Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
AŞK ACISI Roman Hüseyin TURHAL
Elinizdeki bu kitap, yalnızca iki gencin imkânsız aşk hikâyesi değil; aynı zamanda Adıyaman coğrafyasının ağır, gelenekle yoğrulmuş ruhunu ve bu ruhun genç kalpler üzerindeki yıkıcı etkisini anlatan b...
11. Bölüm

VII. Bölüm: Tütün Tarlasındaki Nefes

13 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Yer: Adıyaman Ovası, Gece ve Tütün Tarlası

Ahmet ve Zeynep, köy yolunda nefes nefese koşuyorlardı. Ayaklarının altındaki toprak, umutları ve korkularıyla birlikte titriyordu. Arkalarından gelen İlyas Ağa'nın öfkeli sesi ve Kadir'in keskin küfürleri, rüzgârla birlikte onları kırbaçlıyordu.
"Durun diyorum size! Namussuzlar! Nereye kaçacaksınız?!"
Ahmet, Zeynep'in elini sıkıca tutuyordu. "Dayan Zeynep, dayan! Köyden çıkmamız lazım!"
Ancak çok geçmeden, arkalarından gelen ses değişti. Koşar adım sesleri, yerini toynakların sert zeminde çıkardığı gümbürtülere bıraktı. İlyas Ağa, en hızlı atlarını hazırlatmış, Kadir’i de yanına alarak takibe başlamıştı. Atların hızı, yaya olan iki genci kısa sürede yakalayacaktı.
"Ahmet, yetişiyorlar!" diye fısıldadı Zeynep, sesi tükendi.
Ahmet, çevresine bakındı. Gece, ovanın her yerini karanlık bir örtüyle kaplamıştı ama atların yaklaştığı yerden toz bulutu kalkıyordu. Kaçabilecekleri tek yer, hemen yanlarındaki, kilometrelerce uzayan yoğun tütün tarlasıydı. Olgunlaşmış tütün fideleri, bir adam boyunu geçmişti ve yapraklar, gece karanlığında bile kalın bir duvar oluşturuyordu.
"Tarlaya! Tütünlerin arasına!" diye bağırdı Ahmet.
Hızla yol kenarındaki sulama hendeğinden atladılar ve kendilerini tütün fidelerinin arasına attılar. Tütün yapraklarının ıslak ve yapışkan hissi, üzerlerine bulaştı. Koşmak imkânsızdı; fideler arasında sürünerek ilerlemek zorundaydılar.
Tütün Denizi
İkisi de nefeslerini tuttu, sadece tütün fidelerinin hışırtısı ve kendi deli gibi atan kalplerinin sesi duyuluyordu. Birkaç saniye sonra, atların şahlanarak durduğu yeri duydular. İlyas Ağa ve Kadir, tam yol kenarında durmuşlardı.
"Nerede bu köpeğin oğulları?" diye bağırdı İlyas Ağa, sesi öfkeyle boğuktu.
Kadir'in sesi hemen arkasından geldi. "Şu lanet tarlaya girdiler Ağa! Bak, ayak izleri burada belli!"
Zeynep, Ahmet'in yanında kıpırdamadan durdu. Yaprakların keskin kokusu, şimdi bir zehir gibi ciğerlerine doluyordu. Eliyle Ahmet'in kolunu sıktı. Korkudan değil, "Gitme" demek ister gibiydi.
İlyas Ağa, atından indi. Tüfeğini eline aldı. "Tütün tarlası onlara mezar olacak! Kadir, sen soldan gir. Ben sağdan! Her bir fidenin altına bakın! Eğer onları sağ bulursam, o bıçağınla tütün köklerini kestiğin gibi, onların da kökünü keserim!"
Kadir, neşeyle kükredi. "Merak etme Ağa! O kızın elini tutan elleri, tütün iğnesiyle delik deşik edeceğim!"
Ahmet, bu tehditleri duyarken çaresizlikten yanıyordu. Elindeki paslı tabanca, şimdi bir oyuncak gibi önemsizdi. Kendisi için değil, Zeynep için korkuyordu. Onu bu tehlikenin içine sürüklemişti.
İki adam da tarlanın içine doğru ilerlemeye başladı. Ağır botlarının tütün yapraklarını ezerken çıkardığı ses, ikilinin saklandığı yere gittikçe yaklaşıyordu. Fidelerin arasından Kadir'in gölgesi, bıçağının parıltısıyla birlikte zaman zaman gözüküyordu.
"Çok yaklaştılar," diye fısıldadı Ahmet, Zeynep'in kulağına. "Şu kuytuya doğru sürünelim. Orası daha sık."
Tam hareket edecekleri sırada, Kadir, onların sadece birkaç metre uzağındaki bir tütün fidesinin arkasına yaklaştı.
"Ağa! Burada bir gömlek parçası var! Yeni yırtılmış! Buradalar, çok yakındalar!"
İlyas Ağa, tüfeğini hazırladı. "Çıkın dışarı, yoksa ateşi basarım!"
Ahmet ve Zeynep, tütün fidelerinin arasında, yerle bir olmuş, nefesleri kesilmiş bir halde bekliyorlardı. Bütün tarlanın ateşe verilmesi an meselesiydi. Kaçışları, tütün kokulu bir kabusa dönüşmüştü.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL