Sabah sabah öfke krizine giren adam mahallelide huzur namına bir şey bırakmamıştı. Karısı değil karsisinda Rus Miskofu var sanirsin. Bu ne hiddet nedir konu? Anlayana aşk olsun. O çileli kadının bu zalime niye katlandigi da bir muaammaydi. Çocukları bile kaçmıştı elinden. Sayip sovmedigi saat yoktu evde. Kpnukonsu ne der demeden ağzına geleni savuruyordu. Zaten Allah'tan utanmayan kulundan utanmazdi ki...
Öylesine feryat ediyordu ki, gören ona birilerinin işkence yaptığını zannederdi. "İnsan bu durumda ne yapmalı?" diye sordu Necmiye Sultan. O da el alaem ne der kaygısına kapılmadan fırladı kapıdan ve doğruca daldı sokağa. Yürümüyor adeta uçuyordu. Bu muhitin adını kepazeler sokağına çıkarmaya kimsenin hakkı yoktu, olamazdı. Babam olaydı da göreydin sen karıya bağırmak, dayak atmak neymiş ne değilmiş? Pireler yesin etini. Sabahtan beri o zavallı kadının ödünü koparasıya haykırışını duymaktan gına geldi mahalleliye. Geleyim de alayım aklını şerli adam...Geleyim de ağzını burnunu kırayım. Seni eşek sudan gelene kadar bir güzel döveyim. Canın dayak, kavga, dövüş istedi anlaşılan. İçine dert olacak tabi bir kadından sopa yemek...Eee bu da her kula nasip olan bir şey değildir. Temiz bir sopayla her iş gıcır gıcır olacak gibi bir his var içimde...