Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
89. Bölüm

KADINI HOR GÖRDÜLER

28 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
KADINI HOR GÖRDÜLER

Bu yazımızda, erkek egemenliğinin, kadını köleleştirme ve hor görme konusunu derinlemesine irdeleyerek ortaya koyacağız.
Doğurganlık nedeniyle Ana Tanrıça statüsüne sahip olan kadın; annemiz, ablamız, kız kardeşimiz, hayat arkadaşımız, eşimiz... Peki, bu denli önemli bir konumda olan kadın, neden hor görüldü? Neden toplumun dışına itildi?
Doğada ve hayvanlar aleminde bile, yalnızca dişi olduğu için dışlama, hor görme veya öldürme gibi bir eyleme rastlanmaz. Bir erkek kuşun, dişi kuşu dışladığını hayvanlar aleminde göremezsiniz. Ama ne oldu da insanoğlu, kendi eşini, kendi cinsinden olanı, sırf cinsiyet kimliği üzerinden ayıplayıp horlayarak dışladı? Sosyal yaşamda kız çocuklarına haklarını tanımadı ve kız-erkek çocuklar arasında yarattığı ayrımcılıkla cinsiyet kimliği çatışmasına zemin hazırladı? Bu tutum, bir kere insan tabiatına aykırı bir eylemdir.
İlkel putperest inançlar, kadınları köleleştirmek ve bir "meta" olarak kullanmak amacıyla, dinsel-ideolojik kavramlar üzerinden kadını aşağılamış, şeytanla bir görmüş ve onu "insanı günaha sokan günahkâr bir varlık" olarak damgalamıştır. Bu damgalama, kadını toplumdan dışlamış ve ibadet ortamlarından uzaklaştırmıştır. Putperest-mitolojik dinî ideoloji, kadının elindeki tüm sosyal ve kültürel hakları almıştır.
Kadına "şeytan" diyen, putperest erkek zihniyetine sesleniyorum: Bu kadar kirli gördüğünüzü söylediğiniz sizi doğuran ve büyüten kadındır. Madem kadın kirlidir, sizler nasıl temiz oluyorsunuz? Bütün peygamberleri doğuran kadındır. Padişahları, ermiş ve evliyaları doğuran, büyüten kadın değil midir? Kadın şeytansa, şeytandan doğan da şeytan olmaz mı?
Geleneksel erkek egemenliğinin, dinsel-ideolojik kavramlar üzerinden kadına beslediği düşmanlık duyguları maalesef günümüzde de devam etmektedir. Kız çocuklarına hala yeterli değer verilmemektedir. Miras paylaşımında kız çocuklarına mülk, tarla, arsa, ev verilmemektedir. Cinsiyet kimliği üzerinden ayrımcılık anlayışının sürmesi, kadını toplumdan dışlama, işkence ve öldürme suçlarının devam etmesine neden olmaktadır.
Sokak ortasında kadına işkence, öldürme, kız çocuklarına taciz ve tecavüz vakaları günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu tutum, temelde ilkel, geleneksel putperest inanç ideolojisinden kaynaklanmaktadır. Sevgi, saygı, nezaket ve iletişim bozukluğu; medeni kuralların bilinmemesi ve kör ideolojik saplantılar bu durumu beslemektedir.
Günümüzde boşanmaların çoğalmasının asıl nedenleri, ekonomik geçimsizlik, birbirine olan saygı ve sevginin yok olması, nazik ve ince bir üslup yerine kaba kuvvet ve gürültü ile iletişim kurulması ve kibirden kaynaklanmaktadır.
Arap kültürü, Anadolu'nun özgür ve erkek ile eşit haklara sahip olan kadının bütün sosyal ve kültürel haklarını elinden almıştır. Aile içerisinde, sokakta, yaşamın her alanında kadının söz hakkı alınmış, toplu dinî ibadet ortamından uzaklaştırılmıştır. Bugün Türkiye’de kadınlar özgür bir kimliğe sahip ise, bu, büyük ölçüde Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir.
Kız ve erkek çocukların eşit haklara sahip olduğu bilinciyle yetiştirilmesi, anne babaların asıl görevidir. Eğitimde, işte, sokakta, yaşamın her alanında kadın erkek eşit olması ve miras paylaşımında kız çocuklarına da mülk, tarla, arsa, ev verilmesi dileğimle.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL