AŞK ADASI: KAYIP HARİTA - Roman
Tarihin peşindeki bir akademisyen ve hayatta kalma ustası bir komando. Pasifik'in ortasında, bir sırrın ortasında kesişen iki hayat.
Akademisyen Elara, büyükannesinde...
EPİLOG: Dönüş ve Yeni Söz Yedi Ay Sonra Kaan, parşömen kağıdı üzerindeki bir çizime odaklanmış, kalemini çenesine dayamıştı. Elara’nın gözetimi altında, Kuzey Ege’deki bir balıkçı kasabasının eski, taş iskelesinde demirlemiş, yeni restore edilmiş teknesinin güvertesindeydi. Teknenin adı, Milos’un Korkak isminden sonra ironik bir şekilde "Güven" olarak değiştirilmişti. Kaan’ın sırtındaki yara izi, tişörtünün yakasından hafifçe görünüyordu. Adaya yapılan gezi sırasında bir okla yaralanan sol kolu iyileşmişti, ancak en büyük değişiklik içindeydi. Gözlerindeki karanlık ve acelecilik gitmiş, yerini daha sakin, daha güvenilir bir ışıltı almıştı. Elara, yanında oturmuş, yerlilerin ona verdiği işlemeli küçük kadife keseyi avuçlarında tutuyordu. İçindeki tek parça, Kaptan Rodriguez’in yüzüğüydü. "Bu harita işi nereye varacak, Kaan?" diye sordu Elara, gülümseyerek. "Amacımız altını değil, sadece hikayeyi bulmak, değil mi?" Kaan gülümsedi. Milos’un peşine düştüğü paranın cazibesi artık yoktu. Yerliler, Kaan’ın yarasını iyileştirmiş, onlara Kaptan'ın Sözü'nün Adası adını verdikleri adanın diğer sırlarını açmışlardı. Milos ve adamları ise, yerliler tarafından kovulmuş ve bir daha görülmemişlerdi. "Bu bir harita değil, Elara," diye cevapladı Kaan, çizimi ona uzatarak. "Bu, Aşk Adası'nda bulduğumuz bir kalıp. Kaptan'ın, Isabella'ya evlerini inşa etmek için çizdiği bir plan." Elara, çizime hayranlıkla baktı. Ev. Basit, dürüst bir barınak. Altından daha değerli bir şey. "Demek ki, Kaptan Rodriquez'in hazinesi altın değildi," dedi Elara, nişan yüzüğünü keseden çıkarıp parlatarak. "Hazine, söz vermiş olmaktı. O da, o sözü sakladı." Kaan, yerlilerin ona öğrettiği gibi, huzurla nefes alıp verdi. "Yerlilerin dediği gibi: 'Aşk, sadece fedakarlıkla değil, verilen sözle de hayatta kalır.' Ben, en çok Milos'la karşılaştığımda, sana inanmayı seçtiğim için pişmanım." Elara kıkırdadı. "Ben de sandığı açmak yerine kaçmayı seçebilirdim. Ama sana güvendim." Kaan, tekneye yaslandı ve elini uzattı. Elara, onun elini tereddütsüz tuttu. "Elara," dedi Kaan, sesi her zamankinden daha yumuşaktı. "Yeni bir maceraya çıkıyorum. Artık ne altın ne de lanet peşinde koşmayacağım. Bir yuvaya ihtiyacı olan insanları taşıyacağım. Yeni hikayeler bulacağım." Elara'nın gözleri parladı. "Kulağa harika geliyor." Kaan, cebinden, Kaptan'ın yüzüğüne benzer, sade, gümüş bir yüzük çıkardı. Elara'nın büyükannesinin yüzüğü. Adaya gitmeden önce tamir ettirdiği yüzük. Yüzüğü, Elara'nın avucuna bıraktı. "Kaptan'ın son pişmanlığı, söyleyemediği kelimeydi," diye fısıldadı Kaan. "Ben aynı hatayı yapmayacağım. Bu, Aşk Adası'ndan öğrendiğim en büyük ders." Kaan, doğrudan Elara'nın gözlerine baktı. Tüm dünyada aradığı, her lanetinde kovaladığı, her köşesinde kaçtığı şey şimdi tam karşısındaydı. "Seninle olmak istiyorum, Elara. Ne bir harita ne de bir hazine peşinde. Sadece... seninle. Bu maceranın bir parçası olmak, benimle yeni bir yolculuğa çıkmak ister misin?" Elara'nın dudaklarına yayılan gülümseme, Ege güneşinden daha parlaktı. Parmaklarının ucunda duran gümüş yüzüğü aldı ve Kaan'ın avucundaki elini sıktı. "Sana güvendiğim o an, Kaan, macera başlamıştı bile. Evet." Kaan, daha önce kimseye göstermediği bir rahatlama ve mutlulukla gülümsedi. Güvertede, hafif bir Ege rüzgarı esti ve Güven adlı teknenin ipleri gıcırdadı. Onlar, Aşk Adası'nın lanetini değil, hediyesini almışlardı. Gerçek hazine, ne bir sandıkta ne de bir haritadaydı; kalbin kilitlerini açan sözde ve güvende saklıydı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.