İÇİMDEKİ DEFİNE GİZEMİNE YOLCULUK
ROMAN
Hüseyin TURHAL
Bu, sadece bir macera romanı değil, aynı zamanda rutinin zincirlerini kırma cesaretini gösteren her birimizin hikayesidir. Pusulanın iğnesinin titremesiyle başlayan bu yolculukta, okuyucu, Eren ile bi...
Bazen, hayatımız bir döngüden ibaret gibidir. Sabahın alarmı, işe giden yol, aynı koltukta geçirilen saatler... Yaşadığımızı zannederken, aslında bir yerlerde beklemeye alınmış gibiyizdir. İçimizde, adını koyamadığımız, sürekli zonklayan bir boşluk hissi büyür. Tıpkı karlı bir dağın zirvesinde parlayan, ama bir türlü ulaşılamayan o devasa sandık gibi. Otuzlu yaşlarının ortasındaki Eren için hayat, İstanbul'un gri gökyüzü altındaki bu rutinden ibaretti. Ta ki o güne kadar. Çocukluğundan beri peşini bırakmayan, sisli patikalarla çevrili rüyası, bu kez fiziksel bir karşılık buldu: Hayatı boyunca "deli" gözüyle bakılan, eksantrik amcası Arif'ten kalan esrarengiz bir miras. Eski, ceviz ağacından bir kutu. Kenarları aşınmış, bakır bir pusula. Anlaşılmaz sembollerle dolu, yıpranmış bir harita parçası. Ve sadece tek bir kelime: "İçindeki Define." Bu kitap, bir masanın üzerinde duran bu üç nesnenin tetiklediği bir uyanışın hikayesidir. Bu, sadece kayıp bir hazinenin peşinden Ege'nin güneybatısına doğru yapılan bir yolculuk değil; aynı zamanda, Eren'in yıllardır bastırdığı merakın, heyecanın ve en önemlisi, kendine ait olanı bulma arzusunun peşinden gitme macerasıdır. Arif Amca'nın bıraktığı bilmece, bir metal sandığa mı yoksa çok daha değerli, çok daha kişisel bir gerçeğe mi işaret ediyor? Eren, hayatının rutinini bir anda terk edip bilinmeyene adım atarken, aradığı hazinenin aslında her zaman içinde saklı olduğunu keşfedecek mi? Yoksa bu yolculuk, onu amcası gibi kayıp bir hayaletin peşinden sürükleyen bir yanılsama mı? Ulaşılmaz sandığın sırrı, artık kilitli değildir. Bu, sadece bir macera romanı değil, aynı zamanda rutinin zincirlerini kırma cesaretini gösteren her birimizin hikayesidir. Pusulanın iğnesinin titremesiyle başlayan bu yolculukta, okuyucu, Eren ile birlikte o en sarp zirveye tırmanacak ve belki de kendi "İçindeki Define"nin ne olduğunu sorgulayacaktır. Kemerlerinizi bağlayın. Bilinmeyene doğru yola çıkıyoruz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.