Hayatınızın rotasını değiştiren, planlarınızın tam tersi yöne doğru sürükleyen anlar yaşadınız mı hiç? Benim için bu roman, böyle bir anın, bir tesadüfün hikayesini yazma arzumdan doğdu.
"Denizde Aşk...
"Bazı saniyeler vardır ki, tüm zaman kavramını yutar. Nefesin kesildiği, dünyanın sadece iki kişiden ibaret kaldığı saniyeler." Elif'in serin sulara atlayışı, Hüseyin'i hazırlıksız yakalamıştı. Şaşkınlık, yerini hızla hayranlığa bıraktı. Elif, modern şehir hayatının stresini taşıyan, narin bir çiçek gibi görünüyordu, oysa şimdi, bir denizkızı çevikliğiyle suya dalmıştı. Hüseyin, hemen iskelenin kenarına çöktü. "Elif, dikkat et! Derin değil ama görüş kısıtlı olabilir!" diye seslendi ama Elif zaten suyun dibine iniyordu. Elif, suyun altında gözlerini açtı. Su berraktı ama motorun altındaki kumun hafifçe kalkması görüşü zorlaştırıyordu. Soğuk bir metal parçasının kenarını hissedince hemen yakaladı ve su yüzeyine doğru güçlü bir kulaç attı. Hüseyin, sırılsıklam Elif'in elinde parlayan anahtarı görünce istemsizce kahkaha attı. Bu kadının enerjisi ve anlık kararları, onun yıllardır görmediği bir tazelik taşıyordu. "İnanılmazsın!" dedi Hüseyin, Elif'in elinden aleti alırken. "Sadece... neden yaptın ki? Kendim de alabilirdim." Elif, nefesini düzenlemeye çalışarak gülümsedi. Yüzü ıslak saçlarının arasından parlıyordu. "Adrenalin sevdiğimi söylemiş miydim? Hem bir mimar olarak, arızalı bir parçanın eksik kalmasına dayanamam." Hüseyin, Elif'in ıslak yüzüne, o mavi gözlerine bakarken, motordaki arızayı bile unuttu. Aralarındaki mesafe, sadece iskelenin kenarı ve suyun ince çizgisiydi. "Bana bir iyilik borcum var," dedi Hüseyin, sesi aniden ciddileşmişti. "Öyle mi? Nasıl ödeyebilirim?" diye sordu Elif, kalp atışları beklenmedik bir şekilde hızlanmıştı. "Bugün işim bittiğinde, gün batımını seyretmeye çıkalım. Denize borcunu, denizde ödeyelim." Elif, bu teklifin beklenmedikliği karşısında duraksadı. Planı, odasına çıkıp ıslak kıyafetlerini değiştirmekti, ama Hüseyin'in bakışlarındaki samimiyet ve çekim, tüm mantığını altüst ediyordu. "Kabul," dedi. "Ama söz ver, beni denize düşürmeyeceksin." Hüseyin kahkaha attı. "Söz veriyorum, seni sadece suya geri getireceğim. Ama bu sefer jetski ile." Tam o anda, iskelenin başlangıcından gelen yüksek topuk sesleri ve keskin bir ses, büyüyü bozdu. "Hüseyin! Ne yapıyorsun sen? Sırılsıklam bir kadınla flörtleşiyor musun? Müşteriler seni bekliyor, beş dakika demiştin!" Alara, hiddetle yanlarına gelmişti. Elif'e olan bakışları, kıskançlık ve öfkeyle doluydu. Elif'in sudan çıkıp Hüseyin'e yakın durması, Alara'nın gözünde bardağı taşıran son damlaydı. Hüseyin, Elif'e dönerek alçak sesle, "Fırtına geri döndü," diye mırıldandı. Sonra Alara'ya döndü, sesi profesyonel ve mesafeliydi. "Motor hazır Alara. Ben de tam müşterilerin yanına gidiyordum." Alara, Elif'e tepeden tırnağa baktı. "Hanımefendi, burası havuz değil. Burası otelin iskelesi. Islak kıyafetlerinizle iskelenin ahşabına zarar veriyorsunuz. Lütfen kurallara uyun." Elif, Alara'nın tavrı karşısında şaşırmıştı ama asla ezilmedi. Gözlerini kaçırmadan, "Özür dilerim. Sadece birine yardım ediyordum," dedi. Alara, alaycı bir gülümsemeyle Hüseyin'e baktı. "Hüseyin'in her zaman bir yardıma ihtiyacı vardır, değil mi canım? Genellikle yardımları biraz daha... özel olur." Hüseyin bu imadan rahatsız olmuştu. "Alara, yeter. İşine bak." Alara, Hüseyin'in uyarısıyla daha da sinirlenmişti. Elif'e son bir bakış attı, bu bakış bir uyarıdan farksızdı ve hızla uzaklaştı. Hüseyin, rahatsız edici anın ardından Elif'e döndü. Yüzünde pişman bir ifade vardı. "Özür dilerim, o bazen biraz... baskıcı olabiliyor." Elif gülümsedi. "Anlıyorum. Ama sözümüz hala geçerli, değil mi? Gün batımı." Hüseyin'in yüzü aydınlandı. "Kesinlikle geçerli. Tam burada, saat yedi buçukta. Geç kalma." Elif, ıslak ayaklarıyla iskeleden ayrılırken, Hüseyin'in gözlerinin hala üzerinde olduğunu hissediyordu. İçi, sadece deniz suyunun serinliğinden değil, aynı zamanda yeni bir heyecanın sıcaklığından da titriyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.