Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Alevilik İslam'ın Özü Hüseyin TURHAL
Bu eser, asırlardır yanlış anlaşılan, ötekileştirilen ve sadece folklorik bir öğe olarak görülen Alevilik inancını, temel bir kimlik ya da etnik aidiyet olarak değil, İslamiyet’in Batınî (içsel), ahla...
5. Bölüm

BÖLÜM II: Tarihsel Kökenler ve Kırklar Meclisi

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Tarihin Başlangıcı: Hazreti Adem'den Hazreti Muhammed'e
Aleviliğin kökleri, sanıldığı gibi sadece belli bir döneme ait değildir. Bizim inancımızda, Velayet (Manevi Önderlik) zinciri, Hazreti Adem’den başlayarak bütün peygamberler aracılığıyla sürmüş ve nihayet Nur-u Nübüvvet (Peygamberlik Nuru) ile Nur-u Velayet (Velayet Nuru) olarak ayrılmıştır.
Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.), Nübüvvet’in son halkası iken, İmam Ali (K.V.), Velayet’in devam eden pınarı olmuştur. Bu demektir ki, Alevi yolunun özü, İslamiyet’in ilk kaynağından, yani Hz. Muhammed’in bâtınî öğretilerinden beslenir.
Peygamberin zahirî tebliği Şeriat’ı kurarken; bâtınî, yani içsel ve gizli tebliği Hakikat yolunu şekillendirmiştir. Bu Hakikat yolu, Peygamberimiz tarafından sadece güvenilir ve sırra nail olan yakın çevresine, özellikle Ehli-Beyt’e aktarılmıştır. Bu aktarımın en somut ve sembolik ifadesi ise Kırklar Meclisi’dir.
Kırklar Meclisi: Sırrın İkrarı ve Cem'in Temeli
Kırklar Meclisi, Alevi erkanının ve Cem inancının temelini atan, manevi ve kutsal bir buluşmadır. Bu olay, Peygamber Efendimiz’in Medine’de yaşadığı bir dönemde gerçekleşmiş, bâtınî hakikatin ilan edildiği bir meclistir.
Rivayete göre, Peygamberimiz bir gün bir kapıdan içeri girer ve orada **"Kırk Can"**ı bir arada bulur. Peygamber sorar: "Siz kimsiniz?" Kırklar, büyük bir edep ve aşkla cevap verirler: "Biz Kırklarız. Birimiz kırk, kırkımız biriz!" Bu cevap, Alevilikteki Vahdet-i Vücud (Varlık Birliği) inancının ve toplumsal dayanışmanın en özlü ifadesidir.
Bu mecliste, Peygamberimiz, cennetten getirilen bir üzüm tanesini kırk cana pay eder. Bu paylaşım, rızalık, eşitlik ve birlikte lokma yeme geleneğinin (Cem'in Loku) manevi kökenidir. Daha sonra İmam Ali’nin de aralarına katılmasıyla, Semah dönülür. Bu Semah, Dara durmanın (hak huzurunda durma) ve aşk ile dönmenin ilk örneğidir ve o günden bu yana Cem’in vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
Eşitlik, Rızalık ve Semah'ın İlk İkrarı
Kırklar Meclisi, üç ana ilkeyi Alevi inancının temeline yerleştirmiştir:
Eşitlik: Kırkların "birimiz kırk, kırkımız bir" demesi, cinsiyet, makam ve mevki farkı gözetmeksizin tüm canların Allah katında eşit olduğunun ilanıdır. Cem’de kadın ve erkeklerin birlikte yer almasının ve tüm hizmetlerin canlar arasında eşitçe paylaşılmasının kökeni budur.
Rızalık: Üzüm tanesinin pay edilmesi, paylaşım ve rızalık ilkesini sembolize eder. Cem’e girmeden önce canların birbirinden helallik alması ve rızalık vermesi, bu kutsal mecliste alınan manevi kararın devamıdır.
Aşk (Semah): Kırkların aşk ile dönmesi, ibadetin şekilden çok manaya ve aşka dayanması gerektiğini gösterir. Semah, kainatın dönüşünü taklit eden, Hakk’a ulaşma arzusunun vücut bulmuş halidir.
Ehli-Beyt ve Yolun Devamlılığı
Kırklar Meclisi, bir nevi Alevi yolunun ilk Cem’i, ilk ikrarı ve Velayet yolunun resmen teyididir. Peygamberden sonra, bu bâtınî ilim ve manevi yol, Ehli-Beyt üzerinden, yani İmam Ali, Fatıma Ana, İmam Hasan ve İmam Hüseyin ve onlardan sonraki On İki İmam silsilesiyle devam etmiştir.
İşte Alevilik, bu Sırr-ı Hakikat’i, yani Kırklar Meclisi'nde ikrar edilen o özü, yüzyıllardır Kerbela’nın acısıyla yoğurarak, Dört Kapı Kırk Makam ilkesiyle koruyarak günümüze taşımıştır. Bu yol, daima gönül kırmamayı, dili yalandan, eli haramdan, beli zinadan uzak tutmayı emreden bir ahlak yoludur.

Sonraki Bölümde: Alevi inancının temel taşı olan İmam Ali ve Velayet İnancı daha derinlemesine ele alınacaktır.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL