BİSMİ-ŞAH
Aşk-ı Muhabbetle...
Bu eser; hor görüleni hoş gören, karanlığa mum yakan, gönüllere şifa olan bir Hak dostunun, Ap Aziz Dede’nin aziz hatırasına bir vefa borcudur. O ki; zahirde bir fani, batında bir derya; dertlilere derman, susuz gönüllere pınar olmuştur.
Ben deniz Âşık Turhal (Hüseyin Turhal) olarak, bu satırları sadece mürekkeple değil, Ehlibeyt sevgisiyle harmanlanmış bir gönül sızısıyla kaleme aldım. Ap Aziz Dede’nin yaşamı; sadece bir ömür hikayesi değil, teslimiyetin, kerâmetin ve batıni sırların ilmek ilmek işlendiği bir hakikat yolculuğudur.
Bu kitapta;
Ehlibeyt’in nurunu onun simasında nasıl parladığını,
Zahir ile Batın’ın onun kelamında nasıl birleştiğini,
Darda kalanların, şifa arayanların onun kapısında nasıl nefes bulduğunu,
Hece ölçüsünün vakarıyla, dört mısranın dar meydanında anlatmaya gayret ettim.
Gayemiz; bu ulu çınarın gölgesinden bir nebze olsun serinlik sunmak, gönüllerdeki sönmüş çerağları yeniden uyandırmaktır. Sözümüz eksik, kalemimiz zayıf olabilir; ancak niyetimiz halis, yönümüz haktır.
Hü diyelim canlar, yolumuz aydın olsun...
Hüseyin TURHAL (Âşık Turhal)
İlk Bölüm İçin Bir Açılış Şiiri (Örnek)
Ehlibeyt soyundan gelir nesli pak,
Dili Hak söyler de, özü nurlu ak.
Turhal, bu kapıda olasın toprak,
Aziz’in himmeti cana can katar.