sana ne dedim… yaðmur deler, çamur ezer deðil sana elimdeki kesikler kadar baþýmdaki aðrý, yataðýmdaki yýlan yeþilimdeki mavi, siyahýmdaki mor kadar dedim sana dedim ki sana etine et katarken dikkat et dünyadaki piç sayýsýna yelkovan, akrebin zehrinden yana dertli ölüm senin kýzlýk soyadýn mý da bunca hastalýðý, acýya aþina camý, gittikçe çoðalan, gittikçe efsaneye çalan bu doðurgan canavarý, yani, þair olmayanlar için adý dünya olan þeyi basýyorsun baðrýna
2.
bencil kara parçasýnda bencil pamuk yüzü ki bu yüze toprak sürmek kutsal bir günahý tamamlamaktýr med-ceziri yaþamak, karantinaya düþmek, evet demek ve kibir koklamaktýr
kokluyorum ve içimde leylak renginde bir taþ büyüyor
3.
hangi þehirden geldiklerini bilmediðim bi çok insanla telaffuzu zehirli kelimeler eziyorum aðzýmda
eminim bu kesinlikle bir aþk baþlangýcýdýr insanýn kendine olan yüksekliði insanýn kendine olan o çok edepsizliði gibi büyüyordur aþk, mekânýn o iyiliði pek mümkün kýlmayan havasýz rahminde
benim elim belkemiði doðrultmaya alýþýk kim ne derse desin benim gövdem kendime manzara
4.
fýrtýnada uçuþan kemiklerini izlemek benim için bir yaz tatili bir dalga kýran seyri
seni emanet býçaklarla yaralamak alçaklýk olur körfezde býrakmak seni… bu sadece býrakýlmak olur
efkarlý kalbinde zerre düþman kalmamýþ bu iyi bu göçmen iradesi
hoþ geldin ve gidiyorsun bu kötü bu hayat gerçeði Sosyal Medyada Paylaşın:
VARIŞLI Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.