Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Aşkın Tefsiri
Bir yerden başlamak gerek Bende böyle başladım Yorumlarsanız memnun olurum ...
6. Bölüm

Suskunluğun kulesi

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
SUSKUNLUĞUN KULESİ

İnsan bazen konuşarak değil,
susarak korunur.
Ben yıllarca böyle yaşadım:
Sessizliğin içine sığındım,
duygularımı çatı katlarına sakladım,
içimde kimsenin bilmediği
yüksek bir kule ördüm kendime.
Taştan değildi o kule,
gururdan da…
Yaralarımdan yapılmıştı.
Biriktirdiğim hayal kırıklıklarından,
kimseye anlatmadığım gecelerden,
içimde çökmüş şehirlerin sessizliğinden.
Herkes beni güçlü sandı;
çünkü kimse oraya çıkamadı.
Benim suskunluğum bir savunma değil,
bir mezardı aslında.
Gömülmüş kelimeler,
gömülmüş hisler,
gömülmüş bir adam vardı orada:
Ben.
Konuşsam kim dinlerdi?
Açsam kim anlar?
Kalbim bir yabancı dili konuşur gibi
kendine bile tercüman bulamazken
dünyaya nasıl açıklardım içimi?
Bu yüzden sustum.
Bu yüzden yükseldim susarak.
Ve kulem büyüdükçe
ben küçüldüm.
Sonra sen geldin…
Bir uğultu gibi önce,
bir nefes gibi sonra,
bir sıcaklık gibi en son.
Benim yıllardır dokunulmamış
suskunluğumun kapısına
ellerini koydun.
Zorlamadın, kırmadın,
ama bekledin.
Beklemenin de bir tür sevgi olduğunu
seninle anladım.
Ben yıllardır konuşmayan dilimi
bir anda çözülmüş buldum içimde.
Sanki senin varlığın
sessizliğimde bir delik açtı;
orada küçük bir ışık sızdı içeri.
Işığı görünce,
içimde sakladığım bütün karanlıklar
kendiliğinden çekilmeye başladı.
Suskunluğumun kulesi
ilk kez sarsıldı o gün.
Ben korktum.
Sen sabrettin.
Çünkü bilirdin:
Bazen bir insanın sessizliğini yıkmak,
kalbini fethetmekten daha zordur.
Ve ben
kalbimi kimseye açmadığım kadar açtım sana.
Bu bile benim için bir mucizeydi.
Sonra fark ettim ki
suskunluk bazen “konuşamamak” değil,
“hak edeni beklemektir.”
Ben yıllardır seni bekliyormuşum meğer.
Şimdi o kule yıkılmadı belki,
ama kapısı açık.
İçeri bir tek sen girdin,
çünkü içimdeki sessizliğe dokunacak kadar
cesur bir el sadece sende vardı.
Benim suskunluğum
seninle çözülüyor.
Kelimeye dökülemeyen yanım
seninle ses buluyor.
Ve yıllardır kendimi korumak için sakladığım
o yüksek kulenin tepesinden
şimdi sana doğru eğiliyorum:
“Ben burada saklanıyordum.
Ama artık saklanmak istemiyorum.”
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL