Söz Uçar, Yazı Kalır
Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır.
Kitap, tek bir konuya de...
Okullarda Din Eğitimi Tartışması: Gerçek Eğitim mi, Kindar Dayatma mı?
Bu yazımızda, okullarda verilen din eğitimi konusunu derinlemesine irdeleyerek, uygulanan eğitimin gerçekten din eğitimi mi, yoksa ayrıştırıcı ve kindar bir eğitim mi olduğu sorunsalını ele alacağız. Gerçek bir Din Eğitimi, yeryüzündeki gelmiş geçmiş bütün inanç sistemlerini kapsamalıdır. İlkel dinlerden başlayarak, beşerî ve semavî dinlere kadar tüm inançlar araştırılmalı ve incelenmelidir. Okullarda sadece tek bir dini, tek bir inancı veya tek bir mezhebi esas alan bir din eğitiminin dayatılması, dinî ahlak ve pedagojik açıdan ne kadar doğrudur? Bugün Türkiye okullarında çocuklara dayatılan din dersleri, maalesef sadece bir mezhebe dayalı, hurafe, rivayet ve mitolojik unsurlarla beslenmiş bir inanç eğitimi görünümündedir. Okullarda öğretilen din anlayışı, Kur'an'daki gerçek İslam'dan uzaklaşmış, uydurulmuş bir mezhep inancı olarak çocuklara aşılanmaktadır. Bu durum, farklı inançlara karşı ayrımcılık ve düşmanlık içeren bir nesil yetiştirmekte, farklı inanç sahiplerine "kâfir" veya "gavur" denilmesine zemin hazırlamaktadır. Böyle bir ders içeriği, "Ahlak ve Din Kültürü Eğitimi" başlığı altında sunulabilir mi? Bu tür bir din eğitimi, din ve inanç özgürlüğü ilkesine açıkça ters değil midir? Devletin eliyle tek bir dinî anlayışın dayatılması, Anayasa'nın temel dayanağı olan laiklik ilkesine aykırılık teşkil etmiyor mu? Neden bütün inançlar, bütün dinler eşit bir şekilde öğretilmiyor? Neden ısrarla sadece tek bir mezhebe dayalı inanç sistemi dayatılmaktadır? Yeryüzünde putperest dinler, ilkel dinler, Yahudilik, Hristiyanlık, Zerdüştlük ve sayamadığımız yüzlerce inanç, mezhep ve tarikat bulunmaktadır. Kutsal kitaplar olarak Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an vardır. Türkiye Cumhuriyeti sadece Müslümanlardan ibaret değildir; Hristiyan, Yahudi, Musevi, Alevi, Ateist vatandaşlar ve farklı inançlara sahip geniş bir Anadolu halkı mevcuttur. Bu çok farklı inançlara sahip vatandaşlara, tek bir mezhebe dayalı dinî inancın dayatılması kabul edilebilir bir durum mudur? Okullardaki din dersleri adı altında, Musevilik, Hristiyanlık, Zerdüştlük gibi dinler; Tevrat, İncil gibi kutsal kitapların içeriği öğretiliyor mu? Alevilik, Şafiilik, Şiilik gibi mezhepler, Ateizm ve Deizm gibi felsefi yaklaşımlar anlatılıyor mu? Ne yazık ki, mevcut din derslerinde bütün inançlara ve dinlere yer verilmemektedir. Din maskesi altında, mezhepler ve inançlar arasında kin, nefret ve düşmanlık aşılanmakta, farklı inançlara "kâfir" yaftası yapıştırılmaktadır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi bu mudur? Gerçek bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi eğitimi, bütün dinleri, inançları, mezhepleri ve tarikatları tarafsız ve doğru bir şekilde öğretmelidir. Hiçbir vatandaşa inanç dayatılmamalıdır. Devlet, dinler konusunda tarafsız olmalı, bütün inançların bir arada kardeşçe yaşaması için inanç özgürlüğünü ve laiklik ilkesini titizlikle uygulamalıdır. Kimseye inanç baskısı yapılmamalı; herkes kendi inancını kendi yaşam alanında serbestçe yaşamalıdır. İnanç düşmanlığı, kin ve nefret ideolojisi ortadan kaldırılmalı, bütün inançlar arasında sevgi ve barış ön plana çıkarılmalıdır. Dinde ve inançta zorlama olmamalıdır. İsteyen ibadet eder, isteyen etmez; isteyen oruç tutar, isteyen tutmaz. Herkesin inancı, ibadeti, sevabı ve günahı kendinedir. Kimseye zarar vermeden, inancını yaşamak isteyen kişiye kim ne diyebilir ki? İster kiliseye gidin, ister camiye gidin, ister cemevine gidin. Önemli olan, başkasının inancına karışmamak, inancınızı kimseye dayatmamak, farklı inançlara hakaret etmemek ve dini kullanarak sömürü, sahtekârlık veya dolandırıcılık yapmamaktır. Okullarda bütün dinlere ve inançlara, mezheplere yer verilmeli, bütün dinler doğru anlatılıp öğretilmelidir. Ancak, insanlara zorla din dayatılmamalı, inanç baskısından vazgeçilmelidir. Dinlerin içindeki korku ve şiddet kültürü kaldırılmalı, Tanrı sevgisi öğretilmelidir. Çocuklara din dayatmak yerine, bütün inançlar öğretilmeli, çocuklar büyüdüklerinde kendi inancını kendi özgür iradesiyle seçebilmelidir. Bir insanın kendi inancını söylemekten korktuğu, dinlerin ve mezheplerin birbirine düşman olduğu bir yerde, gerçek bir Allah inancından bahsedilemez. Orada sadece hurafe, rivayet, putperest tapınakçılık, kindarlık, bağnazlık ve zulüm vardır; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi değil. Hüseyin TURHAL 11 Ocak 2022
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.