dalavere dilaver aziznesinin romanında ; (tek yol adlı romanda ) hercai recaidir...

Bu bölüm beni aylar öncesine götürdü. Paşazadenin tulumba soruşturması müdür baba...yurda getirline dürümler ...itiraflar karşısında bende üzülmedim dersem yalan olur. Yine hayatın bir pamuk ipliğine bağlı küçük ayrıntılarla büyük bir şekilde değişeceği gerçeği güzeldi.
Aynı bölümün diğer yarsısı içinde iki şey diyebileceğim, dalaverenin antıraman yaparak dolandırıcılık yapması. Ayrıca iyilik kavramına yaklaşım tarzları. Bu söylenirken anladım ki derinliğine insan psikolojisini aşmış bir felsefeci....

Abim her zaman ki gibi harikaydı kutlarım....saygılarımla...ESEN KAL...

Bu gğünkü yazın da pek çok derlerle dolu olmuş... Özellikle de yardım konusu...Veren elin alan elden haberi olmaması gerektiği anlayışı ile yetiştiriliyoruz güya...Ama uygulamada öyle mi? İki kuruşluk bir yardımımız olsa birine kırk gün anlatıp duruyoruz. Artık adına vicdanı rahatlatmak mı dersiniz, yoksa hava atmak mı ne derseniz deyin. Her halukarda riyakarlık.

Çok güzel bir bölümdü...Tebrikler

Selam ve sevgiler.

:)))
Dilaverin yaptığı mantığa uygunda olsa Ahlaka uzak ama o öyle işte.. Gerçekte bu tür insanlarla karşılaştırmasın Rabbim beni Kandırmakta çok kolaydır.
Dün Kızılaya Diş hekimine giderken tam Konurun önünde, yaşı en fazla 40 yada daha fazlada olabilir, saçı sakallı karışmış, ayakları çıplak Yüzü yer yer kirlenmiş üstündeki pantolonu ve gömlegide çok pis olmayan birisi kaldırımda oturmuş ellerini birleştirmiş ve dizlerinin arasına sıkıştırmış, dizini titretir gibi durmadan haraket halinde ve ağlayarak "Bir ekmek parası lütfen bir ekmek parası Allah için çok acım" diye söylenip duruyordu. Önünden gelip geçen oldukça fazla ve kimse aldırmıyor, bizde geçtik arkadşımla ama geri döndüm elimdeki bozuk parayı verdim. Benim gibi bir bayan da döndü aynen ve para verdi. Bayan Arkadaşım neden geri döndüğümü neden para verdiğimi söyledi ve ben onlara inan mıyorum dedi. Ben de gülerek, içimden geldi o muhtaç değilse bile ve hatta sosyal cesaretini sınıyor olan biriyse bile o cesaretine binayen verdim dedim... Gülüp geçtik. Böyle işte Bir Allah rizası için diyeni es geçemiyorum Çogunlukla..:))) Kolay kandırılan Türlerdenim.
Selamlar Kemal Bey.

İlkokulda öğretmenlerimiz ceza olarak bir sayfa ödev veriridi.
Bir sayfa dolusu aynı cümleyi tekrar tekrar yzardık.
Bir ceza olarak değil de ..
Bir gereklilik olarak bir sayfa dolusu "Maşallah" yazmak istedim sayfanıza...
Aynı ton ve lezzette,aynı akıcı dille ve büyük bir enerjiyle yazılmış "Paşazade" beni mest etti doğrusu hocam...
Saygı ve selamlarımla.

keyifle okuyorum ustam

sevgiler