Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Aşkın Tefsiri
Bir yerden başlamak gerek Bende böyle başladım Yorumlarsanız memnun olurum ...
41. Bölüm

17. BÖLÜM — YALNIZLIĞIN EŞİĞİNDE DURAN BEN

10 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
17. BÖLÜM — YALNIZLIĞIN EŞİĞİNDE DURAN BEN


Yalnızlık…
Korktuğum kadar karanlık,
alıştığım kadar sessiz,
kabullendiğim kadar gerçek bir ev.
Ben yalnızlığı ilk kez bir gecede değil,
insanların arasında öğrendim.
Bir kalabalığın tam ortasında,
kimsenin bana değmediği bir an vardı.
İşte orada çöktü içime yalnızlık.
Kimse anlamadı o anı,
çünkü yalnızlık bağıran bir şey değildir;
içine saklanan,
içinden seslenen bir sızı gibidir.
Sen fark edersin,
ama kimse sende olanı görmez.
Ben yıllarca o eşiğin üzerinde durdum:
Bir yanım gitmek isterdi,
bir yanım kalmak.
Bir yanım bağırırdı,
bir yanım susardı.
Bir yanım “yeter” derdi,
öteki yanımsa “biraz daha dayan”…
İnsan böyle büyüyor işte:
İki uçurum arasında ince bir çizgiyle.
Düşmeden,
uçmadan,
ama hep bir uçurumun nefesinde.
Yalnızlık bana çok şey öğretti.
Önce kendimi dinlemeyi,
sonra kendimi anlamayı,
sonra kendime yetmeyi…
Meğer ben hep birine yetmeye çalışırken
kendime mesafeler biriktirmişim.
O yüzden en çok kendimden uzak kalmışım.
Bir gece, kimseye söylemeden
yalnızlığımın kapısını kapattım.
İçimdeki sese şöyle dedim:
“Ben seni hep düşman sandım,
ama sen beni benden koruyan sessiz bir dostmuşsun.”
O gece bir gerçeği kabul ettim:
İnsan yalnızlığı yenemez.
Yalnızlık bir yenilgi değildir zaten;
bir aynadır.
O aynada kimseden saklanamazsın.
Ne oynayabilirsin,
ne eksiltebilirsin,
ne cümle çalabilirsin.
Orada sadece sen varsın.
İşte o yüzden zordur.
Ve o yüzden gerçektir.
Ben yalnızlığın eşiğinde dururken
aslında kendime yaklaşıyormuşum.
Çünkü insanın en çok unuttuğu şey
kendi sesidir.
Yalnızlık da o sesi geri getirir.
Bugün biliyorum:
Yalnızlık, acı değildir.
Acıtan yalnızlığın içindeki
kabullenilmemiş benliktir.
Ben kendimi kabul ettim.
Ne eksik,
ne fazla;
sadece olduğum gibi…
Ve o gün, yalnızlık
beni daha fazla tutamadı.
Çünkü ben artık
kendi kendimin kalabalığıydım.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL