Elvan, geceleri defterine yeni şiirler yazıyor, sabahları ise Munzur kıyısında onları yüksek sesle okuyordu. Onun sesi artık sadece köyün değil, dağların ötesine taşmak ister gibiydi.
Serhat da bağlamanın tellerinde yeni ezgiler deniyordu. Dedesi Baran’ın ağır havalarının aksine, onun ezgileri daha hızlı, daha isyankârdı. “Munzur yalnız yas tutmaz,” diyordu, “aynı zamanda özgürlüğün de türküsünü söyler.”
Bir akşam ateşin başında, Elvan cesurca konuştu: — Babaanne, dede… Biz artık köyden çıkmak istiyoruz. Munzur’un türküsünü şehirde, dağların ötesinde, başka insanlara da duyurmak istiyoruz.
Baran sessiz kaldı. Gözlerinde hem gurur hem korku vardı. — Yol uzun ve taşlıdır, dedi. — Biz gençken gölgelerimizden kaçamadık. Siz kendi gölgenizi şehirlerde bulacaksınız.
DersimliKiz torunlarının gözlerine baktı. Yıllar önce kendi defterine yazdığı bir cümleyi hatırladı:
“Eğer bir gün çocuklarımız yola çıkarsa, gölgeler onlara engel değil, yol arkadaşı olsun.”
Gülümsedi: — Gidin, dedi. — Ama nereye giderseniz gidin, Munzur’un sesini içinizde taşıyın. Çünkü sesinizi güçlendirecek olan şey, kökünüzdür.
Elvan ve Serhat o gece birbirlerine söz verdiler: Munzur’un türküsünü dağların ötesine götüreceklerdi.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.