Gürkan'ıma ağıt

Gürkan’ým....
Caným..........
Sýzlayan sol yaným..
Gençliðine doyamayaným..
Anasýnýn kýnalý kuzusu..
Rahmetli dedesinin yeni komþusu..
Þu beli bükük babana yetmiyormuþ gibi
Þu yalancý dünyanýn gamý kederi
Yokluktan bükülü sefil sýrtýma
Bir de hasretini yükledin
Bir de buðulu ve son anlarýnda kýrpýþmakta olan gözlerini...

Ah oðlum ah..
Bunu bize yapmayacaktýn
Bizleri böyle boynu bükük býrakmayacaktýn
Ah Gürkan’ým ahh...
Ah açmadan solan tomurcuðum,
Ah ýlýk gülüþlü, mahzun bakýþlý yavrucuðum

Hani borç harç aldýðýn malzemeyle evimizi yapacaktýk
Hani memlekete gidip sana hayýrlý bir kýsmet bakacaktýk
Hani kýrýk dökük mobilyalarýn yenilerini alacaktýk
Yazlarý gene seninle birlikte bahçede çalýþacaktýk
Domates, biber yetiþtirip komþulara daðýtacaktýk

Oldu mu yavrucuðum oldu mu böyle
Bir kez beni incittin mi hiç söyle
Lakin seni kanlar içinde görünce öyle
Yýkýldýk, hýçkýrýklarla aðladýk, inledik
Ama hamdolsun Yaradan’a isyan etmedik

Senden sonra yaþamak buysa eðer hamdolsun yaþýyoruz
El ayak çekildikten sonra annenle ben sarýlýp aðlaþýyoruz

Ne zaman o yere gelsem gözlerimi kapatýyorum
Ne kadar uðraþsam nafile
Her seferinde o meþ’um aný yaþýyorum
Sadece seni almadý tekerleðinin altýna o þerefsiz, o uðursuz
Benim, annenin ve kardeþlerinin umutlarýný da ezdi geçti o soysuz

Komþular, akraban, halan, amcan, anneannen, babaannen
Yani her kim varsa seni seven
Ýnan ki hepsi o gün yanýmýzdaydý
Lakin sen yoktun...
Keþke hiç kimse olmasaydý da tek sen olsaydýn
Oðlum, yavrum diyerek sarýlýp koklasaydým
Mobilyalarý getirenler de hem þaþkýndý hem üzgündü
Daha sonra hepsini yükleyip geri götürdü
Mobilyasý batsýn, ben eski eþyalarýmla da mutluydum
Geleceðe bakarken senle umut doluydum

Ne de hoþ söz söylemiþ Allah dostu erenler
Dünyayý baþka görmüþ hakka gönül verenler

Dünya kime kýlmýþ vefa iþi gücü cevr ü cefa
Hani Muhammed Mustafa gülme gülme aðla gönül

Hocanýn dediði gibi ölümün hayýrlý ki yaþamandan
Þu genç yaþta yanýna çekti aldý Yaradan
Ne yapalým bu dünyada nasip deðilmiþ meðer
Ahirette kavuþuruz nasip olursa eðer
Peygamberimizin sancaðýnýn altýnda buluþuruz
Orada sarýlýp birbirimize bol bol konuþuruz
Sen bana bizi nasýl beklediðini anlatýrsýn
Ben de sana seni nasýl özlediðimizi...



Merzifon, 3 Rebiülevvel 1429 Salý

Sosyal Medyada Paylaşın: