Küçük Ahmet, günler sonra yeniden mezarlığa gittiğinde kalbi yerinden çıkacak gibiydi. İçten içe umut ediyordu: “Belki o kızı yine görürüm…”
Ve işte… Oradaydı. Aynı taşın önünde, yine sessizce ağlıyordu.
Ama bu kez Ahmet kararlıydı. Adımlarını yavaşça attı, kalbi göğsünden çıkacak gibi atıyordu. Yanına vardığında kısık bir sesle konuştu:
— Afedersin… Kabirde yatan… yakının mı?
Kız başını eğdi, gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Titreyen dudaklarıyla sadece başını salladı.
— Evet…
Küçük Ahmet’in dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu. Yutkundu, nefesi kesildi, ama soruyu sormadan edemedi:
— Kim… kim o?
Kız, gözlerini kapattı, sanki bu kelimeyi söylemek için tüm gücünü topladı. Ve titreyen sesiyle fısıldadı:
— Babam…
O an Küçük Ahmet’in dünyası başına yıkıldı. Kalbi duracak sandı, kulaklarında uğultular başladı. Mezar taşına baktı, sonra kıza… Ve zihninde çakan yıldırım gibi tek bir düşünce yankılandı:
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.