Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
87. Bölüm

Kitabı Mukaddes'e göre Hz Musa

27 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Neden şükretmiyor şikayet ediyoruz

RAB Musa'ya, “Size gökten ekmek yağdıracağım” dedi, “Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim

Kitabı Mukaddrs

Cenabı Hak israiloğullarının çölde ve firavindan kurtuldukları kurtuluş günü onların yakındıklarını görünce Hz Musaya şöyle seslendi "Size gökten ekmek yağdıracağım” işki gökten yağan bu nimetlere şükredelim nimetleri bize vereni zikredelim Cenabı Hakk verdiği bu nimetleri toplamamızı paylaşmamızı ister her verdiği nimet için Hak Teala Kitabı Mukaddeste buyurur ki "Halk her gün  günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim evet arkamızdan firavunlar geldiği zaman bizleri kurtuluşa ulaştıran ve kuru çöle umman gibi okyanusları döken tek bir Rab vardır.Hz Musanın israiloğullarına dediği gibi “Bu akşam sizi Mısır'dan RAB'bin çıkardığını bileceksiniz” dediler, Sabah da RAB'bin görkemini göreceksiniz."Rabbin görkemini görmek demek ne kadar zor şartlarda yaşıyor olsakta ona yakınmamak halimizden şikayet etmemektir.Çünkü Cenabı Hak bizi firavunlardan kurtaran çölde kaldığımızda bizim soframıza nimetler koyandır.O halde yakınma ve şikayette Rab bizi duyar ve görür şunu demek gerekir ki imanımız tamama ersin biz kimizki şükretmiyor halimizden şikayet edip yakınıyoruz.

İsrailoğulları nasıl bir kavim

RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?” Sonra Musa, “Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RAB'bin görkemini göreceksiniz” dedi,

Kitabı Mukaddes

İsrailoğulları kendilerini firavundan kurtaran Cenabı Hakka şükretmek dururken gemide imdat keşke ölseydik gibi kelimelerle Hz Musaya bizi bırak diyerek isyan edip yakınmaya başlar Hz Musa ise Rabbe dayanın ona sığının ona güvenin diyerek onları yatıştırır firavunun denizde boğulduğunu gören İsrailoğulları Mısırdan çıkışlarını mayasız ekmek yiyerek kurbanlar keserek kutlarlar buna fısıh bayramı adı verilir menzile ve hedefe varmak öyle kolay değildir. İsrailoğulları Mısırdan kurtuldukları gün sınav olsun diye bu sefer çöle düşerler onlar her zora düşüp sınandıkları vakit her defasında imtihan sahasını terketmişlerdir.Rabbimiz en küçük itirazımızı ve yakınmamızı duyar yakınmak ise Cenabı Hakkın gücüne gider Kitabı Mukaddeste israiloğullarına şöyle seslenir : "RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Hz Musa onlara şöyle dedi:"Siz bize değil, RAB'be söyleniyorsunuz.” israiloğullarını huzura çağıran Cenabı Hak görkemini göstermek için gökten ekmek indirdi Altı gün boyu ekmekler toplandı bu haftaya şabat günü haftası adı verilir fakat yedinci gün konulan yasağa uyulmadı.
RAB Musa'ya, “Ne zamana dek buyruklarıma ve yasalarıma uymayı reddedeceksiniz?” dedi,  israiloğulları nasıl bir kavimdir. Siz cevap verin ?

Man ekmeği nedir

İsrailliler o ekmeğe man’ adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi.

Kitabı Mukaddes

Kitabı Mukaddes ve Kutsal kitap incilde ekmekten defalarca bahsedilir  İsa, Tanrı’ya hizmet edenlerin şöyle dua etmesi gerektiğini söyler“Bugün bize günlük ekmeğimizi ver” (Matta 6:11). Ekmek hayatımızı devam ettiren en önemli nimet ve gıdalardandır.Hz İsa bu duası ile bizlere Tanrı’nın günlük yiyeceğimize kefil olduğunu gösterir. Fakat ekmekten yiyecek daha önemlisi vardır buda Cenabı Hakkın söz ve ayetleridir. İsa İncilde şöyle demişti: “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz, Yehova’nın ağzından çıkan her sözle yaşar” (Matta 4:4).Evet insanların hayatı Cenabı Hakkın verdiklerine bağlıdır.israil halkı Mısır’dan çıktıktan sonra Sina Çölünde yaşamaya başlamalarından bir ay geçtikten sonra erzakları tükenmek üzereydi. Çölde açlıktan denizde firavundan korkan israiloğullar her zora düşünce yakınmaya başlardı.Mısırda doyasıya ekmek yediklerini söyleyen israiloğulları fırıncılıkla uğraşır çok güzel ekmek yaparlardı.Onların Şikayetini duyan Rab onlara gökten ekmek indirmiştir buna Man ismi verilir.gökten gelen bu ‘ekmek çiy ya da kırağı gibi görünen ‘ince, pul pul bir şeydi. Musa şöyle dedi: “Bu Yehova’nın size yemeniz için verdiği ekmektir.” Man  adlı bu ekmek İsrailoğullarına 40 yıl boyunca gıda oldu Sonra da öfkeyle “Artık bu iğrenç ekmekten de tiksiniyoruz” demeye başladılar (Sayılar 21:5).

Yahudi ölçüsü omer nedir

Musa, “RAB'bin buyruğu şudur” dedi, “ “Mısır'dan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın. ”

Kitabı Mukaddes

Bir omer hem incil hemde Kitabı Mukaddeste geçen bir ölçü birimidir.
Kudüs'teki Tapınak döneminde kullanılan bu ölçü birimi Hz Musa dönemindede kullanılır isaron olarak bilinirdi İsrailin kuru gıdaları ölçerken kullandığı bu ölçü birimi ile tahıllar ve kuru mallar için kullanılırdı
Sümer minasına eşitti  3,64 L'ye ABD galonuna eşit olarak ifade edilsede
Yahudi Çalışma İncili  omeri yaklaşık 2,3 L'ye (0,61 ABD galonu) denk gösterir.
Omer kelimesi "demet" anlamına gelir Cenabı Hak israiloğullarına ölçülü yemelerini tavsiye etmiş işte bu ölçüde günde 1 omar yani 2.5-3 litre civarında yemek yemektir.İncilde bir ritüel ve tören haline getirilen Omer sunusu Omer Sayımı bir omer miktarında taze hasat edilmiş tahıl ile başlardı tapınak ve kilise döneminde omer sunusu yirmi dört rahip armağanından biri kabul edilir Yahudi çiftçileri o yılın ilk tahıl mahsulünü Kudüs'e getirerek Rahiplere armağan ederlerdi bu ilk tahıl mahsulü Rahiplere armağan edilen 10 hediyeden biriydi. Ayrıca Allah Teala israiloğullarının tüm yakınmalarını affederek onlara gökten ekmek indirmiş bu ekmeğin bir şükür ifadesi olarak 1 omar ölçüsü ile saklayın gelecek nesillere gösterin buyurmuştur.

Şabatlarını Allah mübarek etsin

Musa Harun'a, “Bir testi al, içine bir omer man doldur” dedi, “Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RAB'bin huzuruna koy.” “RAB'bin Musa'ya buyurduğu gibi Harun manı saklanmak üzere Antlaşma Levhaları'nın önüne koydu.

Kitabı Mukaddes

Mısırdan çıkarılan israiloğulları her defasında Cenabı Hakkın nimetlerini inkâr etmişler her defasında dilleri isyana varmıştır fakat Cenabı Hak bu inkârcı kavmi her defasında nimetler ile ödüllendirir İsrailoğullarının ahlâkını şöyle özetleyebiliriz onlar gemide firavundan kurtuldukları zaman şikayet ettiler ve çölü aştıklarında keşke ölseydik diyerek yine Hz Musaya yakındılar hiç şükretmek ve iman etmek bilmezmisiniz siz israiloğulları işte israiloğullarının ölçüsü omerdir yaklaşık 2.5-3 lt ye denk gelir ekmeksiz kaldığımızda bize ekmek gönderem Cenabı Hakka şükürler olsun o bizi hiçbir zaman ekmeksiz bırakmaz işte israiloğullarının ekmek toplama gününe Şabat bayramı,şabat günü adı verilir.Nasıl Müslümanlarda cuma kutsal ise Yahudi toplumundada cumartesi kutsaldır Allah kabul etsin Mübarek olsun İnşAllah cumartesi günü iş görülmez birey her işini bırakarak ibadete ve niyaza yönelir kendini tanrıya ve Rabbe adayan insan maneviyatını güçlendirir fiziki her iş yasaktır bugün bir tatil günü değil manevi güç kazanma günüdür kendini Tanrıya adayan insan şabat gününe cuma akşamından başlanır ve cumartesi gün batımına kadar devam edilir bu tüm işlerin durdurulup Allaha ibadet edildiği gündür

Yahve Nissi:Rab sancağımdır

İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler. RAB'bin buyruğu uyarınca, bütün İsrail topluluğu Sin Çölü'nden ayrıldı, bir yerden öbürüne göçerek Refidim'de konakladı.

Kitabı Mukaddes

Kenan veya Kenan Diyarı, MÖ 2. bin yılın sonunda Eski Yakın Doğu'da Sami dili konuşan medeniyetlerin yaşadığı tarihi bir bölgedir Kenan terimi Filistin olarak bilinen coğrafi bölgedir bu toprakların içine Fenike, Filistin ve İsrail bölgeleride girer İsrailoğulları bölgenin vadedilmiş topraklar olduğuna inanarak haksız savaşlara ve dökülen nice kanlara sebep olmuşlardır İsrailoğulları, Kenan Diyarı'nı yaklaşık MÖ 1500 yıllarında yerleşmeye başlamıştır Kenan halkının dili Kenanca, batı Sami Dilleri ailesine çok yakındır
Kenan halkından Eski Ahit ve Tanah'ta, Mezopotamya ve Antik Mısır metinlerinde bahsedilir. Kur'an'da Vadedilmiş topraklar anlatılsada Kenan isminden bahsedilmez.
Refidim bölgesi ise İncil'de Mısır'dan Çıkış anlatısında İsrailoğullarının ziyaret ettiği yerlerdendir .Rab Hz Musayı Amalekliler üzerine göndererek Amalekliler'in adını yeryüzünden büsbütün sileceğim.” dedi Hz Musa Refidim savaşında Hz Harun ve Hz Hur ile birlikte aynı safta yer almış ve kolunu kaldırarak ettiği dualar ile savaşta galip gelen Hz Musa Eller Rab'bin tahtına doğru kaldırıldı dedi ve bölgeye Yahve nissi adlı bir sunak ibadet yeri yaptırdı Yahve nissi”: “Rab sancağımdır” demektir

Sina çölünde yaşananlar

orada içecek su yoktu. ? Musa'ya, “Bize içecek su ver” diye çıkıştılar. Musa, “Niçin bana çıkışıyorsunuz?” dedi, “Neden RAB'bi deniyorsunuz?

Kitabı Mukaddes

Firavundan kurtulduktan sonra çöle düşen israiloğulları sina çölünde susuz kalınca tekrar inkara ve yakınmaya başladılar Sina çölü Hz Musaya tevratın indirildiği dağdır
Sînâ isminin Bâbil ay tanrısını ifade etmekte idi İsrâiloğulları’nın Mısır’dan çıkış güzergâhıyla da alâkalandırılmıştır.
Tanrı’nın dağı diye isimlendirilen dağ daha öncede Sami tanrılarından birine adanmış ibadet mekânı olarak kabul edilmiştir Ahd-i Atîk’te Sînâ dağı ilk defa Rab Yahova Mûsâ’ya yanan çalılıklardan görülüp
“Kavmini Mısır’dan çıkardığında bu dağ üzerinde Tanrı’ya ibadet edeceksin” diyerek onu görevlendirdiği zikredilir işte bu dağda israiloğulları ibadet etmek yerine yakınmış şikayetlerini şöyle dile getirmişlerdir.halk susamıştı. “Niçin bizi Mısır'dan çıkardın?” diye Musa'ya söylendi ve inkârlarına şöyle devam ettiler“Bizi, çocuklarımızı, hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için mi?”diye sordular “Musa, “Bu halka ne yapayım?” diye RAB'be feryat etti, “Neredeyse beni taşlayacaklar.” işte her defa ödüllendirilen müjdeye kavuşan Cenabı Hak Musayı lider yaparak israil halkının önüne geçirdi kayalardan sular çıkardı ve Cenabı Hak Musaya şöyle buyurdu "Halkın önüne geç Nil'e vurduğun değneği yanına alıp yürü. senin önünde duracagım. Kayaya vuracaksın, halk içsin diye Kayadan su fışkıracak.” Lâ ilahe illalah Muhammeden Resullullah

Hz Musanın eşleri ve çocukları


Sippora'yı ve iki oğlunu yanına aldı. Musa, “Garibim bu yabancı diyarda” diyerek oğullarından birine Gerşom? adını vermişti.

Kitabı Mukaddes

Kitabı Mukaddese göre Sippora Hz Musanın eşi olup Mısır'dan Çıkış kitabında ismi yazılıdır arapçada isim anlamı olarak sippora kuş anlamına gelir Midyanlı rahip veya prens olan Yetro'nun kızı olup Yetronun Hz Şuayib olduğunu söyleyen bazı kaynaklarda bulunmaktadır Hz Musanın çocuklarım Gerşom garip anlamına gelir diğer Eliezer ismindeki oğlu ise Tanrım yardımcıdır anlamına gelir Hz Musanın bu iki oğluda Sippora adlı kadından dünyaya gelmiştir Sippora, Yetronun 7 kızından biridir Musa, bir İbrani'ye saldıran Mısırlıyı öldürünce Firavun Hz Musa için vur emri verir işte Musanın Mısırdan kaçıp midyana vardığı günlerde sürülerini sulamak isteyen bu kızları çeşme başında görür diğer erkek çobanlarla tartışan sipporaya Hz Musa destek çıkar onu korur Yetro "Adamı niye bıraktınız? Beraber ekmek kırmak için onu davet edin" diyince Hz Musa bu çoban ailesinin yanında kalır rahip Yetronun kızı sippora ile evlenir Sippora Musa'ya Gerşom ve Eliezer isimli iki oğul doğurdu.
Tartışmalı konulardan biri ise şudur Melek yada tanrı Hz Musayı öldürmek isteyince
Gerşom'u keskin bir taşla sünnet etti kesin olmayan başka rivayetlerde Hz Musanın öfke sonucu Mısır dönüşünde oğlu Gerşomu öldürmek istediği fakat karısının oğlunu sünnet ettirerek koruduğu ifade edilir ayrıca Rahip Yetronun Hz Şuayb olduğuna inananlarda vardır kimi Kuraan dışı kaynaklarda

Ey israiloğulları bozgunculuk yapmayın

Sonra, “Babamın Tanrısı bana yardım etti, beni firavunun kılıcından esirgedi” diyerek öbürüne de Eliezer” adını koymuştu.

Kitabı Mukaddes

Hz Musa ile konuşan ve sözleşen Cenabı Hak Hz Musayı Tevrat ile vazifelendirir onunla birlikte israiloğullarınıda pek çok nimete kavuşturur Rabbini zikretmek için Hz Musa oğluna Eliezer ismini koyar tanrım yardımcıdır anlamına gelir bu isim
Bakara / 51. Ayette Hz  Musa şöyle ifade edilir Tevratı vermek üzere Mûsâ ile sözleşmiştik. Siz de o  buzağıyı ilâh edinip zâlim olmuştunuz. Firavundan kurtulduktan sonra çöle düşüp gökten inen ekmeklerle rızıklandıklarında onca yakınmalarına rağmen Cenabı Hak belki şükrederler diye israiloğullarını bağışlamış ve merhametini göstermiştir
Allah Teala Bakara suresinde bildirdiği gibi "Doğru yolu bulmanız için Mûsâ’ya kitabı ve hakla bâtılı ayıran deliller vermiş
Mûsâ kavmine: “Ey kavmim!  yaratanınıza yönelip tevbe edin buyurmuştu" Tövbe etmek Yaratana secde edip ona şükür etmek elbette bu Cenabı Hakkın katında daha hayırlıdır Allah Teala iman edenlere karşı Rahmeti en bol olan Er Rezzaktır ona bir adım gidene o daha çok yaklaşır namaz ve ibadetle secde edin Bu yüzden Bakara süresi buyuruyor Allah tevbenizi kabul buyurmuştu. O, tevbeleri çok kabul eden çok merhametli olandır.Allah’ın rızkından yeyin, için; fakat fitne fesat çıkarıp bozgunculuk yapmayın”

Refidim savaşı

Refidim'den yola çıkıp Sina Çölü'ne girdiler. Orada, Sina Dağı'nın karşısında konakladılar. Musa Tanrı'nın huzuruna çıktı. RAB dağdan kendisine seslendi

Kitabı Mukaddes


Refidim adlı bölge Kitabı Mukaddeste adı geçen bir bölgedir Mısırdan çıkış kitabında Hz Musa ve israiloğulları bu yerde konaklamışlardır Rab Hz Musa ile konuşmuş ve ona ilahi yardımlarda bulunmuştur bu bölgede Kutsal kitapta adı geçen Refidim savaşı israiloğulları ile
Amalikliler arasında yapılan savaştır savaş pek çok kez tasvirlerle birlikte resmedilmiştir bu resimlerden biriside
19. yüzyılın sonlarında John Everett Millaisin çizdiği "Zafer Ya Rab!" başlıklı hayali bir tasvirdir Hz Musa devrinde israiloğulları bu savaşta zafer kazanmış
İsrailoğullarına Hz Musa Hz Harun Yeşu ve Hur liderlik ve komutanlık etmiştir
İsrailliler Mısır'dan çıktıktan sonra Refidim'de kamp kurdular.Bu savaş ise bölgede Amaleklilerin İsrailoğullarına sebepsiz saldırısı ile başladı tanrı Yahve Amalekliler'in yok edileceğini duyurdu ve İsraili Amaleklileri yenmeye ve barış içinde yaşamaya çağırdı bu olay Amalek ve israiloğullarının ilk çatışmasıydı Musa inananları savaşmaya çağırarak israil halkını Yeşunun önderliğine verdi Tanrının asasını tutacak olan Tanrının sancağı altında savaştı ifadeleri ile israiloğullarına kazanacakları savaş müjdeleniyordu


Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL