Yoldan geldim çok yorgunum aslında.Evime gidip uyumak istiyorum, ama ne mümkün..
Günün koşuşturması devam ediyor olanca hızıyla.
Gözlerimi kapatıyor düdük sesleriyle açıyorum kocaman.
Pencereden bakıyorum denizin eşsiz güzelliğine dalmışım. Derinden bir ah! çekiyorum sayıyorum geçen gemileri.Bazısı yolcu alıyor, bazı gemiler de yolcularını bırakıyor.Hayat devam ediyor kısacası gerçek yaşamda.
Yağmur düştü toprağıma, fırtına da var kıyılarda hafif çalkantılı deniz..İyot kokusunu çekiyorum doyasıya..
Ne çok özlemişim üç günlük ayrılıkta bile deniz kokusunu memleketimin.
Bahar gelmiş olanca güzelliğiyle ’’merhaba’’ diyor.
Melissa limon ve iğde çiçeği kokuyor sokaklar . Ihlamurların kokusunu da unutmadan koyalım sıraya.
Şarkılar söyleniyor gençler tempo tutuyor, dans ediyor. Arada şarkının sözleri geliyor kulaklarıma
Son pişmanlık fayda etmez diyor.
Ağıtlar yakılıyor sularına bırakılıyor denizin usulca..
Veda el/veda deniyor satır aralarında umarsızca
Ben hiç gelmemiştim ki size
Ayrılık şarkısını neden yazıyorsun bize
Diye şarkı sözleri dökülür dilinden ya hani insanın, aklına düşer sorgularsınız hayatı

İhanetin kırmızı olur rengi ateş gibi.Yürek ve dil eşlik eder yalanlara.Kervanlarda kimliksiz yolcular da yer alır.Yitik kentin sokaklarında dolaşır sağa sola saldırır.
Dahil olmazsınız yatsıya kadar yanan mumlara...
Sermayeleri yalanlarıdır
Gökyüzü bile ağlar insansızlıklarına.

Gönül kapılarının sürgüleri bile paslanmış.
Aynada bile görünmüyor suretiniz.

Sanal dünyanızda doktor mühendis avukat öğretmen olursunuz. Otuz yaşlarında evli-bekar.
Profile de yabancı tanınmamış bir artist veya aktrist resmi koyarsanız tamamdır bu iş.. ’’Yurtdışından benim masterım var’’ da yazabilirsiniz.

Yalandan kim ölmüş!

Bülbüller dinlenirken gönül sarayında,gül bahçesine kargalar da girebilir ara sıra.
Bugün arkadaşımın yazdığı şiir ilham verdi, bende gelişigüzel karaladım.
Hedef almadım sağı solu bu böyle biline.
Kısacası benimde canım istedi sanal dünyaya nazire yazdım.