Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ACI HAYAT Roman Hüseyin TURHAL
Acı Hayat, size iki farklı dünyanın çarpışmasını sunuyor: Gecekondu mahallesinin tozu ve lüks yalılardaki kristal kulelerin soğukluğu. Karakterlerimizin yaşadığı acı, sadece maddi yokluktan değil, ahl...
15. Bölüm

Bölüm 11: Derin Çukur

5 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

I. Düşüş
Murat, Cem’in adamlarından kaçarken, binanın henüz betonlanmamış iskeletinde, yüksek bir katta kendini bir çıkmazda buldu. Peşindeki iki adam, kaslı ve acımasız, ona doğru yaklaşıyordu.
"Dur orada, sefil işçi!" diye kükredi Cem’in baş adamı. "Cem Bey'e ihanet etmenin bedelini ödeyeceksin!"
Murat, kendini savunmak için eline bir demir çubuk aldı. Fiziksel gücü ve şantiye deneyimi vardı, ama karşısındakiler sayıca üstündü. Bir anlık boğuşma yaşandı. Murat, ilk adamı savuşturdu, ancak ikincisi tarafından karnına aldığı sert bir darbe ile dengesini kaybetti.
Aşağısı, henüz beton dökülmemiş, demir donatılarla kaplı, ölümcül bir çukurdu.
Murat, can havliyle tutunmaya çalıştı, ama bileği kaydı. Vücudu, metrelerce yüksekten boşluğa doğru süzüldü. Düşerken zihninden sadece bir düşünce geçti: Elif’e verdiği kanıt. Ailesini kurtarmış, Cem’i alt edecek kanıtı bırakmıştı, ama kendi hayatı bu beton mezara gömülmek üzereydi.
Büyük bir gürültüyle, Murat, bir alt kattaki inşaat iskelelerinin arasına takılarak durabildi. Ağır hasar almıştı. Bir bacağı iskelenin demirleri arasına sıkışmıştı. Kan, kirli kıyafetinden sızıyordu.
Peşindeki adamlar, yukarıdan baktı. Murat'ın kıpırdayamadığını görünce, bir anlık duraksadılar. "Öldü mü?" diye fısıldadı biri.
Diğeri, "Öldü ya da ölmek üzere. Önemli olan, kimseye bir şey anlatamayacak olması. Cem Bey'e kaza olduğunu söyleriz," dedi.
Murat, bayılmak üzereydi. Gözlerini zar zor açtı. Yukarıdaki adamlar yavaşça uzaklaşırken, kulaklarında sadece babasının sesi ve Elif'in gözyaşları çınlıyordu. Derin çukur, onu hem fiziksel hem de ruhsal olarak en dip noktaya çekmişti.
II. Gecikmiş Kurtarma
Olay yerine, beton mikseri arızası nedeniyle şantiyeye giren ilk denetçi ve beraberindeki gazeteci ekibi ulaştı. Cem, bu ekibin gelmesini engellemek için elinden geleni yapmıştı, ama Elif'in babası devreye girerek denetimi hızlandırmıştı.
Ekip, beton dökümünün kargaşası arasında iskelenin altında bir ceset değil, kanlar içinde bir adam olduğunu fark etti. Murat, son gücüyle elini havaya kaldırdı.
Hastaneye kaldırıldı. Durumu ağırdı. Şantiye kazası olarak kayıtlara geçiyordu, ama denetçiler ve gazeteciler, bu kazanın, hızlandırılan ve riskli olan inşaat sürecinin bir sonucu olduğunu düşünüyordu. Murat, artık Cem'e karşı yürütülen davanın canlı kanıtıydı.
Elif, haberi aldığında yıkıldı. Cem’in ne kadar ileri gidebileceğini görmek, onu dondurmuştu. Babası, Cem’e karşı açılan iç soruşturmayı hızlandırdı, ama Cem hala güçlüydü.
Elif, hastaneye koştu. Murat, yoğun bakımdaydı. Annesi ve babası, perişan halde bekliyorlardı. Elif, Murat’ın annesine yaklaştı.
"Bu benim yüzümden oldu," diye fısıldadı Elif, ağlayarak. "Benim dünyamın kibri, onun dürüstlüğünü ezdi."
Murat'ın annesi, Elif'in yüzüne baktı. İlk başta öfkeyle doluydu, ama Elif’in gözlerindeki gerçek acıyı görünce yumuşadı. "Benim oğlumun hayatı acıydı, kızım. Ama o, bu acıdan ders çıkardı. O, onurunu kaybetmedi."
III. Yeniden Başlangıcın Kıvılcımı
Elif, Murat’ın komada geçen günlerinde, intikam ve dürüstlük savaşını onun yerine yürütmeye karar verdi. Murat'ın kendisine verdiği gizli kanıtı aldı. Bu, Cem’in projesindeki hileyi kanıtlayacak son çizimdi.
Ayrıca, Murat’ın hastane odasındaki komodin üzerinde, Cem’in tehdidi sonucu aldığı paranın dolu olduğu zarfı buldu. Zarf açılmış, içindeki parayla babasının tedavi masrafları ödenmişti, ama geriye kalan miktar da olduğu gibi duruyordu. Murat, hayatını kurtaracak parayı bile tam olarak kullanmamış, Cem'e olan borcunu ödedikten sonra fazlasını geri vermeyi planlamıştı.
Bu an, Elif’in gözünde Murat'ın onurunun somut kanıtı oldu. Murat, ne zenginlik ne de para peşindeydi; o sadece dürüstlüğün peşindeydi.
Elif, o gece Cem’e karşı son hamlesini yapmaya karar verdi. Bir daha bu iki dünya, bu kadar keskin bir şekilde çarpışmayacaktı. Acı Hayat, Elif'e de Murat’ın yaşadığı acının sorumluluğunu yüklemişti.
Elif, elindeki kanıtlarla birlikte, Cem’in tüm kirli işlerini ve Murat’a yapılan kazayı gösteren dosyaları alıp, babasının karşısına çıktı.
"Baba," dedi, sesi kararlıydı. "Ya Cem'i durdurursun ve Yıldırım Mimarlık'ın adını temizlersin, ya da ben, Cem'le birlikte bütün bu pisliği basına sızdırırım. Seçim senin."
Murat, derin çukurdan çıkmak için savaşıyordu. Ama savaşın fitilini, hayatını kurtarmak için Elif ateşlemişti.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL