Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
AŞK ACISI Roman Hüseyin TURHAL
Elinizdeki bu kitap, yalnızca iki gencin imkânsız aşk hikâyesi değil; aynı zamanda Adıyaman coğrafyasının ağır, gelenekle yoğrulmuş ruhunu ve bu ruhun genç kalpler üzerindeki yıkıcı etkisini anlatan b...
15. Bölüm

XI. Bölüm: Adana'da İlk Nefes

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Yer: Adana Sanayi Sitesi, Şafak Vakti

Kamyon, kontrol noktasından hızla uzaklaştıktan sonra Ahmet ve Zeynep, tütün çuvallarının arasından nihayet çıkabildiler. Bekir Amca, bir benzin istasyonunda durdu. Kamyonun kasasının kapısını açtı.
"Çıkın bakalım, yiğitler. Allah yardım etti de yırttınız. O adamların gözü dönmüştü."
Ahmet ve Zeynep, kasadan indiler. Üzerleri tütün tozu içindeydi, yorgunluktan bitkin düşmüşlerdi ama hayattaydılar.
"Bekir Amca, sen bize hayat verdin. Ne kadar teşekkür etsek azdır," dedi Ahmet, elindeki tüm parayı Bekir Amca'ya uzatmaya çalışarak.
Bekir Amca, parayı elinin tersiyle itti. "Para lafı etme. O yaşlı adamın tehdidini duydum. Benim de bir zamanlar bir sevdam vardı, yarım kaldı. Sizin ki kalmasın."
Ahmet, parayı ısrarla Bekir Amca'nın cebine koydu. "Bu sizin hakkınız. Ama asıl ricamız başka: Bizi Adana'da güvenilir birinin yanına bırakabilir misin? Kimseden yardım isteyecek kimsemiz yok."
Bekir Amca, yüzünü sıvazladı. Adana'da bir akrabası olmasa da, yıllardır kamyonculuk yaptığı için tanıdığı güvenilir insanlar vardı. "Tamam. Bir süre saklanmanız gerek. Benim eski bir arkadaşım var, Eşref Amca. Sanayi Sitesi'nde küçük bir tamirhanesi var. Ağzı sıkıdır, kimseye de laf taşımaz."
Bekir Amca, kamyonu tekrar çalıştırdı. Bu kez, iki genç onunla birlikte ön koltuğa oturdular. Zeynep, ilk kez büyük bir şehrin ışıklarını görüyordu. Adıyaman'ın sessiz karanlığı, Adana'nın bitmeyen gürültüsü ve karmaşasıyla yer değiştirmişti. Sabahın ilk ışıkları, sanayi sitesinin paslı ve yağlı sokaklarına vuruyordu.
Eşref Amca’nın Tamirhanesi
Kamyon, Sanayi Sitesi'nin derinliklerindeki, motor yağı ve egzoz kokan bir sokağın başında durdu. Bekir Amca, onları eski püskü, demir bir kapının önüne indirdi.
"Eşref Amca, benim can yoldaşımdır. Ona Bekir'in gönderdiğini söyleyin. O sizi korur. Ama çok fazla sormayın, çok fazla anlatmayın."
Bekir Amca, veda etmeden önce Ahmet'in eline bir miktar daha para sıkıştırdı. "Bu da yol harçlığınız. Akıllı olun. Büyük şehirde de duvarların kulakları vardır."
Ahmet ve Zeynep, minnetle Bekir Amca'ya sarıldı. Kamyon, gürültüyle uzaklaştı.
Ahmet, demir kapıyı çaldı. Kapıyı, yüzü kömür karası, ellili yaşlarında, yorgun ama güven veren gözlere sahip, iri yarı bir adam açtı: Eşref Amca.
"Kimsiniz?" diye sordu Eşref Amca, sesi sertti.
"Bekir Amca gönderdi," dedi Ahmet. "Bize yardım etmesi gerektiğini söyledi. Biz kaçakız, Amca. Bizi korumalısın."
Eşref Amca, ikilinin bitkin ve çaresiz halini süzdü. Bekir'in bu kadar telaşla birini yollaması, durumun ciddi olduğunu gösteriyordu. Gözü, Zeynep'in yırtılmış elbisesine takıldı.
"Girin içeri çabuk. Burası dışarıdan güvenli ama içeride de bir dünya var," dedi Eşref Amca.
Tamirhanenin içi, demir yığınları, kaynak makineleri ve motor parçalarıyla doluydu. Eşref Amca, onları arka taraftaki küçük, tozlu bir odaya götürdü.
"Burası benim ofisim. Kimseye görünmeyin. Size yiyecek getireceğim."
Ahmet ve Zeynep, odaya yerleşirken, ilk kez Adıyaman'dan kilometrelerce uzakta, kendilerini güvende hissettiler. Ancak bu güven duygusu uzun sürmedi. Eşref Amca onlara yiyecek getirirken, tamirhanenin önünden, lüks, siyah bir araba yavaşça geçti.
Arabadaki adamlar, çevreyi dikkatle inceliyorlardı. Bunlar, İlyas Ağa'nın Adana'ya gönderdiği, yerel bağlantılarıydı. Ahmet ve Zeynep'in ayak izleri, tütün tarlasından çıkıp, Adana'nın beton labirentine kadar takip edilmişti.
Eşref Amca, yüzündeki endişeyi gizleyemedi. "Bu şehirde yabancı plakalı lüks arabalar, genelde iyi niyetli olmaz. Ne işlere bulaşmışsınız siz?"
Ahmet, Zeynep'e baktı. Kaçışları bitmemişti; sadece yer değiştirmişti. Adana, onlar için ne bir liman ne de bir sığınaktı. Artık bir av alanıydı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL