X. Bölüm: Kıskaçta (Son Yüzleşme)
Gölge Avcıları'nın beş gemisi, Shackleton Krateri'nin kenarına, Ay yüzeyinde şiddetli toz ve taş fırtınaları yaratarak indi. Gemilerin iniş takımlarından yayılan yüksek ısı, çevredeki donmuş buzu anında buharlaştırıyordu.
Taner, Titan-I'e telsizle bağlanırken sesi titriyordu: "Gemiye haber verin, kalkanları maksimuma çıkarsınlar ve ateşe hazır olsunlar! Abdi, Dila, acele edin!"
Abdi, Kozmik Regülatör'e son bir dokunuş yaparak onu yuvadan ayırdı. Küre, beklendiği gibi ağırlıksızdı ve taşıması kolaydı, ancak yaydığı güç elle tutulur cinstendi.
"Dila, gemiye dönmeliyiz," dedi Abdi.
"Çok geç," diye yanıtladı Dila, sesi öfkeliydi. "İlk Gölge Avcısı timi dışarıda. Doğrudan bize doğru geliyorlar. Ve hedefte sadece biz değiliz, bu kule var."
Gerçekten de, kraterin kenarından, Ay yüzeyinde hızla ilerleyen, altı adet zırhlı Gölge Avcısı figürü görünüyordu. Bunlar, Mars'ta karşılaştıklarından daha organize ve daha hızlıydı. Hepsinin dikkati, Abdi'nin kollarında tuttuğu parlayan Kozmik Regülatör'e odaklanmıştı.
"Taner, küreyi koru!" diye bağırdı Abdi. "Dila, hemen kulenin girişini kapatacak bir siper bul!"
Taner, Regülatör'ün yanındaki bir kaya çıkıntısının arkasına geçti. Elinde, Titan-I'den getirdikleri yüksek enerjili plazma tüfeği vardı. "Buraya yaklaşamazlar! Bu sefer hazırlıklıyız!"
Gölge Avcıları, insanüstü çeviklikle kararlı adımlarla ilerledi. Liderleri, zırhlı elini tehditkâr bir şekilde uzattı. Abdi, Gölge Avcıları'nın zırhlarından yayılan düşük frekanslı, enerji çekimini başlatan sesi net bir şekilde duyabiliyordu.
"Abdi," dedi Dila, hızla kulenin arkasındaki bir cihazı kurarken. "Marslılar, kulenin küçük bir manyetik kilit sistemi olduğunu gösteriyor. Bu, onların bir süreliğine yaklaşmasını engelleyebilir, ama gücü yetersiz!"
"Yetersiz güç, elimizdeki tek şey," diye yanıtladı Abdi. Elindeki Regülatör'ü sımsıkı tuttu. Zihnindeki Marslı bilgisi ona, Regülatör'ün pasif durumda bile küçük çaplı bir dengeleme alanı yaydığını söylüyordu.
Taner, ilk atışı yaptı. Plazma enerjisi, öndeki Gölge Avcısı'nın zırhına çarptı ve zırh, Mars'taki gibi ışını emmek yerine, bir anlığına titredi ve uzaylı geriye yalpaladı.
"İşe yarıyor!" diye bağırdı Taner. "Plazma, onların çekim alanını kısa süreliğine bozuyor!"
Ancak diğer Gölge Avcıları, düşen arkadaşlarını görmezden gelerek saldırıya devam ettiler. İki tanesi hızla Taner'e doğru yöneldi. Bir tanesi ise doğrudan Abdi'ye doğru koştu, hedefi netti: Kozmik Regülatör.
Abdi, geri çekilirken Dila, manyetik kilit sistemini son bir çabayla aktive etti. Kule ile Regülatör arasına, kısa süreliğine güçlü bir manyetik alan yayıldı. Öndeki Gölge Avcısı, görünmez bir duvara çarpmış gibi durdu.
"Bir dakika kazandık!" diye bağırdı Dila.
"Bir dakika yetmez," dedi Abdi. Elindeki Regülatör'ü inceledi. "Bu küreyi aktif hale getirmeliyiz. Dila, Marslıların mesajını hatırla: Enerjiyi çekmek değil, paylaşmak! Regülatör'ü kendi güç kaynağımıza bağlayıp, Gölge Avcıları'nın gemisine yansıtmalıyız. Ancak bu, Titan-I'in tüm gücünü gerektirir!"
Taner, iki uzaylının dikkatini dağıtırken, kaskından Abdi'ye kararlı bir ses geldi: "Yap. Titan'ın kalkanları çökse bile umrumda değil. Bu küreyi kullan. Burası, Marslıların mirasını koruyacağımız son siperimiz."
Abdi, Ay'ın karanlık yüzeyindeki altıgen kulenin yanında, kollarında tüm evrenin dengesini sağlayacak Anahtar'la duruyordu. Gölge Avcıları'nın çaresiz çabaları, manyetik kilit alanını parçalamak üzereydi.
Artık tek bir seçeneği kalmıştı: Kozmik Regülatör'ü fırlatmak ve tüm gücünü, insanlığın son savunması için kullanmak.