11. Bölüm: Amca Bahattin'in Sonu
Ahmet’in her geçen gün daha da güçlenmesi, Bahattin’in akıl sağlığını yitirmesine neden oldu. Büyücüye son kez gitti ama bu kez büyünün bedeli çok ağırdı. Büyücü, son ve en yıkıcı büyüyü yapmadan önce, bunun geri dönüşünün olamayacağını, enerjinin sahibine misliyle dönebileceğini söyledi. Bahattin, kıskançlığının esiri olmuştu; kabul etti.
O gece, Bahattin’in gönderdiği son ve en güçlü büyü sihir enerjisi ve cin musallatı, Ahmet’in boynundaki zırha şiddetle çarptı.
Geri İade Mekanizması: Hüseyin Hoca’nın boylamasına yerleştirdiği Vefkler, bu enerjiyi bloke etmekle kalmadı, aynı zamanda onu katlanarak kaynağına geri yansıttı. Siyah enerji, bir bumerang gibi, kaynağı olan Bahattin’e geri döndü.
Bahattin, evinde dehşet verici bir karartının odaya çöktüğünü gördü. Bu kez karartı, kapıdan girip korkutmakla kalmadı; Bahattin’in üzerine bir beton yığını gibi çöktü. Büyünün bekçisi olan cin, artık kendisine büyü yaptıranı musallat almıştı.
Kısa süre içinde Bahattin, Ahmet’in başlangıçta yaşadığı her şeyi misliyle yaşamaya başladı. Ağır bir ruhsal bozulma, geceleri uyuyamama, sürekli korku, titreme ve halüsinasyonlar. Doktorlar bu kez gerçekten de çare bulamadılar, çünkü onun derdi manevi bir intikamdı. Yaptığı kötülük, İlahi Adalet’in tecellisiyle, tam olarak kendisine dönmüştü.
Ahmet, amcasının yaşadığı bu trajik sonu duyduğunda üzüldü, ancak vicdanı rahattı. Kötülükten korunmuş, ancak kötülüğe karşılık vermemişti. Hüseyin Hoca’nın ilmi Havası, onu sadece kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda onu koruyarak, kötülüğün kendi kendini yok etmesine de vesile olmuştu.