların ve mevcut su kaynaklarının tarımsal sulamaya yeterince yönlendirilmemesi ve suyun nereye aktığı sorusu, etkin bir su yönetimi politikasının eksikliğini işaret etmektedir.
2. Tohum Politikaları ve Gıda Güvenliği
Yerli tohumların yasaklanması ve yerine hibrit/GDO'lu İsrail tohumlarının kullanıma sunulması ciddi bir eleştiridir. Bu durum, yalnızca tarımsal bağımlılığı artırmakla kalmamış, aynı zamanda sofralara gelen meyve, sebze ve tahılların potansiyel olarak sağlığı bozan ürünler olmasına yönelik endişeleri de beraberinde getirmiştir.
3. Yüksek Maliyetler ve Üreticinin Pazarlama Zorluğu
Mazot ve gübre fiyatlarının aşırı yükselmesi (cep yakması), çiftçiyi tarlalarını boş bırakmaya ve sağlıklı tarım yapmamaya itmektedir.
Ürünün Çürümesi: Yerli üreticinin hasat ettiği ürünlerin pazarda yer bulamaması ve ihracat kapılarının açılmaması nedeniyle ürünler depolarda çürümekte veya çiftçinin elinde kalmaktadır.
Haksız Kazanç: Karaborsacı tüccarlar, üreticinin ürünlerini gerçek değerinin çok altında alarak, yüksek fiyatlarla marketlerde tüketiciye sunmakta; bu durum haksız kazanca yol açmakta ve alışveriş pazarını olumsuz etkilemektedir.
4. Hayvancılık ve Dışa Bağımlılık
Hayvancılığa yeterli yatırım yapılmaması ve dışarıdan yoğun bir şekilde et ve diğer hayvansal ürünlerin getirilmesi, Türk tarım ve hayvancılığına, dolayısıyla çiftçiye büyük bir darbe vurmuştur.
Şüpheli İthal Ürünler: Yurt dışından getirilen et ürünlerinin (sözde dana/kuzu/koyun eti) menşei ve türü hakkında ciddi şüpheler dile getirilmektedir. Milyonlarca domuzun yetiştirildiği ülkelerden gelen etlerin, iddia edildiği gibi koyun/kuzu eti olup olmadığı sorgulanmaktadır.
Yerli Üretime Darbe: Yerli tütünün yasaklanıp yerine Amerika'dan tütün alınması örneğinde olduğu gibi, yerli üretime destek verilmediği için ülke sürekli dışa bağımlı kalmakta, Amerika çiftçisi kazanırken Türk çiftçisi kaybetmektedir.
📉 Sonuç: Çiftçi, Tarım ve Köylü Perişan
Sonuç olarak, mevcut politikalar ve ekonomik koşullar neticesinde çiftçi perişan, tarım perişan, hayvancılık perişan, köylü perişan ve ekonomi perişan bir duruma sürüklenmiştir.
💡 Çözüm Önerisi
Türkiye'nin tarım ve hayvancılık ekonomisinin güçlenmesi için, acil olarak milli ekonomi modeline dönülerek yerli üretimin desteklenmesi elzemdir.