Adıyaman... Kartalların ve Kommagene Krallarının kadim toprakları.
Karakuş Tümülüsü, binlerce yıldır Fırat’ın kenarında, Kommagene Krallığı’nın kayıp bir sırrını, efsanevi Kraliyet Mührü’nü saklıyord...
Karakuş Tümülüsü Soygunu Bölüm 9: Nihai Hesaplaşma ve Mührün Kurtarılması Kraliyet Mührü’nün bulunduğu gizli odada, Davut ve ‘Kartal’ arasındaki boğuşma vahşiceydi. ‘Kartal’, uluslararası bir suç dehasının çevikliğiyle, Davut ise bir polisin görev aşkıyla savaşıyordu. Gaz maskesinin arkasından bile ‘Kartal’ın nefes alış verişi duyuluyordu. Davut, ‘Kartal’ı duvara itti ve gaz maskesini kaptığı gibi fırlattı. Serbest kalan hava, ‘Kartal’ın gözlerini yakarken bir an sendeledi. "Teslim ol, Kartal! Kapı kilitlendi, kaçamazsın!" diye kükredi Davut. ‘Kartal’, öfkeyle Davut’a yumruk salladı. "Benim için tek bir çıkış yolu vardır, Komiser! Ve o da Mühür'le beraber buradan ayrılmaktır!" Boğuşma sırasında ‘Kartal’ın elindeki sırt çantası yere düştü ve fermuarı açıldı. İçindeki koyu yeşil jade taşından silindir Mühür, zeminin taşları üzerinde taklalar atmaya başladı. Nurten, gazın etkisinden tam olarak kurtulmuştu ve arkeolog içgüdüsüyle hareket etti. Mühür'ün düşmesini engellemek için hızla diz çöktü. Tam uzanırken, ‘Kartal’ın tekmelediği metal bir ekipman parçası Nurten'in eline çarptı. Canı yanan Nurten, Mühür'ü yakalamayı kıl payı kaçırdı. Mühür, tam kaidenin altına doğru yuvarlanıyordu. Davut, tüm gücüyle ‘Kartal’ın kolunu büktü ve onu yere yapıştırdı. Hırsızın yüzü, eski taş zemine çarptı. "Mühür nerede?" diye sordu Davut, nefes nefese. Nurten, panikle kaidenin altına baktı. Mühür, kaidenin altındaki o dar, karanlık aralığa doğru süzülüyordu. Eğer oraya düşerse, kaideyi kaldırmadan Mühür'ü almak imkansızdı. O aralık, Nurten'in tespit ettiği başka bir gizli çıkışa giden yolun başlangıcıydı. Nurten, son bir umutla kaidenin yanına uzandı ve elini karanlık deliğe soktu. Tam parmak uçları Mühür'e değerken, ‘Kartal’ Davut’tan kurtuldu ve çılgınca bağırdı: "Benim olacak!" ‘Kartal’, Mühür’ü deliğe itmek için hamle yaparken, Davut hızla atıldı ve ‘Kartal’ın kolunu yakaladı. Boğuşma, Nurten'in hemen üstünde devam ediyordu. Nurten, soğuk taş ve nemli hava arasında, tüm dikkatini elindeki göreve odakladı. Nihayet parmakları, paha biçilmez Kraliyet Mührü'nün serin, pürüzsüz yüzeyini hissetti. Tek bir hamlede, Mühür'ü karanlık aralıktan çekip çıkardı. Mühür, güvendi! Aynı anda, Tümülüs’ün dışındaki Roma Köprüsü civarında, Davut’un memurları, tünel çatışmasından kaçan Antikacı Ahmet’in adamlarını dağınık bir kovalamacayla yakalıyordu. Antikacı Ahmet, tünelin girişinde kelepçelenmiş, donmuş bir ifadeyle bekliyordu. Ahmet'in ihaneti ve son anda gösterdiği direniş, Davut'un başını ağrıtacaktı ama en azından soygunu engellemeye yardımcı olmuştu. Saatler sonra, Adıyaman Emniyet Müdürü, gözaltına alınan ‘Kartal’ın kimliğini doğruladı: Uluslararası Arkeoloji Vakfı'nın eski saygın bir üyesi ve büyük bir eser kaçakçılığı şebekesinin lideriydi. İfadesinde, Nurten'le olan geçmişini ve Karakuş efsanesini nasıl öğrendiğini anlattı. Gizli odanın kapısı, itfaiye ekiplerinin yardımıyla açıldığında, Nurten ve Davut, bitkin ama muzaffer bir şekilde dışarı çıktılar. Nurten, elindeki özel koruma çantasını göğsüne bastırıyordu. İçinde, Kommagene Krallığı'nın 2000 yıllık en büyük sırrı olan Kraliyet Mührü vardı. Karakter Kapanışı: Defineci Şeref, polise kritik bilgiler sağladığı ve pişmanlık gösterdiği için, cezasında ciddi indirimle yargılanmak üzere tutukluluğu devam etti. Antikacı Ahmet, hem kaçakçılık hem de suça yardım suçlarından tutuklandı. Ahmet, Komiser Davut'a bakarken derin bir nefret taşıyordu; ancak Davut biliyordu ki Ahmet'in gücü, artık bir hapishane hücresinin duvarlarıyla sınırlıydı. Nurten, yorgun bir gülümsemeyle Davut'a döndü. "Başardık, Komiserim. Bilim ve kanun, hırsızlığı yendi." Davut, elini Nurten'in omzuna koydu. "Sizin bilginiz olmasaydı, o Mühür çoktan yurtdışına kaçırılmıştı. Tebrikler, Nurten Hanım."
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.