Aşk Şarabı Gazeli

(Fâ'ilâtün / Fâ'ilâtün / Fâ'ilâtün / Fâ'ilün vezniyle)

Aşk şarâbı cismime akdı, ne bilsin yâr-i nâdân?
Gönlümün her zerre-i dûdunda bir gizli figân var.

Sâki sensin, sun elünden câm-ı cânân, tâze-rûyân,
Mest ü hayrân eyleyüp beni, götür eflâke kervân.

Bu mey-i gül-reng ile dil, tâze-bahârın kokusudur,
Bir nefesde cân u ten yandı, vücûda geldi pinhân.

Zâhidâ gel gör ki meclis nûr-ı aşk ile doludur,
Kevseri terk eyledik, zîrâ bu câm eyler şefâat.

Hicr-i yârin derdiyle sinem oldu bî-karâr hep,
Cism-i zârım pür-elem, rûhum ise âteşte kurbân.

Gözlerimden akan yaşlar, nâr-ı dûzahdan nişandır,
Bu harâret dindiren bir cür'a-i şevk-i lebindir.

TURHAL’ı gör kim harâb oldu bu fâni dünyada,
Âşka râm oldu bu gönlüm, ne bilir şimdi ne devrân.

Hüseyin TURHAL

Kısa Açıklamalar:
Nazım Şekli: Gazel (7 beyit)
Tema: Aşk şarabı, mestlik ve sevgiliye duyulan özlem (Âşıkâne Gazel)
Kafiye Düzeni: aa, ba, ca, da, ea, fa, ga
Mahlas: Son beyitte şairin mahlası olan "TURHAL" kullanılmıştır.
Aruz Vezni: Şiirin bütününde ahengi sağlamak için Fâ'ilâtün / Fâ'ilâtün / Fâ'ilâtün / Fâ'ilün kalıbı (ya da benzer hece sayısına denk gelen bir vezin) esas alınmıştır.
Câm-ı cânân: Sevgilinin kadehi.
Mey-i gül-reng: Gül renkli şarap.
Zâhidâ: Ey zâhit (dindar, dünyaya yüz çeviren kişi).
Cür'a-i şevk-i lebindir: Sevgilinin dudağındaki aşk yudumu.