Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Kortan
Göğün nabzı gibi atan bir hikâyenin tam ortasında, her şey bir anda kesiliyor… Sanki kalemi tutan görünmez bir el, cümlenin tam kıyısında nefesini çekip duruyor. İşte o an, KORTAN’ın yarım kalmı...
13. Bölüm

Kitabın Dev Sayfaları

7 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
İçeri adım atar atmaz, dünya bir anlığına karardı…
Ne gökyüzü vardı ne yer.
Sanki üçü de bir mürekkep damlasının içine düşmüş, boşlukta süzülüyordu.
Sonra, yankılar başladı.

Önce bir hece…
Sonra bir cümle…
Sonra bir uğultu.

Kâğıt hışırtısına benzeyen bir rüzgâr geçti üzerlerinden.Ve aniden, yerin altından bir ışık yükseldi—sanki görünmez bir yazar, sayfayı ters çevirip yeni bir satır açmış gibi.

Gözlerinin alışması zaman aldı.Işık çözülünce, kendilerini büyük bir salonun ortasında buldular.
Ama bu salonun duvarları taştan değildi.
Duvarlar, dev bir kitabın sayfalarıydı.

Satırlar kendi kendine akıyor, harfler yürüyordu.
Bazı kelimeler doğuyor, bazıları siliniyordu.

Zafir şaşkınlıkla mırıldandı:
“Burada zaman bile yazıyla akıyor…”

Erena bir adım ileri çıktı.
Duvara dokunduğunda parmaklarının altında sıcak bir nabız hissetti.

“Yaşıyor bu,” dedi ürpererek.
“Sanki hikâyenin kalbi.”

Kortan gözlerini kısarak etrafa baktı.Bir şey onu çağırıyordu.Derinlerde, gizli bir sayfa.Unutulmuş bir satır.Yarım kalmış bir nefes.

Adımlarını takip ederken salon titredi.Birden bire tavandan uzun bir çizgi indi—
kâğıt yırtılıyormuş gibi.Çizgi genişledi, döküldü ve salonun ortasında bir platform oluştu.Platformda bir cümle havada yanıp sönmeye başladı:

“Hikâye tamamlanmayı bekliyor..”

Erena nefesi kesilmiş gibi baktı.

“Bu… bize mi söylüyor?”

Zafir alçak bir sesle:
“Sanki çağıran biri var.”

Kortan’ın sesi ise derinden, neredeyse fısıltıdan da hafif geldi:
“Hayır… Bu beni tanıyor.”

Platformun üzerinde bir gölge belirdi.
Gölge, bir insan formuna benziyordu ama çizgileri tam değil, yarım…Sanki biri çizmiş ama bitiremeden bırakmış.Gölge konuşmadı.Sadece elini Kortan’a doğru uzattı.

Kortan yaklaşınca gölge bir cümle mırıldandı—
harfleri titreyen bir nefes gibi:

“Sen… benim tamamlanmam için yazıldın.”

Erena irkildi.
“Bu da kim?!”

Zafir geri çekildi.
“Dikkat et!”

Ama Kortan durmadı.
Çünkü gölgenin sesi tanıdık gelmişti.
Sanki yıllardır beklediği bir parça…

Kortan gölgeye dokunmaya çalıştığı anda—
Salonun tüm duvarları çığlık atan sayfalar gibi savruldu,satırlar eridi, kelimeler yere düştü.

Ve korkunç bir boşluk yankılandı:

“Yarım kalan hikâyeler tamamlanmadan buradan çıkamazsınız.”

Zemin çatladı.Her biri farklı bir yöne savruldu.
Kortan karanlığa çekilirken,Erena’nın çığlığı
ve Zafir’in ona uzanan eli boşlukta ince bir çizgi gibi kaldı.

Dünya onları ayırdı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL