yine güzel anlatımdı
ah içki yokmu o meret nasıl bülbüle çevrdi dalaverayı
bakalım ne olr sonu diyorum saygılarımla

Her zaman olduğu gibi güzel bir yazı okudum. dilaver' in açıklamaları önceki bir kaç bölümün ekstradan açıklaması gibi oldu.(Neyi niçin yaptıklarını sıralaması gerekçe göstermesi.)

Diğer taraftan iki araflı konuşmalar gibi görünsede Dilaveren iç profilini (kimliği) anlatılmış. Bir nevi dolandırıcılığın Dilaverin kanında var olduğu anlatılmış. Bir hastalık vardı çalma hastalığı (klaptonomi tam yazılışını bilmiyorum) Dalavernin kide benzeri bir dolandırıcılık hastalı sanki dedirtti bana.

Diğer husus bölümün sonunda eskiye gidip yapılan iyiliklerin unutulmaması. Küçük iyliklerin gelecekte bıraktığı izler. Ve itiraflar, harbi konuşmalarla Dilaverenin Paşazadeyi gerçekten iyi bir dost olarak gördüğü.

Karakterlerin (paşazade ve Dilaver in) iç yüzeyleri kalıba oturtulmaya çalışılmış bence.

Abim her zaman dediğim gibi harika olmuş.... eline sağlık...saygılarımla...esen kal...

İstanbul'da bildiğim; öyle bir hırsız gerçekten de varmış. Paşazade haklı, Dalavere'nin hayatını film yapmak lazım. Saygılarımla, Hocam

Rahmetli Peder ''İnsanların içinde ne var anlamak istiyorsan onlarla rakı sofrasına otur'' derdi...Haklıymış...Zıkkımı içince insan psikolog koltuğunda uzanmışçasına ne varsa döküyor.

Bu bölüm de oldukça güzeldi.

Ellerine sağlık.

Selam ve sevgilerimle.

çok güzel dertleşmeydi dürüstçe yalan dolan olmadan iki dostun dertleşmesi
o senaryo da bana tanıdık geldi
tebrikler
saygılar