Arka Kapak Yazısı
Başarı, en yakınından gelen en ölümcül lanetiniz olabilir mi?
Ahmet Çalışkan, parlak zekâsıyla modern dünyanın zirvesine tırmanmış başarılı bir mühendisti. Ta ki, amcası Bahattin’in beslediği karanlık kıskançlık, onu kadim bir yola, Büyü ve Sihir’e sürükleyene dek.
Kısa sürede Ahmet’in hayatına, ne tıbbın ne de psikiyatrinin çare bulamadığı görünmez bir dehşet çöktü. Geceleri yatağında onu boğan simsiyah bir karartı, ruhunu tüketen negatif enerji. Stres, yorgunluk ve paranoya ile boğuşan Ahmet, intiharın eşiğine geldiğinde, bilimden umudu kesmişti.
Son bir umutla, yolu Adıyaman’a, İlmi Havas ve Kur’an-ı Havas’ın sırlarına vakıf olan usta alim Hüseyin Hoca'nın kapısına düştü.
Hüseyin Hoca, Cifir ve Ebced Hesabı ile baktığı yıldıznamede Ahmet’in üzerindeki Büyü, Sihir ve Cin Musallatını tespit etti. Başladı 105 Günlük Şifa Kürü: Tılsımlı sular, manevi tütsüler ve üç günlük gusül reçeteleri...
Ve nihayet, Ahmet’i sadece kurtarmakla kalmayıp, ömür boyu koruyacak olan o manevi kalkanı yazdı: Duaların, Vefklerin, Tılsımların ve Esma’nın gücüyle hazırlanmış, yedi katmandan koruyan 7 Boyutlu Boylama Hamail Koruma Muskası.
Bu, sadece bir Büyü Bozma hikayesi değil; karanlıkla aydınlığın, hasetle imanın ve modern çaresizliğin kadim hikmetle derman buluşunun destanıdır.
Hüseyin Hoca’nın yazdığı zırh, Ahmet’i kurtarabilecek mi? Ya da geri yansıyan kötülük, kendi kaynağını mı bulacak?