Bir kahvelik mola, içinde savrulduğumuz hayat! Bitmesin diye kahvenin dumanı, hayalleri uzatıyoruz. Kahve bahane, yüzyıllardır hep aynı şeyi arıyoruz.
'Sevgi tekrar ediyor yüreğimizde...
Kahve tad...
Hayat yüreğimde pulu olmayan bir mektup. Sahibine göndermeden önce yollara parke parke döşediğim duam, şiirim, sevdam. Hayat sen, ben, hayat biz. Uzun zamandır yazamamaktan nasırlaşmış ellerim, kalemim. Sevinince gözlerimi saran şenlik. Az öncesinde ruhumu demleyen keder. Hayat dört yanımı saran mevsim, yapraklar dans etmeden az önce, güneş doğduktan az sonra. İçime çektiğim nefes, hayat alıp vermek istedikçe ben. Bir şarkı sözünün kanatlarından göğe yol bulmak hayat, içindeyken bile aramak.
Hayat her paragrafta yeniden aramak. Sonunu düşünmeden bazen de göle maya çalmak. Çalmak biraz da zamandan, insandan, umuttan, sevdadan. Ötelerde ödenecek bir hesap en çok da. Ödeyeni ve ödeneni meçhul tıpkı vedalar gibi.
Sevdiklerine el sallayamadan gitmenin burukluğu ve ansızın kavuşmanın mutluluğu arasınca incecik bir çizgi. Hayat yazdıkça büyüyen ellerim, yüreğim. Ücreti ezelde ödenmiş yazgım. Tütün niyetine sarıp içtiğim anılarım. İçtikçe susadığım sevgim. Aynalardan taşırdığım bedenim ve bedenime elbise yaptığım ruhum. Görünecek diye kapıların ardına gizlediğim özlemlerim, hayallerim. Kapı kilitlerinden usulca geçirdiğim ruhum. Kaç gönle sebepsiz girmişliğim ve kaç gönülden kovulmuşluğum. Hepsi hayat defterimde yazılıdır.
Hayat komşuda içtiğim bir fincan kahve, birkaç hoş sohbet. Çok özelden bana her yazdığında ben de hayatı yazarım hiç farkında olmadan. Meğer 'hayat' arkadaşımmış kendime bakmamı sağlayan. Hayat sıcaklığını sarmadan az önceki üşümüşlüğüm. Öyle derindir ki sevinç ve kederlerim. Üşüyen yanlarım sıcak yanlarımı bilmez. Bir gün ikisini de aynı anda ağırlamayı başarırsam sıcak yanlarıma buzlu, soğuk yanlarıma da sımsıcak bir çay ısmarlayacağım.
Şaka bir yana hayat defterimde silip silip tekrar yazdığım harflerin cümlesi. Bazen doğaya salarım defterimdeki harfleri, gezip tozarlar kelebekler gibi kısa uçuşlarla, bazen toparlar havaya üflerim bir nefes gibi. Bazen de harflerimi sektiririm, kendisine top alınmış bir çocuğun sevinci gibi. Beynim bir bavulu andırdığında ise yolculuktan dönen bir insanın sakinliğiyle, usulca raflara yerleştiririm beni ben yapan her şeyimi. Tekrar giyinmek, konuşmak, yazmak, sevmek, şükür etmek için özenle seçerim kelimelerimi. İşte bu yüzden 'hayat' hüküm de hayata dair, onun içinden. Varlığına bin şükür, bin secde. Ve bazen de sırf hasret. Hayal kadar hayat, hayat kadar hayal. Hayalleri hayat yapmak için hayatı seçiyorum. Hayalden öte seviyorum. Ölümden az önce hayattan çok sonra. Kısaca hayat kıpkısa bir öyküden ibaret. Heybesinde şükür olana, keder kadar sevinç, ne gam.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.