Büyükler meydanda toplandı. Huzursuz ve endişeli gözlerle birbirlerine bakıyorlardı. Fırıncı Cuma Usta ağır ağır konuştu:

— “Bu iş, bizim bildiğimiz yollarla çözülemez. Yasin’in dili tutulmuş, uğultu devam ediyor, fırtına hâlâ hafiflemiyor… Bu, sadece bir bilgenin müdahalesiyle sona erer.”

Yaşlı Mehmet Amca söz aldı:
— “Doğru yol, ancak Osman Hoca’nın nezlinde çözülebilir. Bu hoca, ezelden beri benzer durumları çözmüş biri. Eğer hâlâ yaşıyorsa, ona gitmek zorundayız. Onun bilgeliği bu mahallenin kaderini değiştirebilir.”

Diğer büyükler başlarını salladılar. Artık karar nettir: Gençlerin aşkını, Yasin’in sessizliğini ve mahalledeki uğultuyu çözmek için Osman Hoca’ya gidilecektir.

Zeynep Nisa ve Hacı Ahmet’in hikâyesi artık sadece aşk meselesi değil, aynı zamanda mahalleyi huzura kavuşturma yolculuğu hâline gelmişti.