MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Kahraman Asker Rıza
YALNIZ ÇOCUK FATİH

Kahraman Asker Rıza




Rýza askere gittiðinde korkuyordu iðne vurundu bir ay etkisinde kaldý, komutaný gözünün önünde bir adamý yaka paça dövdü adamýn aðzý burnu kan oldu. Rýza’nýn en çok korktuðu þey ise gece nöbetiydi, karanlýktan çok korkardý. En sonunda korktuðu baþýna geldi. Nöbeti yazan asker geldi Rýza Cesur! Rýza Cesur! 01.00-03.00 nöbeti için 5 numaralý nöbet yerine marþ! Marþ!

(Rýza elleri kollarý titreyerek) “Yahu ben korkarým gidemem oraya. Ben karanlýklardan korkarým Allah rýzasý için komutaným elini ayaðýný öpeyim beni götürmeyin sabahleyin tutayým nöbeti hem de 6-7 saat hiç fark etmez.”

(Komutan Rýza’yý sakinleþtireceði yerde) “Yavrucuðum neyden korkuyorsun söylesene. Gittiðin yerde öyle fazla bir þey yoktur. Çakal, domuz, yýlan, ayý filan vardýr da baþka bir þey yoktur” …
Bunu duyunca Rýza hepten delirir gitmem de gitmem diye tutturur. Komutan askerlere emreder tutun kollarýndan nöbet yerine býrakýn gelin. Askerler Rýza’yý tutup 5 numaralý nöbet yerine býrakýrlar. Rýza gece olduðu için çok korkar ve nöbet kulübesinin yanýnda bulduðu kuytu bir yerin içine yatar. (zaten uykusu vardýr orada sýzar kalýr)

* * * * * * * * * * *
Devamýný Rýza kendisi anlatýyor…

* * * * * * * * * * *

Gözlerimi açtýðýmda ayaklarýmýn ucunda önce bir gölge gördüm tam yerimden kalkacaktým ki o gölgenin büyük bir domuz olduðunu fark ettim. Ne gözlerimi oynattým, ne nefes aldým ne de hafif de olsa kýmýldadým. Sabit bir þekilde bekledim. (tüfeðim yanýmdaydý)

Domuz ayaklarýmýn yanýna kadar iyice sokuldu, ayaklarýmý koklayamaya baþladý, ben bu arada koy verdim. (altýmý ýslattým anlayacaðýnýz)

Domuz ayaklarýmýn yanýndan iyice bana doðru geldi bu sefer karnýmý koklamaya baþladý yine hareket etmeden bekledim. En son kafama yanaþtý. (dedim þimdi öldük) 5 dakika kadar da kafamý ve saçlarýmý filan kokladý. Tabi ben hareketsiz bir þekilde bekliyorum hala.

Neyse domuz kafamýn arkasýndan bastý gitti biraz bekledim uzaklaþsýn diye. Uzaklaþtýðýný fark eder fark etmez, hemen ayaða kalktým tüfeðimi domuza doðrulttum ve ateþ ettim. Elimdeki silah bir yana ben bir yana düþtük artýk domuz ne haldeydi bilmiyorum. Bir anda büyük bir kalabalýk benim olduðum yere doðru geldi. (komutan komut vermiþ sonradan duydum ”bilmem kaçýncý kovuþ 5 numaralý nöbet yerine þu kadar asker yollayýn”…)

Etrafýma bir sürü asker toplandý kim, nerde noluyor filan diyerek. Ben de dedim ki “domuz gelmiþti de domuzu vurdum” askerlerden biri sordu domuz ne tarafa gitti. (elimle iþaret ettim þu tarafa diye. Komutan yanýna 3 asker aldý dediðim yöne gittiler)

Biraz sonra komutan geldi; Aslan Rýza, Koçum Rýza, seninle gurur duyuyorum asker diyerek boynuma sarýldý. (ne olup ne bitiyordu bilmiyordum ama sormaya da çekiniyordum)

Nöbet saatim bitmiþti, bölüðe gidip nöbeti baþkasýna devredecektim, komutan da bunu biliyordu. Ama altým sýrýlsýklam olmuþtu böylece gidemezdim içeri. Hemen baðýrdým komutaným ben biraz daha nöbette kalmak istiyorum. Komutan “yoo olmaz artýk sen üzerine düþen görevi harfiyen yerine getirdin daha fazla nöbet sana yaramaz” diye espri yaptý… (Ýçimden geçiriyordum, ulan ne oldu da sanki alt tarafý bir tane domuz geldi, ona ateþ ettik bütün mesele buydu.)

Meðer mesele hiç de öyle deðilmiþ. (Komutan ve askerler bir yandan kovuþa giderken komutan övgüler yaðdýrýyordu. Yan tarafta da takým elbiseli bir kiþi rehin alýnmýþtý.) Komutan “Aslan Rýza senin sayende uzun yýllar yakalanamayan Uyuþturucu çetesini yakaladýk senin gibi cesur askerlere her zaman ihtiyaç var.

Sen olmazsan hayatta bulamazdýk onlarý, ulan helal olsun gel öpücem seni” (sað ve sol yanaðýmdan öptü ben bu arada olayý henüz çaktým. Ben domuza ateþ ediyorum derken meðer ateþ ettiðim yerde uyuþturucu satýyorlarmýþ ayný saatte Domuza ateþ ederken adamlardan birini indirmiþim adamlar da kaçýyoz ediyoz derken telaþlanmýþlar ve yakalanmýþlar.)

Neyse biraz sonra bölüðün önüne geldik. (git gide ýþýklar çoðalýyordu) bende bu arada bozuntuya vermiyordum. Þöyle vurdum, böyle ateþ ettim diyordum ki, komutan elindeki el fenerini yere düþürdü ve eðilip alýrken benim pantolonu ýslak gördü iyimi. “ulan ne bu pantolonun hali” (o sýrda bütün askerler dikti gözünü benim pantolona ne desek boþ anasýný satayým. Komutan sanýyor ki, o karanlýkta korkmadan cesurca mafyaya karþý kendini feda etti. Oysa domuzdan korkup da bu hale geldiðimi bilmiyor ) Ben gözümü yere diktim ne olacak diye bakarken komutan (sinirlice) dedi “ulan sen nöbet sýrasýnda korkup altýna iþersin haa, yat lan yere sürün…”



Fatih Ortakçý
21 Haziran 2013
Cuma

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.