Hacı Bektaş Veli
(Erkek Dişi Sorulmaz)
Roman
Hüseyin TURHAL
Aşkın ve Hoşgörünün Destanı: Hacı Bektaş Veli Romanı
Yazar: Hüseyin TURHAL
13. yüzyıl Anadolu’su. Topraklar kanla, gönüller korkuyla sulanırken; bir derviş, Horasan’dan getirdiği Vahdet (Birlik) fel...
Riyazet ve Mücadele: Nefsin Çamurunu Kurutmak Yunus, Dedebaba'ya ikrar verip iradesini teslim etse de, nefsi durmadan fısıldıyordu: “Yorgunsun. Bu iş anlamsız. Dön git.” Tarikat Kapısı'nın bu aşaması, bu fısıltıları susturmanın, bedeni ruhun emrine vermenin yoluydu. III. Makam: Temiz Giyinmek ve Manen Arınma Şeriat Kapısı'nda temiz giyinmek (zahiri temizlik) bir kuraldı; Tarikat'ta ise bu, manevi arınmanın dışa yansımasıydı. Yunus'a, basit ve yamasız giysiler yerine, Hırka ve Tâc (başlık) giyme izni verildi. Dedebaba, bu izni verirken uyardı: "Yunus, bu hırka dışarıdaki çamuru değil, içindeki kibri örtmelidir. Temizlik, artık sadece bedenini yıkamak değil, kalbini hasetten ve kıskançlıktan yıkamaktır. İçindeki kötü düşünceler, dışındaki en pis çamurdan daha ağırdır." Yunus, her sabah soğuk suyla gusül alıp hırkasını giyerken, gün boyunca zihnini de temiz tutmaya çalıştı. Bu, sürekli bir Murakabe (kendini gözlemleme) haliydi. IV. Makam: Nefsle Mücadele (Riyazet) Bu, Tarikat'ın en acı verici, ama en dönüştürücü makamıydı. Yunus, Dedebaba’nın emriyle riyazete (nefsi istekleri kısıtlama) başladı. Az yemek, az uyumak, az konuşmak... Yunus, Dergâh’ın Çilehane denilen, karanlık, küçük ve soğuk odasında günlerce yalnız kaldı. Nefsi, açlıkla, susuzlukla ve yalnızlıkla isyan etti. Geceleri uyuyamaz, duvarlara tırmanmak isterdi. O karanlıkta, gençliğinden beri bastırdığı bütün öfke, korku ve şehvet hortladı. Bir keresinde, nefsinin sesine dayanamayıp odadan çıkmak üzereyken, aklına Dedebaba'nın sözü geldi: "Nefis, seni öldürmeyen en büyük düşmanındır. Onu öldürmeyeceksin, onu eğiteceksin." Yunus, geri oturdu. Karşısındaki karanlıkta gördüğü suretler, hissettiği acılar, aslında kendi yansımalarıydı. Bu çile, onu kırmadı, aksine, nefsini tanıma ve kontrol etme gücü verdi. V. Makam: Hizmet ve Cömertlik Nefis, riyazetle terbiye edilirken, ruh Hizmetle beslenirdi. Tarikat'ta hizmet, sadece bir görev değil, bir onurdu. Yunus, artık sadece kendi hizmetini değil, Dergâh'a gelen misafirlerin ve yoksulların hizmetini de görüyordu. Mutfakta en ağır tencereleri taşıyor, ahırda hayvanları temizliyor, kimsenin yapmak istemediği işleri yapıyordu. Cömertlik makamı, sadece malı değil, zamanı ve enerjiyi de cömertçe paylaşmaktı. Yunus, ne kadar yorgun olursa olsun, bir başkası ona bir şey sorduğunda ya da yardım istediğinde, güler yüzle ve içtenlikle karşılık vermeyi öğrendi. Hizmet, kibiri eritmenin en etkili yoluydu. VI. Makam: Korku (Havf) Şeriat'ta korku, genellikle Cehennem azabından duyulan korkuydu. Tarikat'ta ise Havf, bambaşka bir anlam taşıyordu. Eren Baba, bu sefer Yunus’a bu korkuyu şöyle açıkladı: "Yunus, bu kapıdaki korku, Allah'tan değil, O'nun Sevgisini kaybetmekten duyulan korkudur. Yaşamındaki her anı, O'na layık olamama endişesiyle geçirmektir." Bu korku, Yunus’u felç etmedi; tam tersine, onu sürekli uyanık tuttu. Her eyleminde, her sözünde, "Bu hareketim, benim Yaradan'ıma olan bağlılığıma gölge düşürür mü?" diye düşünüyordu. Bu ulvi korku, onu yanlış yapmaktan alıkoyuyor, daha fazla iyiliğe ve teslimiyete yönlendiriyordu. Yunus, Tarikat Kapısı'nın bu zorlu makamlarında nefsiyle yüzleşti, riyazetle benliğini törpüledi ve ulvi bir korkuyla kalbini cilaladı. Artık o, dışarıdan gelen emirlere değil, içinden gelen Aşkın çağrısına göre hareket etmeye başlıyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.