Hüseyin Hoca ve Yedi Boyutlu Zırh (Roman)
Hüseyin TURHAL
Başarı, bazen en ölümcül lanetiniz olabilir.
Ahmet Çalışkan, parlak zekâsıyla modern dünyanın zirvesine tırmanmış genç bir mühendisti. Ama bu parıltı, en yakın kan bağının, amcası Bahattin'in ruhunda...
Ek Bölüm: Büyücünün Akıbeti (Kaderin Tokadı) Büyücü, Bahattin'den en son ve en yıkıcı büyüyü hazırlama emrini aldığında, aslında kendi sonunu da mühürlemişti. Hüseyin Hoca gibi güçlü bir İlmi Havas uzmanının müdahale ettiğini fark etmişti; ancak açgözlülük, onu bu uyarıyı görmezden gelmeye itti. Büyücü, Ahmet'in zırhına çarpan ve katlanarak geri dönen enerjinin şiddetini hisseden ilk kişiydi. O, sadece büyüyü yapan bir aracı değil, aynı zamanda o Negatif Enerjinin Kanalı idi. Gönderdiği Şeytan Taifesinin ve sihirli enerjinin Ahmet’in zırhına çarpıp geri döndüğü o gece, büyücünün derme çatma kulübesinde büyük bir manevi fırtına koptu. Kendi elleriyle hazırladığı Vefk ve Tılsımlar, geri dönen enerji yüzünden delinmeye başladı. Manevi Geri Tepme: Ahmet'in boylamasından yansıyan enerji, büyücünün kendi manevi kalkanını deldi. Büyücünün kullandığı tüm koruyucu tılsımlar ve mühürler, kendi enerjisiyle beslendikleri için, geri dönen yıkıcı enerjiye karşı koyamadı ve içe doğru patladı. Cinlerin İhaneti: Büyücü, cin taifesini zorla ve yeminlerle çalıştırmıştı. Geri dönen enerji ile Bahattin'e musallat olan cinler, aynı anda büyücünün kontrolünden çıktı. Cinler, artık kendilerini bağlayan gücün zayıfladığını hissederek, yıllardır kendilerini köleleştiren büyücüye karşı döndüler. Hastalık ve Kayıp: Büyücünün kendisi, kısa sürede ağır bir ruhsal ve fiziksel bozulma yaşadı. Enerjisi tükenmişti; kullandığı sihirli güçler onu tüketmişti. Yüksek miktarda negatif enerjiye maruz kalmanın doğal sonucu olarak, büyülü güçleri onu terk etti. Vücudu zayıfladı ve kısa süre sonra, yalnızlık içinde ve kimsenin bilmediği bir hastalığa yakalanarak acı içinde öldü. Büyücü, ilmini kötülüğe alet etmenin, er ya da geç kendi sonunu getireceğini acı bir şekilde öğrenmişti. Hüseyin Hoca’nın tedavisi, sadece Ahmet’i kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda manevi dengenin yeniden tesis edilmesini sağlayarak kötülüğün kendi yaratıcısını tüketmesine neden oldu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.