"Bu kitap, hayatın özünü kavramaya çalışan bir gencin, çoğumuzun başından geçen veya geçmekte olan olayları içsel ve dramatik betimlemelerle sorgulamasını anlatıyor. Bu derin hikaye, insanın varoluşun...
Necmi, hayata küskün tavırlara sahip, kırılgan ve mahcup biridir. Aynı zamanda o, mahallelinin efendi gözüyle baktığı bir gençtir. Her delikanlının gönlünü yakan bir sevda vardır dediğinde babasına efelenir ve: "Benim sevdayla mevdayla işim olmaz baba! Böyle şeylere kafayı takmam ben!" der bir köşeye sinerdi. Oysa babası Halit bey, emekli bir öğretmen olarak, boş laf etmeyen bir güngörmüş adamdı. Oğlunun kapıldığı selde boğulmasını da asla istemezdi. Eşi Ferhunde hanımla uzunca dertleştikten sonra oğlu hakkındaki endişelerini açıkladı ve: "Keşke açılsa bize be hatun! Oğlumuz iyice kapandı içine son günlerde. Ne yap et al ağzından şu baklayı. Onu böylesine sarsan olay neymiş öğrenelim..." Ferhunde hanım, sakin bir dille onu yatıştırdı ve: "Biliyorsun işte bu yaşlar deli çağla bey. Çocuğun hüznü gel-git dolu. Bir gün kararır gökyüzü gibi diğer gün güneşle doğar şenlenir bakarsın..." Halit bey ellerini cebine soktu ve: "İşte ikinci eylemi bekliyorum ama ne hikmetse bu oğlanda hep gün batımı yaşıyoruz hatun!" Ferhunde hanım içlendi birden ve derin bir ah çekerek şöyle dedi: "Geçen yıl, amcasının düğününde bir kız vardı fısır fısır konuşuyorlardı aralarda. Onunla takıldı bir vakit. Ama ne oldu ne bitti ise aralarında kızın resimlerini yaktı birer birer..." Halit bey kükredi o anda: "Ne demek bu şimdi? Bu oğlana iyi bir sopa lazım. Elin kızıyla gez dolaş sonra da at bir kenara olacak şey değil bu! Kul hakkı var hatun uyar şunu yoksa fena çekerim kulağını haberi olsun!" Ferhunde hanım panikledi bir an ve: "Ay sana da bir şey söylenmiyor vallahi. Ne var canım hiddetlendin yine? Çocukların arasına girmek olmaz her zaman. Küserler de barışırlar da onlar." Halit bey, kahve fincanın sinirle vurdu tabağa: "Ben onu bunu bilmem! İşin aslını astarını öğren koş! Bu çocuğu dağıtan şey ne bilmek istiyorum. Dükkanda her işi eline yüzüne bulaştırıyor günlerdir. Ne gökte ne yerde mecnun gibi avare dolaşıyor. Aklını başına alsın bir an önce...Seviyorsa gider isteriz, nişanlarız olur biter. Erkek adamın sözü senedidir de ona!" Ferhunde hanıma artık diyecek söz kalmamıştı. Eşini teselli edecek bir haberle dönmeyi umarak tahta merdivenlerden çıktı Necmi'nin odasına...Kapıyı iki defa nazikçe vurdu. İçerden "gel anne!" sesini duyunca yüreği ümitle doldu. Oğlunun yukarıdan eşiyle konuşmalarını duyması da bir ihtimaldi. Temkinli olmalıydı, oğlunu yanağından şefkatle öptü ve sordu: "Yakışıklı prensim benim. Neden bu kadar kapandın içine neden yanımıza gelmez oldun? Seni üzen bir şey mi var de bakalım annene?" Necmi, yeşil gözlerini kısarak pencereye doğru dalıp gitti. Sanki onun başka bir alemden gördüğü şeyler vardı. Annesi, ona daha bir sıcaklıkla sarıldı ve: "Bak oğlum, susarak seni anlamamı düşünemezsin. Açıl bana ne oldu söyle! Yoksa şu amcanın düğününde tanıştığın kız mı üzüyor seni? Neydi adı?" Necmi, heyecanla kaldırdı başını ve: "Açelya anneciğim Açelya!..." dedi. Ferhunde hanım tam söze girecekti ki Necmi uzaklaştı yanından ve pencereye doğru yürüdü. "Kız attı beni başından anne! Başka birini bulmuş şimdi. Hem de bizim mahalleden. Utanmadan yanımdan geçti geçen gün koluna girmiş caka satıyordu millete...Ben de onu ne sanmıştım. Meğer zengin koca meraklısıymış. Araba markasına, villa yaşantısına tav olmuş..." Ferhunde hanım, duydukları karşısında beyninden vurulmuşa dönmüştü. "Ah evladım üzülme sakın! Kurban olsun attığın tırnağına onlar senin...Sana kız mı yok buluruz üzülme!" Necmi, iniltili bir sesle: "Yok annem yok! Artık onun gibisini zor bulurum." Bak oğlum dedi Ferhunde hanım, o senin dengin değilmiş bir kere. Görgüsüz aileden geldiği belli. İnsan sevgisini parayla ölçmez. Peki, niye baştan sana ümit verdi? Neden oynadı duygularınla a oğlum sormadın mı? Sordum sormasına da keşke hiç sormasaydım. Kızın gözü yükseklerdeymiş. Benimle gönlünü eğlemiş sadece. Ben acemi ve safmışım. Ona inanarak hayatımı karartmışım." Ferhunde hanım, onu teselli edecek söz bulamıyor, biricik oğluna sarılarak teselli etmeye çalışıyordu. Necmi'nin gözlerinden akan yaşlar yüzüne bulaşınca kalbi kavruldu adeta. "Gel oğlum, dedi sakince. Gidelim babanla konuşalım. Seni İstanbul'a halanlara gönderelim. Orada kal biraz, bu sevda acısını unutur dönersin bize. O zaman kadar bu kız da varır varacağına. Bırak evlat sana yar olmayan kimi alırsa alsın! Bizden uzakta bulsun belasını!" Necmi titrek bir sesle susturdu anneciğini: "Sus anne beddua etme sakın! Onun için çarpan kalbimi incitiyorsun!" Ferhunde hanım ona derin bir şefkatle baktı ve: "Ah, yaralı ceylanım, senin kederin yaktı içimi birden çıktı ağzımdan affet beni! Haydi gel biraz da babanla konuş, belki o bize daha güzel teselliler verir. Belki onun hayat tecrübesi senin tıkandığın düşüncelerde boğulmanı engeller oğlum!" Necmi, babasına açılmaya hazır değildi. Yarın konuşalım anne, bugün çok yoruldum. Babama kalırsa bu iş içinden çıkılmaz hale girer. Kızın yedi ceddini sorar, konu-komşusuna haber salar. Millete reklam olmaya gerek yok. Kızın ailesinin benimle görüştüğünden hiç haberi olmadı. Olduysa da ben duymadım." Ferhunde hanım öfkeyle: "Belki de onlar akıl verdi kıza soğuttular senden. Paralı pullu koca bulalım sana dediler, caydırdılar sözünden." Necmi umarsızca salladı başını ve: "Olabilir evet, kızlarının zengin bir tüccarın eşi olmasını istemiş olabilirler. Ama ben yanarım böyle kadere işte...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.