Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Kızıl Gezegenin Sırdaşları: Abdi, Taner ve Dila'nın Mars Macerası Roman Hüseyin TURHAL
Kızıl Gezegenin Sırdaşları: Abdi, Taner ve Dila'nın Kozmik Mirası Dünya bittiğinde, umut Mars'ta yeşerdi. Yıl 2085. İnsanlığın son kalesi olan Nova Kolonisi'nde, Yerbilimci Abdi, Pilot Taner ve İleti...
9. Bölüm

V. Bölüm: Kızıl Kaçış ve Anahtar

10 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
V. Bölüm: Kızıl Kaçış ve Anahtar
Taner, gözü kararmış bir halde, odanın tavanından düşen büyük bir kaya parçasını iterek, uzaylıların geldiği deliği geçici olarak tıkadı. Saniyeler sonra, içerideki Gölge Avcıları, zırhlı yumruklarıyla kayayı dövmeye başladı. Her darbe, Taner'in giysisine titreşim olarak geri geliyordu.
"Yirmi saniye, Abdi!" diye bağırdı Taner.
Abdi, kollarına yapışmış gibi hafifleyen Kızıl Mühür ile, matkapla açtıkları ilk deliğe doğru koşuyordu. Zihnindeki Marslı bilgisi, ona Mühür'ün sadece bir veri deposu değil, aynı zamanda kısa süreli bir enerji kaynağı olduğunu söylüyordu.
"Dila, tünelin üstündeyim!"
Yukarıda, Ares-IV keşif aracı, Dila'nın ustaca manevralarıyla deliğin hemen üzerine gelmişti. Dışarıda, dev UFO'lar gökyüzünü karartıyor ve iniş takımlarından çıkan ısı ışınlarıyla deliğin etrafındaki kızıl toprağı eritiyorlardı.
Dila, kontrol odasından son bir umutla konuştu: "Abdi, acele et! Onlar... Ares-IV'ü hedef alıyorlar! Sadece saniyeleriniz var!"
Abdi, Mühür'ü aracın açık kargo bölmesine attı ve hızla tırmanmaya başladı. Tam o sırada, içeriden bir çığlık sesi geldi; Taner, Gölge Avcıları'nın yarattığı basınçla kaya bloğunu tutmakta zorlanıyordu.
"Taner, bırak ve tırman!"
Taner, son bir güçle kendini yukarı fırlattı. Tam o anda, kaya blok parçalandı ve Gölge Avcıları'ndan biri, uzuvları açılmış bir örümcek gibi tünelden dışarı fırladı. Abdi, aracın kargo rampasını kapatırken, Gölge Avcısı'nın eli, rampanın alt kenarına sertçe yapıştı.
"Taner, otur yerine!" diye bağırdı Abdi ve pilot koltuğuna atladı. "Dila, bize acil kalkış protokolü başlat!"
Ares-IV, Dila'nın komutuyla motorlarını son güce getirdi. Araç hızla yükselirken, kargo rampasına tutunan Gölge Avcısı, Mars'ın yerçekimi ve aracın hızıyla mücadele ediyordu. Taner, kargo bölümüne baktı. Bir eliyle kapıdaki yabancıyı tutmaya çalışırken, diğer eliyle içerideki acil durum baltasını kapmaya çalışıyordu.
Abdi, UFO'ların lazer atışlarından kaçınmak için Ares-IV'ü çılgınca manevralarla pilot ederken, Mühür'den aldığı bilgiyi kullandı. Aracın motorlarından yayılan termal imzayı, Gölge Avcısı'nın zırhındaki zayıf noktaya yönlendirdi.
Uzaylı, motor ısısının anlık ve yoğun artışıyla bir anlığına gevşedi. Bu, Taner'in ihtiyacı olan tek andı. Taner, elindeki baltayı, uzaylının bileğine indirdi. Zırh çınladı, ancak yabancı, acı dolu bir çığlıkla elini bıraktı ve Mars'ın yüzeyine doğru hızla düştü.
Ares-IV, beş Gölge Avcısı UFO'sunun peşinde, Kızıl Gezegen'in yüzeyinden inanılmaz bir hızla ayrılıyordu.
Nova Kolonisi'ne geri döndüklerinde, üç kahraman, nefes nefese ve yorgundu. Abdi, Dila ve Taner, Kızıl Mühür'ü koloninin en güvenli laboratuvarına, bir enerji kafesi içine yerleştirdiler.
"Başardınız," dedi Dila, sesi minnet ve hayranlıkla doluydu. "Ama ne pahasına? O Gölge Avcıları, gezegenimize kadar takip edecekler."
Abdi, gözleri Mühür'ün sönükleşen kırmızılığında, yavaşça konuştu: "Marslılar, gezegenlerini terk ederken, *'Gölge Avcıları'*nın asıl hedefinin bu Mühür olduğunu biliyordu. Bu yüzden onu gömdüler."
"Peki Mühür neden bu kadar önemli?" diye sordu Taner.
Abdi, derin bir nefes aldı. "Mühür, Marslıların anahtarının koordinatlarını içeriyor. Ama anahtarın kendisi, bir silah ya da bir uzay gemisi değil. Mühür, Marslıların, Dünya'ya bıraktığı bir mesajı, bir sığınağı işaret ediyor."
Dila, şaşkınlıkla Abdi'ye döndü. "Dünya'ya mı? Marslılar, Dünya'ya bir şey mi bıraktı?"
"Evet," diye cevapladı Abdi. Zihnindeki kadim bilginin ağırlığıyla duruşu değişmişti. "Marslılar, türlerinin son umudu olan o anahtarı, Gölge Avcıları'nın asla tahmin edemeyeceği bir yere sakladılar. O anahtar... Ay'ın karanlık yüzeyinde."
Kızıl Gezegenin Sırdaşları, artık insanlığın kaderini taşıyordu. Mars'taki maceraları bitmişti, ancak asıl, evrenler arası mücadele şimdi, kendi gezegenlerinin hemen yanı başında başlıyordu. Gölge Avcıları'nın amansız takibiyle, bir sonraki durakları: Ay.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL