Aya İnen İlk Türk
Arka Kapak Yazısı
Bir Hayal. Bir Keşif. Ve Tüm İnsanlığı Saran Kozmik Bir Tehdit.
Türkiye'nin bilimsel dehaları, mühendis Ahmet Hakan ve astrofizikçi Seher Hakan, tüm imkânsızlıklara meydan okudu. Yıllar süren gizli bir çalışmanın ardından, Ay'a doğru fırlatılan Göktürk modülü ile tarihe geçtiler: Ay'a ayak basan ilk Türkler oldular. Ay yüzeyine dikilen al bayrak, sadece ulusal bir zafer değil, bir azmin ilanıydı.
Ancak zafer, kısa sürede tüm gezegeni sarsacak bir krizin başlangıcı oldu. Ay'ın karanlık yüzeyinde, kadim bir medeniyetin bıraktığı devasa, yapay bir tünel ve içinden çıkan o küçük, siyah nesne: "Kara Kutu."
Kara Kutu, sadece sınırsız enerji vaat eden bir teknoloji değil, aynı zamanda Aeternum medeniyetinin yok oluşuna neden olan, uzay-zaman sürekliliğini tehdit eden kozmik bir uyarıyı da içeriyordu.
Artık Ahmet ve Seher'in omuzlarında, sadece görevlerinin gururu değil, tüm insanlığın kaderi yatıyordu. Dünyalı güçler Ay'ın sırrını ele geçirmek için yarışırken, Türk kahramanlar bu emaneti korumak zorundaydı.
Ay'dan Mars'a uzanan bu destansı bilim kurgu macerasında;
Kara Kutu'nun "Hüzünlü Melodi"si, gerçekten bir veda mı, yoksa yeni bir uzay medeniyetine davetiye mi?
Türkiye, Aeternum teknolojisiyle küresel baskıya ne kadar direnebilir?
Ve insanlık, kendini yok eden bir felaketten kaçmak için Mars'ı yeni yuvası yapabilecek mi?
Gökler artık sadece bir sınır değil, bir tehdidin ve bir vaadin adresidir.
Ay'a İnen İlk Türk, size sadece bir macera değil, bilimin, cesaretin ve sınır tanımayan hayallerin evrensel gücünü vadediyor.