3. Bölüm: Hüseyin Hoca'nın Bakımı
Adıyaman'ın taş binalarla dolu, eski ve sade bir sokağında, mütevazı bir evin kapısını çaldı Ahmet. Kapıyı açan, beklediği gibi sakallı, vakur duruşlu ama aynı zamanda babacan tavırlı bir adamdı. Gözleri ise, sıradan bir insanınkinden daha keskin ve derin bakıyordu; sanki ruhunun en derin köşesini görüyordu. Bu, Hüseyin Hoca'ydı.
Hoca, Ahmet’i küçük, loş ve duvarları eski ahşap oymalarla süslü odasına aldı. Oda, modern dünyadan izole edilmiş gibiydi; sadece kitaplar, eski parşömenler ve özel tütsülerin kokusu hakimdi.
Ahmet, titrek bir sesle tüm hikayesini, karartıyı ve intihar eşiğini anlattı. Hüseyin Hoca, gözlerini bir an bile ayırmadan, sükûnetle dinledi. Ahmet bitirdiğinde, Hoca derin bir nefes aldı.
"Kime ne zarar verdin ki, bu denli ağır bir kötülükle sınanıyorsun, evladım?"
"Hiç kimseye, Hocam. Sadece çalıştım ve başarılı oldum."
Hoca, başını salladı. "Bazen başarı, en büyük düşmanları doğurur." Sonra asıl soruyu sordu: "Adın Ahmet. Annenin adı neydi?"
Ahmet, annesinin adını söyledi. Hoca, masasının üzerindeki, kenarları yıpranmış, ceylan derisinden cildi olan İlmi Havas kitabını açtı. Elinde küçük, oymalı bir kalemle kâğıt üzerine Arapça harfler ve sayılar yazmaya başladı. Bu, Cifir ve Ebced Hesabı ile Yıldızname İlmi'nin birleşimiydi. Hesaplamalar, Ahmet’in doğum anındaki yıldızların konumunu, adı ve annesinin adının sayısal değerlerini baz alarak manevi durumunu analiz ediyordu.
Yaklaşık on beş dakika süren derin bir konsantrasyonun ardından, Hoca kitabı yavaşça kapattı. Yüzünde ne şaşkınlık ne de korku vardı, sadece kesinlik vardı.
"Evladım," dedi, sesi otoriterdi. "Üzerindeki dert, amcan Bahattin tarafından yaptırılmış bir Kısmet ve Baht Bağlama Büyüsü'dür. Kıskançlık ve hasetle yapılmış. Bu sihir, sana iki türlü etki etmiş: Birincisi, senin doğal enerjini bloke etmiş. İkincisi, bu enerji boşluğuna bir Şeytan Taifesini musallat etmiş. Gördüğün o karartı, büyünün bekçisi olan bir Cin’dir."
Ahmet’in gözlerinden yaşlar boşandı. Kötülüğün kaynağını öğrenmek, yıllardır süren tarif edilemez acının adını koymuştu.
"Sana bir Zırh yazacağım," dedi Hoca. "Ve uzun bir tedavi kürü uygulayacağım. 7 Boyutlu Boylama Hamail Koruma Muskası ile seni o cinden ve büyüden koruyacağım. Ama unutma, bu bir ameliyattır. Sabır ve inanç şarttır."