Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
AYA İNEN İLK TÜRK Roman Hüseyin TURHAL
Bir Hayal... Bir Bayrak... Ve Tüm Evreni Değiştiren Bir Sır. Yirmi birinci yüzyıl Türkiye'si, küresel güçlerin gölgesinde, sessizce bir rüyayı inşa ediyordu. O rüyanın kahramanları, deha mühendis Ahm...
6. Bölüm

Aya İnen İlk Türk Bölüm II: Kör İniş 1. Dünya’dan Kopuş

11 Okuyucu
1 Beğeni
0 Yorum
Aya İnen İlk Türk
Bölüm II: Kör İniş
1. Dünya’dan Kopuş
Yer: Göktürk İniş Modülü, Dünya ve Ay Arasında.
Zaman: Kalkıştan 48 saat sonra.
Göktürk modülünün kokpiti, sadece elektronik cihazların kısık uğultusu ve iki astronotun nefes sesleriyle doluydu. Dünya, arkalarında bir miktar mavi bir bilyeye dönüşmüştü. Önlerinde ise, her geçen dakika büyüyen, gri ve gizemli bir küre – Ay.
"Seyir hızı stabil. Yörünge düzeltmesi için Delta-V ihtiyacımız minimum," dedi Seher, tabletindeki verileri kontrol ederek. "Yine de, bu sessizlik beni geriyor. Dünya’nın tüm o gürültüsü, siyaseti ve telaşı sanki sonsuza kadar geride kaldı."
Ahmet gülümsedi. "Sanırım biz, 'sessizlik' kavramını yeniden tanımladık. Şu ana bak," dedi ve başıyla pencereyi işaret etti.
Müthiş bir manzara vardı. Dünya'nın hilal şeklinde parlayan mavi kenarı ve Ay'ın kraterlerle dolu, ürkütücü güzellikteki yüzeyi. Uzay boşluğu, tarif edilemez bir karanlıktı.
"Göktürk'ün en büyük özelliği, yerli üretim motorlarımızın verimliliği," diye devam etti Ahmet. "Ancak bizim en büyük zayıflığımız, tüm riskleri tek bir sepete koymuş olmamız. Eğer ana itki sisteminde bir arıza olursa, 1.5 tonluk çelik tabutun içinde kalırız."
Seher, gözlerini ondan ayırmadan gülümsedi. "Endişelenme, Komutan. Ben yanındayken 1.5 tonluk tabut bile en isabetli yörüngeye oturur. Matematik yalan söylemez."
2. Elektromanyetik Fırtına: Hayalet Mektup
Ay yörüngesine girmenin kritik anı yaklaşıyordu. Göktürk, Ay'ın çekim alanına girmeye hazırdı. Bu noktada, hızlarının hassas bir şekilde düşürülmesi gerekiyordu.
"Motor ateşlemesi için geri sayım başladı," dedi Ahmet. "Üç dakika sonra yörüngeye kilitleniyoruz."
Tam bu sırada, kokpitteki sensörler çılgına döndü. Bütün ekranlar parlamaya, sesli uyarılar arka arkaya çalmaya başladı.
"UYARI! Elektromanyetik Düzensizlik! Ana Navigasyon Çevrim Dışı!"
"Neler oluyor?" diye bağırdı Ahmet, konsollara uzanırken.
Seher, saniyeler içinde durumu analiz etti. "Ahmet, Ay’ın karanlık yüzündeki Tranquillitatis ovasına yaklaşıyoruz. Görünüşe göre, eski bir Apollo görevinden kalma bir iletişim rölesinin kalıntıları, Güneş rüzgarlarıyla birleşerek güçlü bir manyetik fırtına yaratmış. Navigasyon bilgisayarı kendini korumaya almış!"
Bu felaketti. Otomatik iniş sistemi (OİS) devre dışıydı. Ay yörüngesine girmeleri için sadece altmış saniye kalmıştı. Eğer yörüngeye kilitlenemezlerse, ya Ay’a çarpacaklar ya da hızla uzayın derinliklerine savrulacaklardı.
"OİS'i zorla başlatmayı dene!" emrini verdi Ahmet.
"Nafile! Sistem kilitlendi. Manuel Navigasyon Sistemine (MNS) geçiyorum, ama sensör verisi zayıf. Neredeyse körüz!"
3. El İle İniş (Manual Descent)
Durum kritikti. Seher, titreyen MNS ekranına bakıyordu. Ekran, Ay'ın yüzeyini değil, sadece parazitli, bulanık gölgeleri gösteriyordu.
"Ahmet, yörünge kilitlenmesi başarılı oldu, motorlar ateşleniyor," diye soludu Seher. "Ama iniş için... Ay’ın yüzeyini göremiyoruz. Radar ve lidar verileri güvenilmez. OİS'i tamamen unut."
Ahmet, derin bir nefes aldı. Bu, yıllarca simülasyonlarda çalıştıkları, ancak asla gerçek hayatta kullanmayı ummadıkları en tehlikeli senaryoydu: Tamamen manuel iniş.
"Tamam Seher, bana sadece rakamları ver. Yer çekimi ivmesi, hız düşüşü ve kalan yakıt oranını anlık olarak okuyacaksın. İnişi, gölgelere göre yapacağım."
Ahmet, joystick'i kavradı. Konsolun üzerindeki motor kontrol butonlarına dokunarak, Göktürk’ü Ay’ın karanlık, kraterli yüzeyine doğru yönlendirmeye başladı. O, bir bilgisayara değil, kendi pilotluk sezgisine ve Seher'in beynindeki matematiksel güce güveniyordu.
"Yükseklik 3000 metre. Düşey hız 25 metre/saniye!" diye bağırdı Seher, rakamları hızla okurken.
"Yakıt yüzde 15. Hız düşüşü yetersiz. Daha sert yakmamız gerek!" dedi Ahmet, elleri joystick üzerinde terlerken.
Kokpit sarsılıyordu. Dışarıda sadece Ay’ın dehşet verici sessizliği vardı. Ahmet, pencereden görünen kraterlerin kenarındaki gölgelerin değişim hızını hesaplıyordu. Her şey, o gölgelerin yüzeye ne kadar yaklaştığına bağlıydı.
"Yüzeyle çarpışma riski artıyor, Ahmet! Çarpışma riski YÜZDE 60!"
Ahmet, son bir risk aldı. Ana motorları, izin verilen sınırın üzerine çıkarak tam kapasitede yaktı. Göktürk sarsıldı, içerideki her şey zıpladı.
"Yükseklik 100 metre! Düşey hız 5 metre/saniye! Yakıt yüzde 5!"
Son saniyelerdi. Ahmet, Ay yüzeyini neredeyse hissediyordu. Tamamen beyaz bir toz bulutunun içinde kaldılar.
"Yüzey... şimdi!"
Vurunç!
Göktürk, sert ama kontrol altında bir inişle, Ay yüzeyine oturdu. Motorlar sustu. Kokpitteki uğultu kesildi.
Sessizlik.
Ahmet ve Seher, bir süre nefes bile alamadan oturdular.
Seher, gözlerindeki yaşları silerek, elini Ahmet’in omzuna koydu. "İnanılmazdın. Tamamen kördük ve sen onu indirdin."
Ahmet, titreyen parmaklarıyla telsiz düğmesine bastı. Dünyaya ulaşan sesi, zaferin yorgunluğuyla doluydu:
"Dünya, burası Göktürk. İniş başarılı. Türk Bayrağını dalgalandırmak için hazırlanıyoruz."
Sırada: Üçüncü bölümde, Ay yüzeyine ilk adım atılacak, bayrak dikilecek ve ardından Ay'da beklenmedik bir keşif yapılacaktır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL