Bu eser, asırlardır yanlış anlaşılan, ötekileştirilen ve sadece folklorik bir öğe olarak görülen Alevilik inancını, temel bir kimlik ya da etnik aidiyet olarak değil, İslamiyet’in Batınî (içsel), ahla...
İbadetin Özü: Mekân Değil, Gönül Alevilikte ibadet, cami veya belirli bir mimari mekânla sınırlandırılmış değildir. Peygamber Efendimiz’in, “Bütün yeryüzü bana mescid (ibadet yeri) kılındı” hadisine uygun olarak, Alevi inancında gönül esastır. Gönül, Hak’kın tecelli ettiği en kutsal mekândır. Ancak, bu gönüllerin Hak Yol’da birleştiği, manevi disiplinin ve muhasebenin yapıldığı en temel ibadet biçimi Cem’dir. Cem, Arapça’da toplanma, bir araya gelme anlamına gelir. Alevi canlar için Cemevi (ya da eski tabirle Meydan Evi), sıradan bir toplantı yeri değil; Kırklar Meclisi’nin günümüzdeki manevi devamı olan, Dara çekilen, Rızalık alınan ve Hakikat sırrının paylaşıldığı kutsal bir meclistir. Cem, Gönül İbadeti’dir, zira şekle değil, samimiyete ve aşka odaklanır. Cem'in Yapısı ve Düzgünlüğü (Erkân) Cem, gelişigüzel bir toplanma değil, asırlık kurallara ve manevi hiyerarşiye dayalı, disiplinli bir Erkân (usul) ile yürütülür. Cem’in en önemli ve vazgeçilmez kılavuzu Dede (Mürşit) veya Pir’dir. Dede, Velayet zincirinden icazet almış, Ehli-Beyt yolunu temsil eden manevi önderdir. Cem, On İki Hizmet adı verilen bir dizi görev etrafında şekillenir. Bu hizmetler, meclisin düzenini, manevi temizliğini ve ibadet akışını sağlar. Her bir hizmet sahibi can, Cem’de gözcülükten (Gözcü), ışık yakmaya (Çerağcı), postları sermeye (Postnişin), lokmaları dağıtmaya (Lokmacı) kadar önemli bir sorumluluk üstlenir. Bu sistem, Alevi toplumunda görev paylaşımı ve hizmetin kutsallığı ilkesini pekiştirir. Cem'in Başlıca Aşamaları: Rızalık Alma: Cem başlamadan önce en kritik adım Rızalık almadır. Her can, "Haktan ve kuldan" rızalık alıp almadığı sorgulanır. Şayet iki can arasında hukuki veya manevi bir mesele (kırgınlık, borç, dedikodu) varsa, Görgü Cemi yapılır ve bu meseleler çözüme kavuşturulur. Cem’e girmenin ön şartı temizlenmiş bir gönülle, helalleşerek girmektir. Dara Durma: Canların Dara Durması, yani ayakta, eller göğüste bağlı (teslimiyet duruşu) bir şekilde durması, Mahşer Günü’nde Hak huzurunda hesap vermenin sembolik bir tekrarıdır. Deyişler ve Nefesler: Saz (Telli Kur’an) eşliğinde Ozanların Nefesleri okunur. Bu nefesler, Vahdet-i Vücud'u, Kerbela’yı ve Ehli-Beyt sevgisini işler. Semah Dönme: Cem’in doruk noktasıdır. Semah: Kâinatın Aşkla Dönüşü Semah, Alevi inancının en görünür ve coşkulu ibadetidir. Semah, sadece bir dans değil, ibadetin, manevi coşkunun ve kozmik döngünün fiziksel ifadesidir. Semah’ın üç temel manası vardır: Varlık Birliği (Vahdet-i Vücud): Semah dönen canlar, evrenin ve tüm varlıkların Allah’a olan aşkından dolayı hareket ettiğini, döndüğünü temsil eder. Güneş sistemindeki gezegenlerin dönüşü, atomdaki elektronların hareketi gibi, can da Hak Aşkı ile döner. Miraçlama ve Gönül Yükselişi: Semah, canın manevi olarak yükselmesini, Mirac’a çıkmasını simgeler. Kolların açılması, bir kolun göğe (Hak’ka), diğer kolun yere (Halk’a) dönük olması, "Haktan alıp, Halk'a verme" düsturunu ifade eder. Kırklar Cemi İkrarı: Semah, Kırklar Meclisi’nde (Bölüm II) dönülen ilk Semah’ın tekrarıdır. Canların birbiriyle bütünleştiği, “Birimiz Kırk, Kırkımız Biriz” inancının yeniden canlandığı andır. Semah sırasında kadın ve erkeğin bir arada dönmesi, Alevi inancındaki Cinsiyet Eşitliği ve Tevazu (alçakgönüllülük) ilkesinin temel bir göstergesidir. İbadette şekil değil, İkrar ve Gönül Birliği esastır. Lokma ve Niyaz: Birlikte Paylaşım Cem, Lokma (yemek) ve Niyaz (dua) ile sona erer. Toplanan canlar, Cem’e getirdikleri lokmaları (genellikle etsiz, hayvansal yağsız yiyecekler) paylaşırlar. Lokma, paylaşmanın kutsallığını, açlık ve tokluğun birliğini simgeler. Lokmanın yenilmesi, rızalıkla, sevgiyle ve helalleşerek yapılan bir ibadetin maddi dünyaya yansımasıdır. Lokma bittikten sonra edilen Niyaz (dua), hem Cem’in kabulü için bir yakarıştır hem de On İki İmamlar’a bağlılığın son bir ifadesidir. Cem ve Semah, Aleviliğin İslam’ın Özü olduğunu gösteren en güçlü kanıtlardan biridir; zira ibadeti korkudan (cehennem) değil, aşktan (Hak aşkı) besler ve insanı şekilperestlikten kurtararak doğrudan Hakikat'e yönlendirir. Sonraki Bölümde: Alevi yolunun aşamaları ve dervişlik mertebeleri olan Dört Kapı Kırk Makam konusu ele alınacaktır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.