XIII. Bölüm: İnsanlığın Köprüsü (Romanın Sonucu)
Titan-I, Ay’dan ayrılıp Dünya’nın tanıdık, mavi-beyaz kalkanına doğru yavaşça ilerliyordu. Geminin kargo bölümünde, Gölge Avcıları'nın güçsüzleşmiş, ancak zararsız bedenleri, sıkıca mühürlenmiş özel hücrelerde tutuluyordu. Kozmik Regülatör ise, geminin laboratuvarında, özel bir enerji kafesi içinde, Dünya'ya getirilmişti.
Dünya Konseyi, üç kahramanı kahramanlar gibi karşıladı, ancak zihinleri Gölge Avcıları'nın varlığıyla karmakarışıktı. Abdi, Konsey'in önünde, Marslıların mesajını ve Yeniden Doğuş Yasası'nın ne anlama geldiğini açıkladı.
"Gölge Avcıları, yenebileceğimiz bir düşman değildi, Efendim," dedi Abdi, sesi köklü bir bilgelikle doluydu. "Onlar, kendi güç sistemlerinin kurbanıydı. Marslılar, bize onları yok etmeyi değil, dengeyi nasıl kuracağımızı gösterdi. Kozmik Regülatör, onların teknolojisini, tüm evrenin yararına olacak şekilde kullanmamızı sağlayacak anahtardır."
Dila, Konsey üyelerine Regülatör'den elde edilen ilk veri setlerini gösterdi. Veriler, sürdürülebilir enerji kaynakları, uzayın anlık katlanma teorileri ve en önemlisi, Marslıların terk ettiği galaktik komşularla iletişim kurma yöntemlerini içeriyordu.
Taner, konuşmayı somutlaştırdı: "Marslılar, bu teknolojiyi bize bıraktı, çünkü Gölge Avcıları'nın geri döneceğini biliyordu. Bizim görevimiz, onları öldürmek değil, onlarla birlikte, evrendeki diğer tüketici medeniyetlere karşı bir denge köprüsü kurmaktır."
Konsey, günler süren tartışmaların ardından, Abdi'nin önerisini kabul etmek zorunda kaldı. İnsanlık, Marslıların mirasını koruma ve kullanma sorumluluğunu üstleniyordu.
Aylar geçti. Nova Kolonisi'ndeki küçük bir keşif ekibi olan Abdi, Taner ve Dila, artık Dünya'nın Kozmik Denge Programı'nın çekirdeğini oluşturuyordu.
Abdi, Gölge Avcıları'nın rehberliğinde, Kozmik Regülatör'ün sırlarını çözüyor ve enerji paylaşım teknolojisini Dünya'ya entegre etmek için çalışıyordu.
Dila, Regülatör'ün yardımıyla Marslıların bıraktığı iletişim kodlarını çözerek, diğer galaktik medeniyetlerle barışçıl temas kurmak için çabalıyordu.
Taner, Titan-I'in geliştirilmiş bir versiyonuyla, Regülatör'ün prototipini Dünya'nın yörüngesine yerleştirmek için güvenlik ve pilotluk görevini üstleniyordu.
Bir akşam, üçlü, Dünya yörüngesine yerleştirilen Regülatör'ün ilk testini izlemek için bir araya geldi. Küre, Dünya'nın çevresinde asılı duruyor, yumuşak bir kırmızı-mavi ışık yayarak, gezegenin doğal enerji akışını dengelemeye başlıyordu.
"Başardık," dedi Taner, gözlerinde gurur vardı. "Marslılar'ın emanetini koruduk. Artık, enerji savaşları ve tüketim, insanlığın geçmişinde kalacak."
Abdi, gökyüzüne, Regülatör'ün parlayan küresine baktı. "Bu, sadece başlangıç, Taner. Evren büyük ve Gölge Avcıları'nın güçsüzleşmiş üyeleri, bize başka tüketen medeniyetlerin de olduğunu söylediler. Görevimiz, sadece Dünya'yı değil, tüm evreni dengelemektir."
Dila gülümsedi. "Marslıların dediği gibi: Birlikte Yükselin. Biz, Mars'tan miras alan, Ay'da savaşan ve şimdi evrene köprü kuranlarız."
Üç kahraman, Kızıl Gezegen'in Sırdaşları olarak yola çıkmışlardı. Şimdi, gökyüzüne bakarak, Abdi, Taner ve Dila, insanlığın kaderini, Mars'ın kadim bilgeliği ve Kozmik Regülatör'ün rehberliğinde yeniden yazmaya hazırdı.
SON
Kızıl Gezegenin Sırdaşları: Abdi, Taner ve Dila'nın Kozmik Mirası