İnsan yalnızken bile tek başına değildir aslında. Ben kendi içimde kalabalık bir şehir taşıdım yıllarca. Her köşesinde bir susuş, her sokağında bir anı, her kapısında bir pişmanlık… Ve ben o koca şehrin tek sakini gibi dolandım içimde. Bir yanım çocuktu, kırılgan, meraklı, hemen inanan… Bir yanım yaşlıydı, yorgun, küskün, artık hiçbir şeye heves etmeyen… Bir yanım savaşçıydı, pes etmeyen, suskunluğunda bile güçlü durmaya çalışan… Bir yanım kaçak… Her duygudan kaçan, her gerçeklikten saklanan… Ben hepsiydim. Hepsi bendim. İçimde öyle büyük bir kalabalık vardı ki çoğu zaman hangisinin konuştuğunu bile anlamadım. Her biri başka bir şey istiyordu. Biri bağlanmak isterken, biri kaçmak için kapıya dayanıyordu. Biri affetmek istiyor, diğeri hatırlayıp içimi kanatıyordu. Her biri başka bir yöne çekiyordu beni. Ben de parçalanıyordum. İnsan bazen dışarıdan tek görünür ama içi mahşer gibi kalabalıktır işte. Ben o mahşerin içinde kendi sesimi kaybettim. Sonra sen… Bir sessizlik gibi değil, bir düzen gibi geldin. İçimdeki kalabalığı susturmadın; onları dinledin. “Bunlar senin parçaların, utanma” dedin bakışlarınla. Bir insanın kendinden utanmaması ne büyük bir özgürlüktür bilir misin? Sen bunu bana verdin. Benim içim senle sadeleşti. Kalabalığım seni görünce birden susmadı; ama kendi aralarında barıştı. Sanki yıllardır birbirine düşman olan bütün yanlarım senin varlığına saygı duydu. Ben neysem hepsiyle kabul edildim. Eksiklerimle, fazlalıklarımla, hatalarımla, kırıklarımla, öfkemle, korkularımla… Seninle anladım: Bir insanı sevmek, onun içindeki kalabalığı sevmektir aslında. O kalabalığı yönetmek değil, ona yer açmaktır. Benim içimdeki mahşer, senin sesinle sükûnete döndü. İlk kez kendi içime girerken korkmadım. İlk kez bu kadar kalabalık olduğumu bilip bu kadar huzurlu hissettim. Çünkü sen vardın. Kaçan yanıma “Dur,” dedin. Korkan yanıma “Ben buradayım,” dedin. Yorgun yanıma “Dayan,” dedin. Ve kırılmış yanıma ellerinle dokunmadan, ana dilin gibi bildiğin o sessizliğinle “İyileşeceksin” dedin. Ben içimdeki kalabalığı ilk defa böyle sevdim. Çünkü o kalabalığın ortasında sen vardın artık.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.