Adıyaman Diyarında Kayıp Hikayeler 35

Gerger Kalesi ve Kayıp Bekçinin Sırrı

I. Yüzyıllık Gözetleme Kulesi
Gerger Kalesi (eski adıyla Arsameia), Fırat Nehri kıyısında, Kommagene Krallığı'nın en stratejik ve sarp noktalarından birine kurulmuştur. Kale, yalnızca bir savunma noktası değil, aynı zamanda bölgenin tüm ticaret yollarını ve nehir trafiğini kontrol eden, adeta "Diyar'ın Gözü" olarak anılan devasa bir gözetleme kulesiydi. Duvarları yüzyılların hikâyelerini fısıldıyor, içinde sayısız kralın, askerin ve isyancının izlerini taşıyordu.
Efsane, kalenin en gizemli döneminde, Artuklu Hükümdarlığı sırasında yaşanmıştır. Kalenin en derin zindanında, sadece özel zamanlarda ziyaret edilen, "Sırlar Odası" adında gizli bir bölme olduğu söylenirdi.
II. Bekçi İdris ve Yeminli Emanet
Kalenin bekçiliğini yapan, sadakati ve sessizliğiyle tanınan Bekçi İdris adında yaşlı bir adam vardı. İdris, sadece kaleyi fiziksel olarak korumakla kalmıyor, aynı zamanda babasından miras kalan büyük bir yemini de taşıyordu.
Bu yemin, Sırlar Odası'nda saklanan, bölgedeki tüm krallıkların gizli anlaşmalarını, hazine kayıtlarını ve en önemlisi, Gerger Kalesi'ne ait tünellerin ve yeraltı su yollarının haritasını içeren paha biçilmez bir emanetle ilgiliydi. Bu emanet, düşmanın eline geçerse, kale asla alınamazdı.
Kalede, İdris'in emaneti korumasını kolaylaştıran bir mimari sır da vardı: Kalenin en yüksek burcundaki bir taş, sadece dolunay ışığının belli bir açıyla düştüğü anda, kale duvarındaki gizli bir geçidin yerini gösterirdi.
III. Sırlar Odası'nın Anahtarı
Yıllarca, Bekçi İdris emaneti titizlikle korudu. Kimsenin Sırlar Odası'na girmesine izin vermedi. Ancak bir kış günü, kale, düşman ordularının beklenmedik bir saldırısıyla karşılaştı. Kale komutanı, İdris'e emaneti güvence altına alması ve gerektiğinde gizli tünellerden kaçması emrini verdi.
İdris, o gece kalenin burcuna çıktı. Dolunay gökyüzünde parlıyor, ışığı kale duvarına vuruyordu. Yaşlı bekçi, burçtaki o özel taşı çevirdi ve duvarın içinden geçen, sadece kendisinin bildiği o dar gizli geçidi açtı.
Ancak İdris, emaneti alıp kaçmak yerine, beklenmedik bir karar verdi. Kalenin düşmanın eline geçeceğinden korkarak, o kritik harita ve bilgilerin düşmanın eline asla geçmemesi gerektiğine karar verdi. Sırlar Odası'na girdi, emaneti en sağlam sandığa kilitledi.
Çıkarken, yanına sadece sandığın anahtarını aldı. Ardından, Sırlar Odası'nın girişini içeriden, özel bir mekanizma ile kalıcı olarak kapattı ve mühürledi.
IV. Kayıp Bekçi ve Ebedi Emanet
Bekçi İdris, gizli geçitten dışarı çıktıktan sonra, düşman askerlerinin eline geçmek yerine, kalenin en sarp kayalıklarından Fırat Nehri'ne doğru kendini bıraktı. Ne teslim oldu, ne de sırrı ifşa etti.
Kalenin bekçisi kaybolmuştu. Düşman kaleyi ele geçirdi ama ne emaneti bulabildi ne de Sırlar Odası'na giden yolu. Kale, daha sonra tekrar el değiştirse de, o oda ve içindeki paha biçilmez bilgiler, Gerger Kalesi'nin duvarları arasında mühürlü kaldı.
Kayıp Olan Ne?
Kayıp Emanet: Krallıkların gizli anlaşmaları, hazine kayıtları ve tünel haritalarını içeren paha biçilmez belge sandığı.
Kayıp Anahtar: Bekçi İdris'in kaybolurken yanında götürdüğü, Sırlar Odası'nın mühürlü kapısını açabilecek tek anahtar.
Kayıp Geçit: Sadece dolunayda belirginleşen, burçtan Sırlar Odası'na giden gizli geçidin tam konumu ve açılış mekanizması.
Bugün Gerger Kalesi'nin sarp kayalıklarını gezenler, kalenin duvarlarında hala o ebedi bekçinin ruhunu hissettiklerini söylerler. Bekçi İdris'in fedakârlığı, kaleyi fiziki olarak koruyamasa da, en büyük sırrını düşmandan saklayarak, Gerger'in manevi gücünü yüzyıllara taşımıştır.